Breakfast At Tiffany's: Holly Golightly'nin İkonik Tarzı

Breakfast At Tiffany's: Holly Golightly'nin İkonik Tarzı
  • 2
    0
    0
    0
  • ''Hep yaptığın hata bu, vahşi şeyleri sevmek. Kalbini vahşi şeylere kaptırmamalısın. Sen çaba gösterdikçe onlar güçlenir. Bir ağaca sıçrayacak kadar güçlendikten sonra uçuverirler. Daha yüksek ağaçlara sonra da gökyüzüne uçarlar."

    -Holly Golightly

    Zarafetiyle anılan Audrey Hepburn denilince akla gelen ilk filmi şüphesiz ki Oscar ödüllü Breakfast at Tiffany's. Audrey Hepburn filmde muzip, şirin ve vahşi tavırlarıyla canlandırdığı Holly Golightly'nin zamana meydan okuyan stiliyle filmin gösterime girdiği 1961 yılından bu yana ikonik olmayı başarıyor. Hubert de Givenchy'nin doğrudan kostüm seçimlerinde etkili olduğu bu filmde Holly, ilk sahneye kendisi için özel tasarlanmış siyah Givenchy elbisesiyle giriş yapıyor. Elbise sırt detayı dışında oldukça sade fakat aynı zamanda şık. Siyah saten eldivenleri, büyük gözlükleri ve elbisesinin üzerinde boynunu kaplayan inci kolyesiyle kruvasanını yiyerek Tiffany’nin vitrinini izliyor. Bu açılış sahnesinde giydiği kostüm yıllarca hem filmin hem de oyuncu Audrey Hepburn’ün en ikonik kostümü olmayı sürdürüyor. Zaten Givenchy’nin yeri Hepburn için de apayrı. Bir röportajında Hubert de Givenchy hakkında “Sadece onun kıyafetleri içerisinde tamamıyla kendim gibi hissedebiliyorum. Bir modacıdan fazlası o, bir karakter yaratıcısı.” diyor. Bu elbise Holly’nin film boyunca giydiği tek siyah elbise değil. Givenchy bu filmde Holly Golightly karakteri için iki siyah elbise tasarlıyor. İlkinden farklı olarak bu sefer eteğinde hareketli bir detayı bulunan siyah elbisesini Holly film boyunca farklı şekillerde kombinliyor; kimi zaman etrafında krem rengi kurdelesi olan devasa bir şapkayla, kimi zamansa bir kemer ya da göz alıcı bir kolyeyle. Film için Audrey Hepburn’ün saçına Holly Golightly’nin çılgın karakterini tamamlamak amacıyla sarı ışıltılar atılmış. Her zaman toplu, düzgün ve zarif bir saç modeli ve genellikle bir topuz, Holly’nin bütün kostümlerine eşlik ediyor. Kalın çerçeveli ve büyük Olive Goldsmith - Manhattans güneş gözlüklerinin film boyunca Holly’nin vazgeçilmezlerinden olduğunu eklemek gerek. Daha gündelik tarzına göz attığımızda saçı kusursuz durmaya devam eden Holly, giyiminde hala çoğunlukla siyah, gri ve krem renklerinde kalıyor. Siyah polo tişörtünün üzerine giydiği krem trençkotu ve penceresinde gitar çalıp şarkı söylerken saçına taktığı kumaşla giydiği gri sweatshirt ve jean de ikonik görüntüleri arasına giriyor. En cesur renk seçimlerinden birini turuncu kabanında yapıyor. Bu kaban yine bir Givenchy tasarımı ve Audrey’nin benzerlerini hem diğer filmlerinde hem de günlük hayatında giydiği bir kaban. Siyah ve nötr renkli kıyafetlerin arasına sızabilmiş bir diğer cesur renk seçimi ise pembe kokteyl elbisesi. Aynı renk ve kumaştan bir ceketin eşlik ettiği bu elbisenin belinde büyük bir fiyonk var. Gümüş parlak çantası ve pembe tacı da göz alıyor. Zaten sadece burada değil, Holly’nin genelde sade olan siyah veya krem elbiselerini her zaman göz alan büyük saç aksesuarları, kolyeler, küpeler, şapkalar ve gözlükler bir üst seviyeye taşıyor. Bu sayede Holly hem zarifliğinden bir şey kaybetmiyor hem de gösterişli olmayı sürdürüyor. Audrey Hepburn kadar fimlerdeki stiliyle akıllara kazınan pek az oyuncu vardır. Tabii ki o dönem zarafeti tanımlamış yaratıcı tasarımcı Hubert de Givenchy Audrey Hepburn'ü bu kadar iyi tanımasa ve anlamasa bu mümkün olmazdı.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.