Yazar, Besteci, Müzisyen Tuna Kiremitçi‘ye Daha Önce Sorulmamış Beş Soru!

2017’de Youtube’da ‘Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları’ projesiyle her ay farklı isimlerle düet şarkılar yayınlayan Tuna Kiremitçi, kısa sürede geniş bir kitle tarafından beğenildi, kabul gördü. Yıldız Tilbe, Sena Şener, Gonca Vuslateri ve Jehan Barbur gibi sevilen kadın vokallerle yaptığı her bir düet parçayı ev ortamı samimiyetinde kliplendirdi. Söz ve müziklerin Tuna Kiremitçi’ye ait olduğu bu albüm, müzisyen kimliğini de bizlere benimsetti. Oysa ki müzik kariyeri Galatasaray Lisesi’nde okuduğu zamanlarda kurduğu Kumdan Kaleler grubundan bu zamana kadar hep vardı. Son yıllarda kendini tamamen müziğe adayan Tuna Kiremitçi, projenin devamı olarak Mayıs ayında ‘Tuna Kiremitçi Ve Arkadaşları 2‘ albümünü Pasaj Müzik etiketiyle yayımladı. 10 şarkıdan oluşan albümde Ataol Behramoğlu’nun şiiri 'Neresi Olmalı' parçası dışında sözlerin hepsi yine Tuna Kiremitçi'ye ait.

‘Yeni isimlerle yeni şarkılar söylemek daha anlamlı. Her biri kendi dünyasını ve ruhunu getiriyor, böylece şarkılar kuşakları buluşturmuş oluyor.’

‘Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları 2’ de dikkatimi çeken, ilk albüme göre müzik yolculuğuna yeni başlamış genç isimlerinin ağırlıklı olması. Eda Baba, Dilhan Şeşen, Melisa Karakurt gibi isimlerle Yıldız Tilbe, Zara gibi isimler bir arada. İlk albüme göre daha cesur bir albüm diyebilir miyiz?

Haklısınız, ikinci albümde gençler daha fazla. Nasıl ki ilk albümdeki usta ve tanınmış isimler albüme destek oldularsa, biz de ikinci albümle genç isimlere destek olmak istedik. Bir çeşit borç ödeme gibi. Üstelik bunu hep sıfır kilometre bestelerle yaptığımız için günümüz müzik piyasasında cesaret gibi görünebilir ama bence aslında normali bu. Yeni isimlerle yeni şarkılar söylemek daha anlamlı. Her biri kendi dünyasını ve ruhunu getiriyor, böylece şarkılar kuşakları buluşturmuş oluyor. Sonuçta dinleyicimiz ne yapmak istediğimizi anladı ve takdir etti. Bu da benim için çok değerli. ‘Şarkının doğarken söylemek istediği bir şey var. Çocuklar gibi onlar da birer mesajla geliyor.’ 2. Yazar ve şair olduğunuz için merak ettiğim bir konu; şarkı sözleri önce şiir olarak mı oluşuyor yoksa önce beste mi geliyor? Bu projedeki parçaları bestelerken ‘bu şarkıya bu sanatçı eşlik etse’ gibi bir fikir geldi mi? Gitar ya da piyanoyla besteyi yaparken aslında öncelikle şarkının bana ne anlatmak istediğini anlamaya çalışıyorum. Çünkü her şarkının doğarken söylemek istediği bir şey var. Çocuklar gibi onlar da birer mesajla geliyor. Sözleri yazmaya başlamadan onu doğru anlamak önemli. O sırada gelen birkaç dize bu pencereyi açıyor. Sonra yavaş yavaş beliriyor diğer sözler ama hızlı bir süreç değil. Bir şarkıyı bitirmem ortalama birkaç yıl alıyor. Fabrikasyon kafasına giremiyorum. Eğer düet olacaksa bazen hayal ettiğim birisi de oluyor evet. Mesela “Yine Sevebilirim” Yıldız Tilbe ile söylemek için yazılmıştı. 3. Müslüm Gürses’in yorumladığı çok fazla coverlanan ve asla eskimeyen ‘Affet’ şarkısının sözleri size ait. Bu şarkının sözlerinin yoğunluğu dinleyici çok etkiliyor. Nasıl bir ruh haliyle size geldi? Müslüm Gürses’in yorumu üzerine birebir çalıştınız mı? Murathan Mungan’ın bana bir şarkı sözü sipariş etmesi sayesinde oldu. Yabancı bir şarkıya Müslüm Gürses için söz yazmamı istedi. Pasaj Müzik ile ''Aşk Tesadüfleri Sever, Murathan Mungan'ın Seçtikleriyle: Müslüm Gürses '' projesini yapıyorlardı. Aklıma “Temple Of The King” şarkısı geldi çünkü melodisi Türkçe söz yazmaya müsaitti. Murathan telefon ettiğinde Haydarpaşa Garı’ndaydım, tren Eskişehir’e varana kadar yemekli vagonda peçeteye yazmak suretiyle hemen hemen bitmişti sözler. İlk evliliğimin bitişine bir ağıttır aslında o şarkı. Hayatımın çok zor bir dönemiydi. Prodüksiyon sırasında askerde olduğum için Müslüm Gürses ile sadece bir kez, Ada Müzik’in stüdyosunda karşılaşabildim. Güzel şeyler söylemişti.

Türkiye’nin bir çok farklı ilinde ve festivalinde sahne alıyorsunuz. En enteresan, unutamadığınız sahne anınız var mı?

İlk “Tuna ve Arkadaşları” albümünün lansman konserinde bütün o harika kadınlarla beraber şarkılarımı canlı seslendirdiğim akşam benim için unutulmazdı. Müthiş de bir orkestra vardı ve her solisti davet edişimde heyecandan titriyordum. Babylon’u dolduran insanlar şarkılara eşlik ediyorlardı ki bir lansman konserinde zordur böyle bir şey. Hatta konserden sonra eski bir arkadaşım “Meğer hayatın boyunca bütün o sıkıntıları bu gece için çekmişsin” diyerek gecenin esprisini yapmıştı. Şaka bir yana, verdiğim emeklerin karşılığını aldığımı hissettiğim anlardan biriydi benim için, hiç unutmayacağım. 5. Son olarak da en etkilendiğiniz ve listenary okuruna tavsiye ettiğiniz beş yerli beş yabancı şarkı önerisi alabilir miyiz?