Romantik Akımın Öncüsü: Victor Hugo

Romantik Akımın Öncüsü: Victor Hugo
  • 1
    0
    0
    0
  • Romantizm akımının en önemli temsilcilerinden olan Victor Hugo, 1802 yılında ailesinin üçüncü çocuğu olarak Fransa'da dünyaya geldi. Babasının yüksek rutbeli bir subay olması nedeniyle çocukluğunda sürekli taşınmak zorunda kaldı. Hugo, bu uzun yolculuklar boyunca gördüğü şehirler ve doğaya dair çok şey öğrendi ve bu öğrendiklerini verdiği eserlerinde kendisine yardımcı olarak kullandı. Çocukluk döneminde şiire ilgi duymaya başlayan Hugo, 15 yaşındayken Fransız Akademisi'nin düzenlediği bir şiir yarışmasını kazandı. Bir sonraki yıl da Jeux Floraux Akademisi'nin düzenlediği bir yarışmada birinci oldu. Henüz erken yaşta ün kazanmaya başladığı bu yıllarda Fransız edebiyatının önemli ismi ve romantizm akımının ünlü temsilcisi François Rene de Chateaubrian'dan etkilendi. Hukuk eğitimini tamamladığı bu dönemde hukuk üzerine çalışmayı hiç düşünmedi ve edebi kariyer hedefledi. victor hugo ile ilgili görsel sonucu 1822 yılında ilk şiir derlemesi olan Odes Et Poesies Diverses yayınlandı. Bu eseri kendisine kraliyet maaşı bağlanmasını sağladı. Bu derlemesindeki şiirleri büyük övgüler alsa da asıl dört yıl sonra yayınlayacağı şiir kitabı olan Odes Et Ballades, şairliğini ve kelimeleri kullanmada ne kadar yetenekli olduğunu kanıtlamasını sağladı ve edebiyat dünyasında romantizm akımına bağlı bir yazar olarak tanındı. Hugo'nun ilk olgun denebilecek kurgu eseri 1829'da basıldı. Bir İdam Mahkumunun Günlüğü isimli eserinde toplumsal vicdanı keskin bir biçimde inceledi. Bu roman Albert Camus, Charles Dickens ve Dostoyevski gibi önemli yazarlarda büyük etki bırakmıştır. 1830'ların başında toplumdaki sefalet ve adaletsizlikle ilgili büyük bir eser üzerine çalışmaya başladı. Sefiller'i tamamlaması 17 yıl sürdü ve bu roman 1862 yılında yayınlandı. Roman, Fransız halkında büyük bir etki yarattı. Kitapta bahsettiği toplumsal sorunlar Fransız meclisinin gündemine gelmesini sağlayacak kadar popüler oldu. Fransız toplumunun yanı sıra dünya genelinde de büyük ilgi gören roman, sinema ve tiyatroya uyarlandı. "Terazinin bir kefesi ağır basacaksa bu ağırlık uzun zamandır çile çeken halktan yana olmalıdır." victor hugo miserables first publish ile ilgili görsel sonucu Victor Hugo'nun hayatında, edebiyatçı kişiliğinin yanında, siyasetçi kimliğini de bilmek gerekiyor. Etkisinde kaldığı Chateaubriand gibi politikaya dahil olmak istemiş ve 1841 yılında uzun uğraşları sonucu Fransız Akademisi'ne girmiştir. Cumhuriyetçi hükümetin destekçisi olmuş, anayasa mahkemesi ve yasama meclisine kadar yükselmiştir. 1891'de askeri darbe yapan III.Napolyon'u vatana ihanet ile suçlamasının ardından ülkeden sürgün edildi ve önce Brüksel'de, sonra Jersey'de, daha sonra da Saint Peter Port'ta yaşadı. Sürgünde bulunduğu yıllarda Cenova, Portekiz ve Kolombiya'da ölüm cezasının anayasadan çıkarılmasını sağladı ve dünya barışına önemli katkılarda bulundu. 1870 yılında III.Napolyon'un devrilmesiyle ülkesine döndü ve Ulusal Meclis'e seçildi. Bu dönemde kızı akıl hastanesine kapatıldı, iki oğlu öldü ve kendisi de hafif bir felç geçirdi. Zor geçen hayatına rağmen siyasetin içinden ayrılmadı. Ancak siyasi kariyerinin son dönemi başarısızlıklarla geçti. Victor Hugo, 22 Mayıs 1885'te zatürreden öldü. O, sadece büyük bir edebiyatçı değil aynı zamanda insanların eşitliğine ve adalete çok önem veren bir devlet adamıydı. Cenaze törenine iki milyondan fazla kişi katıldı. Pek çok yere adı verildi ve fikirleri halen yaşatılıyor. "Fakirlere 50.000 frank bırakıyorum. Mezarlığa onlara mahsus cenaze aracı ile nakledilmek istiyorum. Hiçbir kilisenin benim için ayin yapmasını istemiyorum. Bütün ruhlardan benim için dua etmelerini rica ediyorum. Tanrı'ya inanıyorum." victor hugo cenaze ile ilgili görsel sonucu

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.