1973'e girerken edip akbayram iki plak (aslında dört) sahibi ve altın mikrofon galibi umut veren bir şarkıcıydı. en büyük handikapı ise bir grubunun olmayışı idi. bu nedenle mart ayında ödül aldığı hey oskarları gecesinde bile yurdaer doğulu eşliğinde sahne almak zorunda kaldı.
nisan ayında dönüşüm grubunun sayan ile sözleşme imzalaması üzerine, bu deneysel grubumuz akbayram'ın 2. sayan plağında eşlik orkestrası oldu. dönüşüm eşliğinde akbayram, "deniz üstü köpürür - dumanlı dumanlı bizim eller" plağını yaptı.. bu plağın kaydında dönüşüm grubunda çalan vecdi ören'in sıkça kullandığı bas rifi -ki bu rif 1970 berkay oyun havası'nda taner öngür tarafından bulunmuş bir riftir- bu düzenlemenin ve ileriki 2-3 yıl boyunca muhtelif akbayram plaklarının vazgeçilmez tadı olacaktı.
ekim ayında akbayram, vecdi ören tarafından kurulan dostlar grubu ile birleşerek grupsuzluk sıkıntısına bir nokta koydu. bu grupta, 1969-1970 yıllarında kabataş erkek lisesi kadrosunda yer alan basçı vecdi ören (o yıllarda en iyi basçı seçilmişti), baterist koral sarıtaş ve plevne lisesi'nde çalmış olan gitarist galip kayıhan yer alıyordu. grubun türk müziği sazlarını ise cudi koyuncu çalıyordu. koyuncu, sahnede ve plakta kullandığı elektro saz ile birikte wah wah pedalı da kullanarak bir anlamda grubu diğer anadolu rock gruplarından ayıran bir işlev üstleniyordu. grup, ilk plakları için ekim sonunda stüdyoya girdi. açıklanan ilk şarkı listesi "değmen benim gamlı yaslı gönlüme - gel ki" idi. "gel ki" adlı şarkı plaktan çıkartıldı. yerine cudi koyuncu'nun “yakar inceden” adlı bestesi koyuldu. “değmen benim gamlı yaslı gönlüme” progresif rock anlamında oturmuş bir eserken, b yüzündeki “yakar inceden”, cudi'nin wah wah’lı bağlaması, galip'in fuzz’lı gitarı ve vecdi'nin berkay oyun havası riff’li bası ile grubun tınısının tesadüf olmadığını vurgulayan bir eserdi.
edip akbayram ve dostlar, ilk konserlerini üç hürel ve nilüfer ile birlikte ankara dedeman sineması’nda verdi. konserde, boşu boşuna, deniz üstü köpürür, dumanlı dumanlı oy bizim eller, bir of çeksem ve değmen benim gamlı yaslı gönlüme adlı türküleri seslendirdiler. ikinci konserleri ise kasım ayında fitaş sineması’nda ersen ve kardaşlar ile gerçekleşti. bu konserde boşu boşuna, deniz üstü köpürür (galip, gitarını keman yayı ile çalarak intro yaptı), dumanlı dumanlı oy bizim eller (introda cudi elektro saz çaldı ve galip fuzz pedalıyla fırtına sesi verdi. galip bu efekti bir sonraki plaklarında yer alan “dağlar dağladı beni” adlı şarkıda uyguladı.), bir of çeksem, kara yılan, drama köprüsü eserlerine yer verdiler.
DAĞLAR DAĞLADI BENİ:
İNCE İNCE BİR KAR YAĞAR:
edip akbayram ve dostlar, 1974 yılının ilk iki ayını başta kıbrıs olmak üzere muhtelif türk illerinde konser vererek geçirdiler. grubun ilk plağı, kıbrıs'ta yılın plağı seçildi.
akbayram'ın hızlı yükselişi zamanla grup - şarkıcı ahengini bozdu. bunun sonucunda mayıs sonuna doğru grup ile akbayram arasında bir kopuş yaşandı. bu ayrılık çok uzun sürmedi ve edip akbayram, dostlar ile haziran ortalarında yeniden birleşti. bu sorunun kökeninde dostlar isminin henüz vecdi ören'de bulunması idi. bu sorun zamanla yeniden büyüyerek vecdi ören'in ekim ayında gruptan kopması ile sonuçlandı. kasım ayında dostlar ismini kullanarak kendi grubunu kuran ören, daha sonra bu isim hakkından da vazgeçerek grubun tüm haklarını akbayram'a devredecekti.
komando kıyafetleri ile izmir fuarında sahne alan edip akbayram & dostlar, ekim ayında vecdi ören ve koral sarıtaş'ın ayrılması üzerine yeniden yapılandılar. grup bu kez parlak bir transferle murat ses'i gruba dahil etmişti. murat ses, grubun düzenlemelerinde tek isim olarak kurtalan ekspres'ten basçı özkan uğur, ağrı dağı efsanesi'nden davulcu nadir uygun'u da beraberinde getirerek dostlar'ı bambaşka bir müzikal anlayışa ulaştırdı.
