Tüm sezonları olmasa da, en az bir bölüm de olsa izlenmiş olması gereken diziler vardır. Bunlar genelde senelerdir hayatımızda olan dizilerdir. Bu liste, kişiden kişiye değişebilecek olsa da, 8 diziden 3 ya da 4 tanesinde ortak paydada buluşacağımızı umuyorum. O zaman gelin bakalım şu dizilere.
8 sezon boyunca Gregory House ve ekibinin hastanede başlarından geçenlere tanık olmak ister misiniz? Dizi tarihinin gelmiş geçmiş en iyi karakter tiplemesine sahip olan dizinin bu başarısındaki en büyük pay, Gregory House rolünde izlediğimiz Hugh Laurie’ye ait. Bir karaktere bürünmek, onu izleyene sevdirmek ama aynı zamanda huysuz olmak bu kadar mı yakışır bir adama? House M.D. , uzun soluklu dizi istiyorum ama tek konu sevmiyorum diyenler için ilaç gibi.
Beyin yakan dizilerden bir tanesiyle listeye devam edelim. The X-Files severlerin mutlaka izlemesi gereken dizilerden biri Fringe. Hatta bana sorarsanız bilim kurgu sevmeyene bile kendisini izlettirebilecek kapasiteye sahip. Kısaca konusuna değinirsek; FBI’ın Fringe bölümünde çalışan Olivia’nın açıklanamayan esrarengiz olayları, eski bir bilim adamı olan Walter Bishop ve oğlu Peter Bishop ile araştırmasını konu alan dizi mis gibi 5 sezonuyla izlemek isteyenleri beklemekte. Ayrıca Walter Bishop karakterinin diziye kattığı samimiyet ve sıcaklık dizinin en güzel yanlarından biri.
Mükemmel konu, başarılı oyunculuklar, çok iyi reytingler derken izleyen çoğu insanı tatmin etmeyen -hatta hayal kırıklığı yaratan diyebiliriz- bir final sezonuyla akıllara, sonu bağlanamamış olan dizi olarak kazınan Lost’u, her şeye rağmen en az bir kere izlemiş olmak bir ayrıcalıktır. Avusturalya’dan, Amerika’ya giden bir uçağın düşmesi ve kazadan kurtulanların başına gelen esrarengiz olaylar çevresinde gelişen dizi, tam 6 sezon.
F.R.I.E.N.D.S ve How I Met Your Mother. İki grubu da kızdırmamak için ikisinden de bahsedeceğim. Arkadaşlık kavramını tüm samimiyetiyle ortaya koymaya çalışan bu iki komedi dizisi, bir grup arkadaşın yaşadığı olayları anlatıyor. Uzun süredir tartışılan ve bence hep tartışılacak olan HIMYM, Friends’in taklidi eleştirileri için de geçtiğimiz günlerde okuduğum bir cümleyi paylaşıp listeye devam etmek yerinde olacaktır. ‘’Friends çok sevdiğiniz eski bir şarkı. How I Met Your Mother, sevdiğiniz şarkının başka biri tarafından en iyi coverı.’’
Winchester kardeşler iş başında! Birbirine zıt iki kardeşin, babaları kaybolunca tekrar avcılığa geri dönmelerini anlatan Supernatural; bildiğiniz avcılık anlayışından biraz farklı çünkü avlanan şeyler ruhlar, şeytanlar ve hayaletler. Diziye alıştıktan sonra tuza olan bakış açınız değiştiği gibi şeytan avlamaları da size normal gelmeye başlıyor. O derece sizden biri gibi oluyor bu kardeşler. Mutlaka izlenmeli. Zaten başlayınca bırakma şansınız biraz zor.
Gençlik, entrika, aşk, arkadaşlık ve daha bir sürü şey tek dizide. Manhattan sosyetesinin tüm skandallarını ortaya dökmeye hazırlanan gizemli bir dedikoducu kız. Gossip Girl, yayınlandığı dönemde çok ses getirmiş ve birçok insanı yabancı dizi bataklığına çekmiş 6 sezonluk bir dizi. Hala izlemeyen varsa, çok şey kaçırmış demektir, bizden söylemesi.
Kimler öldü, kimler çekti gitti ama kalan sağlar bizimdir dedik ve dimdik ayaktayız çünkü doktorlarımız çok sağlam. Grey’s Anatomy hala bizimle. Bu diziyi en az bir bölümü geçin, bir sezon izlemeniz gerekiyor. Ölümle doğumun birleştiği yerde doğan arkadaşlıklar ve aşklar… Mutlaka şans verilmesi gereken bir yapım. İzle, izlettir.
Not: Her sene, yaz aylarımızın vazgeçilmezi olan Doktorlar, Grey's Anatomy'nin uyarlamasıdır.
Akciğer kanseri olduğunu öğrenen kimya öğretmeni Walter White ve eski öğrencisi Jesse Pinkman'ın, "mavi renkli meth" yolundaki maceralarını anlatan dizide; her şeyi bir kenara bırakırsak, ikilinin kurduğu bağ en etkileyici unsur diyebiliriz. Konu ve işleyiş olarak diğer dizilerden daha farklı olan Breaking Bad, 5.sezonuyla aramızdan ayrıldı ama kimya hala en sevdiğimiz ders hocam.
