İSA ÇELİK anlatıyor: 1993
Edebiyatımıza bunca gerçekçi roman ve hikaye kazandırmış olan Sabahattin Ali, görsel ve grafik sanatlar ile yakın akrabalık kuran yazılarının yanında ikinci sanatı olan fotoğrafta o denli başarılı olabildi mi?
Sabahattin Ali’nin sanatı ve fotoğrafçılığı üstüne konuşurken eşi Sayın Aliye Ali, “Nereye giderse gitsin, Kodak kutu makinesini ve üç ayağını hiç eksik etmezdi yanından” dedi ve,“Yazı dışında en büyük merakı fotoğraftı.(...) Evde saatlerce bir lamba ışığı altında fotoğraflarımızı çekerdi. Üç ayağı saklıyoruz ama makineye kimbilir ne oldu?...” diye ekledi sözlerine.
Sonra Sabahattin Ali’nin çektiği yüzlerce 6x6 S/B film yığıldı önüme. Kimisi yer yer sararmış, bozulmaya yüz tutmuş, birçoğu birbirine yapışmıştı. Bunları yıkayıp, temizlemeyip, poşetleyip klase edilmiş halde geri verecektim. Bir de öğrendim ki bu fotoğraflardan kimileri ödüller de kazanmış.
Sabahattin Ali, bugün bile pek çok kimseye parmak ısırtacak denli işini ciddiye alan bir fotoğraf amatörüymüş.
Bugün bile pek çok kimseye parmak ısırtacak denli işi ciddiye alan bir fotoğraf amatörü, bir fotoğraf tutkunuymuş... İşte “Kamyon”, işte “Moda’da. Arkada Yelkenliler, önde eşi Aliye Hanım”, işte “Plajda Şapkalı Filiz”, "Köye Dönen Sürü”, “Kavaklı Yol”, “Fırat Kıyısında Kelek Çeken Köylüler”. “Elinde Bakraç Düşünen Köylü Kadın”, “Eski Köprü”, "Hamur Açan Köylü Kadın” ve başkaları...
Kuşkusuz bunlar bir amatör fotoğrafçının fotoğrafları, ama sıradan bir amatörlük değil onunki. Yazılarında belirgin biçimde görülen, edebi sanatlara yaslanmak yerine yalın, duru bir dille olayın ya da durumun sosyal ve politik çözümlemelerinden okuyucunun -toplumun- alacağı “marjinal fayda"nın önde tutulması kaygısı fotoğraflarında da görülüyor.
Benim elimde bulunan fotoğraflarındaki kompozisyonlar leke ve ışık değerleri son derece çağdaş, baskılar bugün yapılmış gibi taze. Fakat ne yazık ki bugün bunlardan hangilerinin ve ne kadarının, ne zaman hangi ödülleri aldığını tam saptayabilmiş değilim. Gerçekçi fotoğrafımızı belki de Sabahattin Ali'den mi başlatmak gerekecek?
Niye olmasın?...
(Kaynak: İstanbul Şehir Üniversitesi, earsiv.sehir.edu.tr)
Yorum Bırakın