A'dan Z'ye Fantastik Canavarlar Serisi 1

A'dan Z'ye Fantastik Canavarlar Serisi 1
  • 2
    0
    0
    0
  • Newt Scamander'in Kaleminden Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar ?

    Sihir bakanlığı sınıflandırması XXXXX: Büyücü katili olduğu bilinenler / eğitmesi yada evcilleştirilmesi imkansız XXXX: Tehlikeli / uzman bilgisi gerektirir / usta büyücüler idare edebilir XXX: Yeterli düzeydeki büyücüler ilgilenmeli XX: Zararsız / Evcilleştirilebilir X: Sıkıcı

    Acromantula (Akromantula)            XXXXX

    Akromantula insan dilini konuşabilen sekiz gözlü devasa bir örümcektir. İlk olarak Borneo’nun balta girmemiş ormanlarında ortaya çıkmıştır. Belirgin özellikleri arasında vücudunu saran siyah kalın kılları, arası beş metreye varabilen bacakları, heyecanlandığında ya da kızdığında belirgin bir tıkırtı sesi çıkarabilen kıskaçları ve zehirli salgısı vardır. Akromantula etoburdur ve büyük avları tercih eder. Toprakta kubbe şeklinde ağlar örer. Dişileri erkeklerinden büyüktür ve bir seferde 100 taneye kadar yumurta yumurtlayabilir. Yumuşak ve beyaz olan bu yumurtalar, deniz topları kadar büyüktür. Yavrular altı ila sekiz haftada yumurtadan çıkar. Akromantula yumurtaları, Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi’nce, A Sınıfı Ticareti Yapılamaz Mallar olarak tanımlanmıştır, yani ithali ya da satışı halinde ağır cezalar verilir. Bu canavarı, büyük ihtimalle evlerini ya da hazinelerini koruma amacıyla, büyücülerin yetiştirdiğine inanılır. Sihirle yaratılmış canavarların çoğu için de aynı şey geçerlidir. İnsan zekâsına yakın zekâsına rağmen Akromantula eğitilemez ve hem büyücüler hem de Muggle’lar için çok tehlikelidir. Bir Akromantula kolonisinin İskoçya’ya yerleştiğine ilişkin söylentiler doğrulanmamıştır.

    Ashwinder (Külbükül)   XXX

    Külbükül, sihirli bir ateşin haddinden uzun süreyle kontrolsüz halde yanmasına meydan verilince yaratılır. Alev alev yanan kırmızı gözleri olan bu ince, soluk gri yılan, denetlenmemiş ateşin korlarından yükselir ve kendini içinde bulduğu mekânın gölgelerine doğru kaydırarak gider, arkasında kül izleri bırakır. Külbükül sadece bir saat yaşar ve bu süre içinde de yumurtalarını bırakacağı karanlık ve korunaklı bir nokta arar. Sonra da toza dönüşür. Külbükül yumurtaları parlak kırmızıdır, şiddetli bir ısıyayarlar. Bulunup uygun bir büyüyle dondurulmazlarsa, o mekânı birkaç dakikada tutuştururlar. Evin içinde bir ya da daha fazla Külbükül ‘ün başıboş dolaştığının farkına varan büyücü, derhal onları bulmalı ve yumurtaların olduğu yuvayı saptamalıdır. Bu yumurtalar bir kez dondurulduktan sonra Aşk İksiri yapımında çok değerlidir ve sıtma tedavisi için olduğu gibi yenebilir. Külbükül'lere dünyanın her yerinde rastlanır.

