Fazıl Say 14 Ocak 1970'te Ankara'da dünyaya geldi. Dudak yarığı ile doğan Say bebekliğinde bir ameliyat geçirdi ve dudağı dikildi. Doktorun üflemeli çalgı çalması önerisiyle melodika çalmaya başladı.
Dört yaşında piyanoya başlayan Say, ilk eserini 1984 yılında henüz on dört yaşındayken besteledi. 1987 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı'nda piyano ve kompozisyon bölümünü tamamlamasının ardından kazandığı Alman bursuyla eğitimini Düsseldorf Müzik Yüksek Okulu'nda sürdürdü. Başarılarını burada da devam ettiren Say 1991 yılında konçerto solisti diplomasını aldı, ardından 1992'de Berlin Tasarım Sanatları ve Müzik Akademisi'nde piyano ve oda müzik öğretmenliğine getirildi.
1994'te Genç Konser Solistleri Avrupa Yarışması'nda ve 1995 yılında kıtalararası yarışmada birinci oldu. 1997 yılında "Kara Toprak" isimli piyano eseriyle uluslararası alanda dikkatleri çekti ve bu gelişmeler ışığında konser kariyerine başladı.
Konser kariyerine başlamasının ardından başarı basamaklarını hızla çıkarak büyük orkestral formlara dönüştü. Nazım Hikmet ve Metin Altıok'un şiirlerinden aldığı ilhamla Carl Orff gibi bestecilerin geleneğini sürdüren eserler besteledi. Bu bestelerinde modern Avrupa enstrümanlarının yanı sıra Türk enstrümanlarını da kullandı. Ayrıca Zürih Üniversitesi'nin isteği üzerine Albert Einstein anısına bir orkestra eseri ve Mozart'ın 250. ölüm yılında Viyana'daki kutlama komitesinin isteği üzerine bir bale müziği besteledi.
2010 yılında prömiyeri yapılan "İstanbul" adlı ilk senfonisi ile daha büyük bir başarıya ulaşmıştır. Bu senfoni kendisine 2013 yılında üçüncü Echo Klasik Müzik Ödülünü kazandırdı. 2011 yılında Schleswig-Holstein Müzik Festivali tarafından verilen sipariş üzerine Ömer Hayyam'ın hayatını ve eserlerini anlatan bir klarnet konçertosu yazdı.
Kariyeri boyunca New York Filarmoni, Sankt Peterburg Filarmoni, Amsterdam Concertgebouw, Viyana Filarmoni, İsrail Filarmoni, Fransa Ulusal Orkestrası ve Tokyo Senfoni gibi çok önemli orkestralar eşliğinde konserler verdi.Toplamda 32 albüm ve 7 kitap çıkardı. Ayrıca 2008 yılında Avrupa Birliği tarafından kültür elçisi unvanıyla görevlendirildi.
Besteleriyle Dünya ve Türk müziğine damgasını vuran Say, 2015 yılında kurup genel müzik direktörlüğünü üstlendiği Nazım Hikmet korosunda çalışmalarına ve konserlerine devam etmektedir.
1994'te Genç Konser Solistleri Avrupa Yarışması'nda ve 1995 yılında kıtalararası yarışmada birinci oldu. 1997 yılında "Kara Toprak" isimli piyano eseriyle uluslararası alanda dikkatleri çekti ve bu gelişmeler ışığında konser kariyerine başladı.
Konser kariyerine başlamasının ardından başarı basamaklarını hızla çıkarak büyük orkestral formlara dönüştü. Nazım Hikmet ve Metin Altıok'un şiirlerinden aldığı ilhamla Carl Orff gibi bestecilerin geleneğini sürdüren eserler besteledi. Bu bestelerinde modern Avrupa enstrümanlarının yanı sıra Türk enstrümanlarını da kullandı. Ayrıca Zürih Üniversitesi'nin isteği üzerine Albert Einstein anısına bir orkestra eseri ve Mozart'ın 250. ölüm yılında Viyana'daki kutlama komitesinin isteği üzerine bir bale müziği besteledi.
2010 yılında prömiyeri yapılan "İstanbul" adlı ilk senfonisi ile daha büyük bir başarıya ulaşmıştır. Bu senfoni kendisine 2013 yılında üçüncü Echo Klasik Müzik Ödülünü kazandırdı. 2011 yılında Schleswig-Holstein Müzik Festivali tarafından verilen sipariş üzerine Ömer Hayyam'ın hayatını ve eserlerini anlatan bir klarnet konçertosu yazdı.
Kariyeri boyunca New York Filarmoni, Sankt Peterburg Filarmoni, Amsterdam Concertgebouw, Viyana Filarmoni, İsrail Filarmoni, Fransa Ulusal Orkestrası ve Tokyo Senfoni gibi çok önemli orkestralar eşliğinde konserler verdi.Toplamda 32 albüm ve 7 kitap çıkardı. Ayrıca 2008 yılında Avrupa Birliği tarafından kültür elçisi unvanıyla görevlendirildi.
Besteleriyle Dünya ve Türk müziğine damgasını vuran Say, 2015 yılında kurup genel müzik direktörlüğünü üstlendiği Nazım Hikmet korosunda çalışmalarına ve konserlerine devam etmektedir.
Yorum Bırakın