Senelerdir ''Kevin Hakkında Konuşmalıyız''dan ''Saksı Olmanın Faydaları''na birçok filmde Ezra Miller'ın başarılı oyunculuğunu izledik. Ama bu sefer son bir senedir çok konuşulan sıra dışı tarzı için Ezra Miller hakkında konuşmalıyız. Ezra Miller'ın her zaman takdir edilen bir tarzı vardı, 2012'de queer olduğunu açıklayan Miller, cinsiyet sınırlarını daha cesur bir şekilde aşmaya ve korkusuz stilini daha özgürce bizlere göstermeye başladı. O ilginç seçimler yaptıkça da tasarımcılar onu giydirmek için birbirleriyle yarışmaya başladılar.
Aslında her şey Ezra Miller'ın ''Fantastik Canavarlar: Gridewald'ın Suçları'' filminin Paris galasına Moncler x Pierpaolo Piccioli imzalı sadece yüzünü açık bırakacak şekilde bütün vücudunu kaplayıp yerlere uzanan siyah pofuduk kabanı giymesiyle başladı. Givenchy bu gotik kombini görüp çok etkilendi ve hemen ona filmin galasının Londra ayağı için kadınlar için hazırlanmış koleksiyondan bir parça önerdi: bembeyaz tüylerden oluşmuş, onlarca insanın Ezra Miller'ı Harry Potter serisinden baykuş Hedwig'e benzetmesine sebep olacak bir pelerin. Gümüş rengi bir makyaj kullanan oyuncunun avuç içlerinde Avada Kedavra büyüsü yazılıydı. Givenchy büyük bir Harry Potter hayranı olan Miller'ın hayallerini gerçeğe dönüştürmüş gibi görünüyordu.
2018'de GQ ile yaptığı söyleşide son zamanlardaki iddialı ve eşsiz tarzını konuşup çiftliğinden bahsetti. Çekimlerde kullandığı kıyafetler hem erkek hem kadın koleksiyonlarından oluşuyordu.
Kaban: Alexander McQueen Ceket ve pantolon: SSS World Corp Transparan boğazlı bluz: Hermès Ayakkabılar: Christian Louboutin
Kaban ve elbise: Salvatore Ferragamo Botlar: O’Keeffe
Kaban: Neil Barrett Gömlek ve pantolon: Bode Botlar: Saint Laurent by Anthony Vaccarello Kolye: Tiffany & Co.
Ezra Miller geçtiğimiz sene Playboy dergisi için de Playboy'un ünlü tavşan kulaklarını, elbiseler, fileli çorap ve topuklu ayakkabılar kullandığı bir çekim yaptı. Fotoğraflarda Ryan Pfluger, Ezra Miller'ın queer kimliğini öne çıkararak başarılı bir şekilde maskülenliği ve feminenliği bir araya getiriyordu.
Geçtiğimiz Met Gala'nın teması "camp" idi, yani "aşırıya kaçmak"; bu temanın hakkını en güzel verenlerden biri de Ezra Miller oldu. Miller bu etkinliğine yüzünü elinde tuttuğu maskesi ve asıl kıyafetlerini de beyaz bir pelerin altında saklayarak giriş yaptı. Boş bir yüzden oluşan maskesini kaldırdığında yüzüne beş göz çizmiş olduğu görüldü, aynı zamanda canlı kırmızı bir tonda ruj sürmüştü.
Ezra Miller, stilisti Jason Rembert ile birlikte maskesinin ve pelerininin altından çılgın yüz makyajına ve Burberry takım elbisesine bir dönüşüm planlamıştı. Burberry'den ince çizgili takım elbise-eteği ve etkileyici kristal korseyi tasarlayan Riccardo Tisci bile Miller'ın bu kıyafetleri Met Gala'da nasıl kullanacağını bilmiyordu. Fakat, Rembert'a göre, Tisci, Miller'ın istediğini çok net bir şekilde anlamış ve mükemmel bir takım elbise ortaya çıkarmıştı. Yani, Ezra Miller'ın Met Gala görüntüsü aylar öncesinden hazırlanmış Ezra Miller, Jason Rembert ve Riccardo Tisci ortak çalışmasıydı. Tabii, Miller'ın saçını hazırlayan Sam McKnight'ı ve makyajını yapan Mimi Choi'yi de unutmamak gerek.
Ezra Miller'ın bu dönemin bir ikonu haline dönüşmesindeki en önemli etkenlerden biri jenerasyonun değerlerini ve endişelerini temsil etmesi. Miller alışılan güzellik ve cinsiyet algısının dışına çıkıyor, modayı kendisini ifade etmek, kendisi olmak ve eğlenmek için kullanıyor. Kendisine göre, "gender-fluid" olarak tanımlanan tarzının temelini "sınırları yıkmak" değil de "mutluluk" oluşturuyor.
Kaynak: 1, 2
Yorum Bırakın