    Augurey (Kahşin) “İrlanda Anka Kuşu olarak da bilinir” XX

    Kahşin kimi zaman başka Kuzey Avrupa ülkelerinde de bulunmasına rağmen, Britanya ve İrlanda'ya özgü bir kuştur. Zayıf ve kederli görünüşlü olan bu kuş yeşilimsi siyah renktedir ve küçük, az beslenmiş bir akbabayı andırır. Son derece utangaçtır, böğürtlen çalıları ya da dikenler arasında yuva yapar, büyük böceklerle perileri yer, sadece şiddetli yağmurda uçar, bunun dışında ise, gözyaşı şeklindeki yuvasında saklı kalır. Kahşin'in pes perdeden ve titreşimli, kendine has bir çığlığı vardır. Vaktiyle bu çığlığın ölümü haber verdiğine inanılırdı. Büyücüler bu yürek parçalayıcı sesi duyma korkusuyla Kahşin yuvalarından kaçınırlardı. Sık bir çalılıktan geçerken göze görünmeyen bir Kahşin'in feryat ettiğini duyunca kalp krizi geçiren birden fazla büyücü olduğuna inanılır. Ancak sabırlı araştırmalar sonunda Kahşin'in sadece yağmur yaklaşınca şarkı söylediği anlaşılmıştır. Kahşin'e o gün bugün evin hava tahmincisi olarak rağbet edilmiş olsa da, çoğu kişi kış ayları boyunca onun durup dinlenmeden sızlanmasına katlanmakta zorlanır. Kahşin tüyleri, tüy kalem olarak işe yaramaz, çünkü mürekkebi geri püskürtürler.

    Basilisk “Yılanların Kralı olarak da bilinir” XXXXX

    Kayda geçen ilk Basilisk, Yunanlı bir Kara Büyücü ve Çatalağız olan Hain Herpo tarafından yetiştirilmişti. Herpo, birçok deneyin ardından bir karakurbağasının üzerinde kuluçkaya yattığı bir tavuk yumurtasından, olağanüstü tehlikeli güçlere sahip devasa bir yılan çıkacağını keşfetmişti. Basilisk, uzunluğu 16 metreye ulaşabilen parlak yeşil renkli bir yılandır. Erkeğin başının üstünde kırmızı bir sorguç vardır. Dişleri son derece zehirlidir ama en tehlikeli saldırı silahı, koca sarıgözleriyle bakışıdır. Bu gözlere doğrudan doğruya bakan herkes anında ölür. Yemek kaynağı yeterliyse (Basilisk bütün memelilerle kuşları ve sürüngenlerin çoğunu yer), yılan çok uzun süre yaşayabilir. Hain Herpo'nun Basilisk'inin hemen hemen dokuz yüz yıl yaşadığı sanılıyor. Basilisk yaratmak Ortaçağ'dan beri yasadışıdır, ne var ki bu işi gizlemek için, Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi geldiğinde karakurbağasının altından tavuk yumurtasını almak yeter. Ancak, Basiliskler, Çatalağızlar dışında kimse tarafından kontrol edilemeyeceği için, başkaları için ne kadar tehlikelilerse çoğu Kara Büyücü için de aynı ölçüde tehlikelidirler. En azından dört yüz yıldır İngiltere'de Basilisk görüldüğüne ilişkin bir kayıt yoktur.

    Billywig (Cızkıpır) XXX

    Cızkıpır. Avustralya'ya özgü bir böcektir. Bir santimden biraz büyüktür ve parlak safir mavisi renktedir ama öyle hızla hareket eder ki, Muggle'lar tarafından görülemez. Hatta çoğu büyücü bile onu ancak kendisini soktuktan sonra fark eder, Cızkıpır'ın kanatları başının tepesinde birleşmiştir ve çok büyük bir hızla döner, böylece uçarken kendisi de kendi etrafında topaç gibi fırıl fırıl döner. Gövdesinin alt tarafında ince uzun bir iğne vardır. Cızkıpır tarafından sokulanlar önce bir baş dönmesine uğrar, sonra da havaya yükselirler. Genç Avustralya cadılarıyla büyücüleri, bu yan etkilerin keyfini çıkarmak için kuşaklar boyunca Cızkıpır'ları yakalamaya ve kendilerini soksun diye kışkırtmaya çalışmışlardır. Ancak çok fazla sokulma da kurbanın günler boyunca kontrol edilmez bir şekilde havada asılı kalmasına yol açmıştır. Ağır alerjik bir tepkinin söz konusu olduğu durumlarda da, bu havada süzülme durumu kalıcı hale gelebilir. Kurutulmuş Cızkıpır iğneleri birçok iksirde kullanılır ve Fışırdayan Vızvızlar denen popüler tatlının da bileşenlerinden biri olduklarına inanılır.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.