1. House M.D.
8 sezon boyunca Gregory House ve ekibinin hastanede başlarından geçenlere tanık olmak ister misiniz? Dizi tarihinin gelmiş geçmiş en iyi karakter tiplemesine sahip olan dizinin bu başarısındaki en büyük pay, Gregory House rolünde izlediğimiz Hugh Laurie’ye ait. Bir karaktere bürünmek, onu izleyene sevdirmek ama aynı zamanda huysuz olmak bu kadar mı yakışır bir adama? House M.D. , uzun soluklu dizi istiyorum ama tek konu sevmiyorum diyenler için ilaç gibi.
2. Fringe
Beyin yakan dizilerden bir tanesiyle listeye devam edelim. The X-Files severlerin mutlaka izlemesi gereken dizilerden biri Fringe. Hatta bana sorarsanız bilim kurgu sevmeyene bile kendisini izlettirebilecek kapasiteye sahip. Kısaca konusuna değinirsek; FBI’ın Fringe bölümünde çalışan Olivia’nın açıklanamayan esrarengiz olayları, eski bir bilim adamı olan Walter Bishop ve oğlu Peter Bishop ile araştırmasını konu alan dizi mis gibi 5 sezonuyla izlemek isteyenleri beklemekte. Ayrıca Walter Bishop karakterinin diziye kattığı samimiyet ve sıcaklık dizinin en güzel yanlarından biri.
3. Lost
Mükemmel konu, başarılı oyunculuklar, çok iyi reytingler derken izleyen çoğu insanı tatmin etmeyen -hatta hayal kırıklığı yaratan diyebiliriz- bir final sezonuyla akıllara, sonu bağlanamamış olan dizi olarak kazınan Lost’u, her şeye rağmen en az bir kere izlemiş olmak bir ayrıcalıktır. Avusturalya’dan, Amerika’ya giden bir uçağın düşmesi ve kazadan kurtulanların başına gelen esrarengiz olaylar çevresinde gelişen dizi, tam 6 sezon.
4. How I Met Your Mother ve F.R.I.E.N.D.S
F.R.I.E.N.D.S ve How I Met Your Mother. İki grubu da kızdırmamak için ikisinden de bahsedeceğim. Arkadaşlık kavramını tüm samimiyetiyle ortaya koymaya çalışan bu iki komedi dizisi, bir grup arkadaşın yaşadığı olayları anlatıyor. Uzun süredir tartışılan ve bence hep tartışılacak olan HIMYM, Friends’in taklidi eleştirileri için de geçtiğimiz günlerde okuduğum bir cümleyi paylaşıp listeye devam etmek yerinde olacaktır. ‘’Friends çok sevdiğiniz eski bir şarkı. How I Met Your Mother, sevdiğiniz şarkının başka biri tarafından en iyi coverı.’’
5. Supernatural
Winchester kardeşler iş başında! Birbirine zıt iki kardeşin, babaları kaybolunca tekrar avcılığa geri dönmelerini anlatan Supernatural; bildiğiniz avcılık anlayışından biraz farklı çünkü avlanan şeyler ruhlar, şeytanlar ve hayaletler. Diziye alıştıktan sonra tuza olan bakış açınız değiştiği gibi şeytan avlamaları da size normal gelmeye başlıyor. O derece sizden biri gibi oluyor bu kardeşler. Mutlaka izlenmeli. Zaten başlayınca bırakma şansınız biraz zor.
6. Gossip Girl
Gençlik, entrika, aşk, arkadaşlık ve daha bir sürü şey tek dizide. Manhattan sosyetesinin tüm skandallarını ortaya dökmeye hazırlanan gizemli bir dedikoducu kız. Gossip Girl, yayınlandığı dönemde çok ses getirmiş ve birçok insanı yabancı dizi bataklığına çekmiş 6 sezonluk bir dizi. Hala izlemeyen varsa, çok şey kaçırmış demektir, bizden söylemesi.
7. Grey's Anatomy
Kimler öldü, kimler çekti gitti ama kalan sağlar bizimdir dedik ve dimdik ayaktayız çünkü doktorlarımız çok sağlam. Grey’s Anatomy hala bizimle. Bu diziyi en az bir bölümü geçin, bir sezon izlemeniz gerekiyor. Ölümle doğumun birleştiği yerde doğan arkadaşlıklar ve aşklar… Mutlaka şans verilmesi gereken bir yapım. İzle, izlettir.
Not: Her sene, yaz aylarımızın vazgeçilmezi olan Doktorlar, Grey's Anatomy'nin uyarlamasıdır.
8. Breaking Bad
Akciğer kanseri olduğunu öğrenen kimya öğretmeni Walter White ve eski öğrencisi Jesse Pinkman'ın, "mavi renkli meth" yolundaki maceralarını anlatan dizide; her şeyi bir kenara bırakırsak, ikilinin kurduğu bağ en etkileyici unsur diyebiliriz. Konu ve işleyiş olarak diğer dizilerden daha farklı olan Breaking Bad, 5.sezonuyla aramızdan ayrıldı ama kimya hala en sevdiğimiz ders hocam.
Yorum Bırakın