Bilim-kurgu filmleri genelde ikiye ayrılırlar. Birinci grup, geleceğin daha iyi olacağını, teknolojinin gelişeceğini öngörür. İkinci grupsa çöküşün ve gerilemenin yaşandığı distopik bir gelecek kurar. Bilim-kurgu kostümlerinin de aynı şekilde ikiye ayrıldıklarını düşünebiliriz. Star Trek'teki gibi var olan moda evrim kurallarını takip ederek ilerlerler ya da Whedon'un Serenity'sindeki gibi geçmiş moda trendlerine geri dönerler. İki yaklaşım da gayet mümkündür. Modanın ne kadar döngüsel olduğunu biliyoruz. Moda her zaman geçmiş trendleri canlandırmış ve zaman zaman onları yeni trendlerle birleştirip ortaya karma trendler çıkarmıştır. Yani teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, gelecekteki kıyafetlerimiz geçmişteki moda akımlarından etkilenmekten kurtulamayacaktır.
https://www.youtube.com/watch?time_continue=10&v=Uz6yLMyK3wg
Tarihsel referanslar da bilim-kurgu filmlerinde bolca kullanılmaktadır. Mesela Star Wars'taki Nazi benzeri üniformalar, filmlerdeki askeri diktatörlük temasının kurulmasına yardım ediyor. Aynı zamanda, gelişen teknoloji daha önce var olması mümkün olmayan kıyafetlerin kullanılmasına izin veriyor. Mesela PVC kullanımı gibi. Ya da toplumsal değişimler vücuda yapışan kıyafetler gibi önceden giyilmesi normal karşılanmayan kıyafetlerin normalleşmesini sağlıyor.
Kostümleriyle herkesin dikkatini çekmiş bilim-kurgu filmlerinden biri Blade Runner. Suç üzerine olan film 2019'da, Los Angeles'ta geçiyor. Charles Knode ve Micheal Kaplan bu film için retro futuristik, muazzam kostümler tasarlıyor. Özellikle replika Rachael'in giydiği takım gibi, 1930'ların sonları ve 1940'ların başlarındaki terzilik tarzından esinlenen parçalar var.
23. yüzyılda geçen The Fifth Element filminde Jean-Paul Gaultier, Chris Tucker'ın canlandırdığı Ruby Rhod karakteri için leopar desenli unutulmaz bir tulum tasarlıyor. Ayrıca, Ruby Rhod'un filmdeki kırmızı gül detaylı siyah tulumu ve Leeloo'nun beyaz bandajlı kıyafeti de oldukça ikonik olarak anılmakta.

Tau Ceti'de 40,000 yılında geçen
Barbarella'da, film boyunca kostüm üzerine kostüm değiştiriliyor ama tasarımcılar
Jacques Fonteray ve
Paco Rabane'nin, bütün bu kostümleri hazırlaması hiç de zor olmuyor. Bu filmde kiminin favorisi
Barbarella'nın beyaz dizüstü çizmeleri ve beyaz kostümü, kiminin favorisi de Peter Pan'ın kıyafetlerine benzer yeşil tuniği ve yeşil botları. Kostümleri, şimdiki sanatçıların sahne şovlarında hala kullanabilecekleri türden.
Star Wars'un tasarımcısı olan
John Mollo için muhtemelen hazırlanması en zor olmuş kostüm,
Bolaji Badejo'nun
Alien filmindeki kostümüdür.
Alien, 2122'de Nostromo uzay gemisinde geçiyor.
John Mollo aynı zamanda
Teğmen Ellen Ripley'i, şirkete ait tulumdan kurtarıp ona beyaz bir tişört ve
unisex pamuk pantolon giydiriyor ve bunun sonucunda
Ellen Ripley, hayatı için savaşırken bile seksi görünmeyi başarıyor.

Londra'da geçen
A Clockwork Orange, Anthony Burgess'ın aynı adlı romanından 1971 yılında,
Stanley Kubrick tarafından uyarlanmış bir film. İtalyan kostüm tasarımcısı
Milena Canonero'nun ünlenmesi de bu filmdeki kostümler sayesinde oluyor. Yönetmen
Barry Lydon'la birden fazla kez çalışan
Canonero, daha sonraları e
n iyi kostüm tasarımı dalında üç Oscar ödülü alıyor. Bu film için kostümleri tasarladığı sırada
Canonero Londra'daydı ve tamamıyla o dönemlerde şehirde toplumsal bir gerçek olan çetelerden ilham alıyor. Bu filmle ilgili bir başka detay ise,
Alex'in en başta aslında iki gözünde de takma uzun kirpik olması ama
Kubrick'in sadece bir gözünde gördükten sonra "gerçeküstü ve acımasız" bir hava verdiği için öyle kalmasını istemesi.

2199'da geçen
The Matrix'in ismini duyar duymaz fütüristik filmlerin en seksi, çabasız ve belalı kostümü aklımıza geliyor:
Trinity'nin siyah vinil takımı. Fakat, Avustralyalı kostüm tasarımcısı
Kym Barrett'a göre filmin en çok akıllarda kalan parçası Neo'nun uzun siyah ceketi. Seri boyunca,
Keanu Reeves değiştikçe ceketler de onun imajını geliştirmek için değişiyorlar ve ikinci filmin sonuna doğru artık daha asil bir hal alıyorlar.

Washington DC'de 2274 yılında geçen
Logan's Run filminin kostümleri
Billy Thomas tarafından tasarlanıyor. Normalde filmdeki bütün kadınların,
Jessica 6'deki, Romalıların kıyafetlerinden ilham alınmış hedonistik tek parça kıyafetine benzer elbiseler giymesi gerekirken, son anda filmin bütçesi az olduğundan vücut makyajının herkese yetmeyeceğine karar veriliyor.
Tank Girl'ün
Lori Petty'si için tasarladığı renkli, asi kıyafetlerle Oscar ödülü kazanan kostüm tasarımcısı
Arianne Phillips'in, neden 1997'den beri Madonna ile çalıştığını anlamak zor değil.
Lori Petty, 90'lardan bir esintiyle tatlı kolyeleri, yırtık beyzbol çorapları, gözlükleri ve ekose sütyeniyle anti-heroine karakterinin hakkını veriyor.
Star Wars'tan,
Brazil'e;
The Hunger Games'ten,
Mad Max'e daha bahsedilmeye değer kostümleri olan onlarca film var. Kostüm tasarımcıları gelecekteki modayı sadece tahmin edebilirler. Fakat günümüz veya geçtiğimiz yıllarla ilgili yapılan filmlere bakarak söyleyebiliriz ki genelde yanılırlar. Gelecekte giyileceğini düşünüp tasarlanılan kıyafetlere bakınca şimdi retro bir his verdiklerini fark ediyoruz. Ama istedikleri kadar yanlış ya da abartılı olsunlar, fütüristik filmler için tasarlanan kostümler muhtemelen film dünyasının en eğlenceli kostümleri.
Şimdi kostümlere ne kadar hakim olduğunu görmek için
buraya tıklayarak testimizi çözebilirsin!
Kaynak:
1,
2
Yorum Bırakın