The 100, hakkında çok farklı yorumlar yapılabilecek, eleştirilecek de övülecek de pek çok noktası bulunabilecek bir dizi. Hemen hemen diziye dair her konuda ikiye bölünen fan kitlesinin hemfikir olacağı tek nokta ise tüm sezonlarında heyecanı bir şekilde canlı tutmayı ve kendisini izletmeyi başardığı olacaktır. Final sezonuna doğru adım adım yaklaşırken, en etkileyici ve kritik bölümlerini anarak geçtiğimiz altı sezonu hatırlayalım istedim.
1. Twilight's Last Gleaming (1x5)
Ark'taki oksijen seviyesi gittikçe düşüyor ve 320 insanın feda edilmesi gerekiyor. Yüzlerce insanın sevdikleri yaşamaya devam edebilsin diye ölmeyi gönüllü olarak kabul ettikleri bu an diziyle ilk duygusal bağ kurduğumuz andı. Dizinin sezonlardır tartıştığı "sevdiklerin / halkın / insanların için ne kadar ileri gidebilirsin?" sorusunun ise bir ön gösterimi gibiydi.
2. Day Trip (1x8)
Dizinin sezonlar boyu en çok gelişen ve olgunlaşan ilişkisi tartışmasız Bellamy ve Clarke'a ait. Dizinin başında farklı taraflarda olan, birbirinden çok da haz etmeyen bir ikiliyken birlikte üstlendikleri liderlik rolü, yaşadıkları travmatik olaylar ikiliyi birbirine yaklaştırıp çok güçlü bir takım ve birbirlerini kurtarabilmek için her şeyi feda edebilecek bir ikili hâline getirdi. Dinamiklerindeki bu değişimin ilk sinyalleri ise bu bölümde verilmişti. Hem ana karakterler arasındaki ilişki açısından hem de bireysel olarak pişmanlıklarıyla ve korkularıyla yüzleşmeleri açısından oldukça önemli bir bölümdü
Day Trip.
3. Spacewalker (2x8)
Finn'in ölüm sahnesi hem duygusal yoğunluğu açısından hem de diziye yenik bir soluk geçirmesi açısından oldukça etkileyiciydi. İlk bölümden beri daha barışçık bir karakter olarak resmedilen Finn'in bozulan psikolojisine bu bölümde şahit olmuştuk. Clarke için bir kasabayı katletmiş, bunun cezasını da ölümle ödemek zorunda kalmıştı. Dizinin ana castından birini, öne çıkan bir karakteri öldürmesiyle de The 100'ın potansiyelini ve gidebileceği noktaları da görmüş olduk. Clarke'ın aldığı bu büyük sorumluluk ve zor kararsa, ne kadar cesur bir lidere dönüşeceğinin sinyallerini vermiş oldu.
4. Blood Must Have Blood Part II (2x16)
Bellamy ve Clarke'ın Mount Weather'daki insanları, kendi insanlarını korumak uğruna verdikleri bir kararla öldürüşüne tanık olmuştuk. İçinde çocukların ve onlara yardım eden masum insanların da bulunduğu bir grubu feda etmek zorunda kalmaları, yıllar boyu asla peşlerini bırakmayan bir karar hâline dönüştü ve dizinin gidişatını tümden etkiledi. Hem karakterlerin gelişimi açısından, hem de ortak liderliklerinin tescillenmesi açısından oldukça değerli ve etkileyici bir sahneydi.
5. Watch The Thrones (3x4)
Lexa ve Roan'ın mükemmel düello sahnesine tanık olduğumuz bu bölüm de unutulmayanlardan bir tanesi. Hem Lexa'nın gücünü farkına varmamız açısından, hem de sonda yaptığı stratejik ve beklenmedik bitirişle üçüncü sezonun en önemli sahnelerinden biri, bu iki güçlü liderin düellosuydu.
6. Stealing Fire (3x9)
The 100'ın en çok sevilen ve hâla özlenen karakterlerinden olan Lincoln'ın ölümüne tanık olduk bu bölümde. Çekimler, replikler ve yaratılan atmosfer Lincoln'ın Pike tarafından vuruluşunu çok daha etkileyici bir hâle getirmiş, dizinin en unutulmaz anlarından biri yapmıştı. Octavia'nın kökten değişimine temel hazırlaması ve sonraki sezonlarda göreceğimiz hareketlerini şekillendirmesi açısından da çok kritik bir olaydı Lincoln'ın ölümü.
7. Die All Die Merrily (4x10)
Bu bölüm için hiç düşünmeden dizinin en iyi bölümlerinden biri diyebilirim. Çekimler, yönetmenlik, akış, her şeyiyle kusursuza yakın bir düello bölümü ortaya çıkarmışlardı. Her klandan bir savaşçının sona kalan olmak için mücadele verdiği bu bölümde, iki önemli karakteri birden beklenmedik bir şekilde kaybetmiştik.
8. The Other Side (4x11)
Raven'ın ölüme direnişini gördüğümüz, yaşamayı seçtiği bu sahne dizinin en etkileyici anlarından birini verdi bizlere. Raven karakterine kattığı derinlik açısından da, verdiği mesajlar açısından da oldukça değerli bir sahneydi.
9. Praimfaya (4x13)
Clarke dizi boyunca yaptığı fedakarlıklarla, aldığı kritik kararlarla öne çıkan bir lider oldu. Yaptığı en etkileyici fedakarlıklardan biriyse dördüncü sezonun final bölümünde karşımıza çıktı ve karakterinin takdir edilesi cesaretini vurguladı. Arkadaşlarının uzaya gitmesini sağlamak uğruna ölümü göze alması, karakan sayesinde hayatta kalması, yıllar boyunca tek başına yaşamaya çalışması Clarke Griffin karakterine kattığı derinlik açısından çok ama çok önemliydi.
10. Democles Part II (5x13)
The 100 sezon finallerini mükemmel işlemeyi, seyircisini merakta bırakmayı başaran bir dizi kesinlikle. Beşinci sezon çok başarılı bir sezon olmasa da bu sezonun finali dizinin en iyi bölümlerinden biriydi. Monty'nin veda konuşması, dizinin en masum karakterinin insanlığa bir şans daha verişi ve hep dilediği gibi huzurlu bir hayata kavuşup arkadaşlarına veda edişi çok ama çok etkileyiciydi.
Yorum Bırakın