Wes Anderson Filmleri Tadında: The End of the F***ing World

Wes Anderson Filmleri Tadında: The End of the F***ing World
  • 1
    0
    0
    0
  • Genç iki insanın etrafında şekilleniyor diye "ergen dizisi" damgası yemeye müsait bir dizi bu. Çok önyargılı başladığım ama bana, genç casta sahip her diziyi şans vermeden yaftalamamak gerektiğini kanıtlayan bir serüven oldu.

    Öncelikle dizinin castı oldukça iyi. 25-30 yaşlarında görünen oyuncuları bize liseli diye kakalamıyorlar, gerçekten küçük gösteren iki başrolümüz var. Karakterlerin bütün bocalamalarına ve ne yapacaklarını bilmez hallerine tanık oluyoruz. Yetişkin gibi davranan sözde ergen karakterler yaratılmamış ve dizi izleyiciyi 17 yaşında iki genci izlediğine ikna ediyor.

    Cesur ve özgüvenli hareketlerinin altında yatan korkak ve sevgiye aç çocukları saklamamışlar. İyi yazılmış ve çok iyi canlandırılmış iki karakter var karşımızda. James ve Alyssa'nın iç seslerini ve gerçek düşüncelerini duyabilmemizse onları daha iyi tanımamıza, onlara daha çok bağlanmamıza olanak sağlıyor.

    İkilinin uyumu harika; kendini izlettiriyor. Yeni dönem Bonnie ve Clyde'ı olarak nitelendirenler bile var. Hiç de haksız değiller bu konuda.

    Aslında çok rahatsız edici olabilecek sahnelerin kara mizahla işlenmesi çok hoşuma gitti. Dizi, 20'şer dakikalık 8 bölümden oluşuyor ve hiç sıkılmadan bir çırpıda bitirebileceğiniz akıcılıkta. Bu sayede de bir oturuşta bitirebileceğiniz uzun bir film hissi yaratacak tatta.

    Sinematografisi TEOFW'ü diğer dizilerden ayıran en büyük etkenlerden. Kullanılan görüntüler, dizinin Wes Anderson filmlerini hatırlatan atmosferi ve harika playlisti benim için diziyi çok keyifli kıldı.

    Dışardan bakınca kötü bir profile sahip çocukların davranışlarının altında yatan sebepleri, travmalarını, göze sokmadan anlatıyor dizi. Böylece karakterlere sempati duymamız kolaylaşıyor. Kısa zamanda yoğun konular işliyor, önemli mesajlar veriyor.

    Dizimiz kendini psikopat olarak nitelendiren James ve kendine kurban olarak seçtiği, annesiyle sorunlar yaşayan Alyssa'nın yol hikayesiyle başlıyor.

    İki sorunlu gencin yavaş yavaş birbirine aşık olmaları ve bu aşkla birlikte gelen iyileşme sürecini eğlenceli ve şaşırtıcı bir senaryo ile harika görseller ve şarkılar eşliğinde görüyoruz.

    "Ben James, 17 yaşındayım ve bir psikopat olduğuma eminim."

    "Alyssa ile birlikte olmak bir şeyler hissetmeye başlamama neden oldu. O kız bana bir şeyler hissettirdi. Ve bu durumdan hiç hoşlanmadım."

    "18 yaşına girdim. Ve sanırım artık anlıyorum... İnsanların birbirlerine ne anlam ifade ettiğini."

    James'in yaşadığı değişimi bu üç repliğinde görüyoruz aslında. Hiçbir şey hissetmediği için kendine psikopat tanısı koyan ve yıllarca buna inanan James, Alyssa'nın ona hissettirdikleriyle değişiyor. Ve belki de yola öldürme amacıyla çıktığı kızı korumak için ölmeden hemen önce, artık insanların birbirine ne anlam ifade ettiğini anlayabildiğini öğreniyoruz.

    Bildiğini okuyan, annesine kin besleyen, vurdumduymaz ve kimseye değer vermeyen Alyssa; 8. bölümde James'e değer veren, annesinin iyi tarafını farkeden genç bir kıza dönüşüyor.

    Kendini psikopat olarak nitelendiren, bir insanı öldürdüğünde ne hissedeceğini merak eden ve yola Alyssa'yı öldürmek için çıkan James'in, bölümler ilerledikçe, Alyssa'yı korumak için birine zarar verişine ve bu öldürme hissinden hiç hoşlanmadığını fark edişine, sonunda ise kendi canını Alyssa için tehlikeye atışına tanık oluyoruz.

    Sadece dış dünyaya karşı sergiledikleri tavır değil, kafalarında kendileri için biçtikleri kalıplar da değişiyor zamanla. Birbirlerini tanıdıkça kendilerini buluyorlar, gerçek benliklerini farkediyorlar.

    Dizi vurucu bir finalle ve pek çok soru işaretiyle harika ilk sezonunu noktaladı. İzleyecek farklı ve akıcı bir dizi arayışında olanlar mutlaka bir şans vermeli.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.