grup, sayan ile mukavelesi dolduğu için yavuz asöcal'ın yeni şirketi burç plak ile anlaştı. yedi parça üzerinde çalışan grubun sözcüsü murat ses yeni dostlar formasyonunu şu şekilde özetliyordu: " plak olarak üç çalışmamız var. birincisi-ki ana amaç- edip akbayram ve dostlar, ikinci olarak dostlar ve üçüncü olarak solo çalışmalar yapacağız. çalışmalarımızı bir anlamda dışarıdaki yes-rick wakeman olayına benzetebiliriz. ancak kopma diye birşey asla düşünülmez. "
dostlar, "kaşların karasına - garip"' 45'lik plağının kaydını kasım ayında bitirdi. plağın yayınlanması ise aralık ayında gerçekleşti. plakta yer alan “garip” çalışması murat ses'in klavsen ve orguyla tamamen yeniden üretilmişçesine hayat bulmuş bir mahzuni eseridir. şarkıda başka bir gruptan kolaja gerek kalmayacak şekilde murat ses'in orgu ve özkan'ın bası sayesinde arzu edilen polifoni ve groove, tamamen özgün çizgiler halinde kulaklarımızdadır.
GARİP:
KAŞLARIN KARASINA:
edip akbayram & dostlar, 1975 yılının ocak ayında yıldız tezcan ve yeşim ile çıktığı bir turneyi yarıda keserek istanbul'a dönmek zorunda kaldı. bu dönüşün müsebbibi kendilerini dolandıran menajerleri celal tuncel'di. bu dolandırıcılık olayının etkisi geçmeden dostlar'dan murat ses'in ayrılması üzerine grup çok geçmeden vecdi ören ve koral sarıtaş'ın katılımıyla eski kadrosuna kavuştu. murat ses, bu kopuş ile ilgili olarak "aramızda müzikal anlaşmazlık var. onlar, deep purple'dan yes'ten bilinen motifleri türkülere monte etmek istiyorlar. oysa ben montaj sanayine karşıyım." şeklinde bir açıklama yaptı.
dostlar eski/yeni kadrosu ile mart ayında hey oskarları konserinde "kolum nerden aldın zinciri" ve "gam üstüne gam" şarkılarını ilk defa söylediler. bu şarkıların plağı ise mayıs ayında yayınlandı. aynı ayda, dadaşlar'dan kılıç danışman ve taner öngür dostlar'a geçtiler. galip kayıhan ise dervişan kadrosuna katıldı. bir süre sonra davulcu koral sarıtaş sağlık sorunları nedeniyle davul çalmayı bırakınca yerine ayzer danga alındı. ağustos ayında ise taner öngür ve kılıç danışman bu kez dervişan'a transfer oldular. aynı dönemde galip kayıhan da dervişan'dan ayrılıncaı dostlar, koral sarıtaş haricinde eski kadrosuna dönüştü.
KOLUM NERDEN ALDIN ZİNCİRİ:
GAM ÜSTÜNE GAM YAPILIR:
galip kayıhan'ın hollanda'dan getirdiği yeni synthesizerlar ile dostlar grubu ekim ayında aşık mahzuni'den "affetmem seni" ve "darağacı" şarkılarının kayıtlarını yaptılar. bu iki şarkının 45'lik olarak yayınlanması tasarlanırken 1976 yılında mehmet emmi adlı şarkı daraağacı'nın önüne geçerek 45'liğin ikinci yüzünü dolduracaktı. darağacı ise "nedir ne değildir" uzunçalarında yayınlanacaktı.
MEHMET EMMİ:
AFFETMEM SENİ:
bu 45lik sonrası vecdi ören'in müziği bırakarak gruptan ayrılması üzerine yerine avrupa'da plak dolduran barış manço'nun basçısı mithat danışan (panço mithat) alındı. galip kayıhan, cudi koyuncu, mithat danışan ve ayzer danga'dan oluşan kadro "zalim zalim - kahpe felek" plağını moog ve mellotron ağırlıklı bir düzenlemeyle kaydetti. plaklarda synthesizerları galip kayıhan çalıyordu.
ZALİM ZALİM:
temmuz ayında bu plağın yayınlanmasını takiben tekrar stüdyoya giren grup ilk ihtiyari uzunçalarlarını çıkartmak üzere kayıtlara başladı. bu kayıt döneminde yaylı ve nefesli katkısı ile yapılan “yaralarım”ın yanısıra şarkının devriyle oynandığı "arabam kaldı yolda" gibi dostlar'ın kendisini aşma çabasının ürünü eserler kapsanmıştır. ayrıca haberin var mı, ayrılık, adam olmak dile kolay ve bırak beni gibi türküler de yine bu albüme ilişkin temmuz-kasım tarihleri arasında yapılan kayıtların ürünüdür.
albümün kayıtlarını bitiren topluluk ismail erciyes tarafından düzenlenen bir turneye salim ağırbaş, yeliz ve asu maralman ile birlikte iştirak etti.
aralık sonunda ise grubun ilk ihtiyari albümü "nedir? ne değildir?" yayınlandı. jethro tull'ın "this was" albümünün dış kapaktan açılır kapaktaki kağıttan kuklalara kadar birebir taklit edildiği albüm, akbayram'ın iddia ettiği gibi ne bir evrimi ne de devrimi kapsıyordu. öte yandan mahzuni sermayesi üzerinden gidilebilecek son noktayı temsil ediyordu ve grubun kendisini aşması için kullanabileceği güzel bir mihenk taşıydı. akbayram'ı bugüne taşıyan da o albümün nihai menzil kabul edilmemiş olmasıydı.
edip akbayram & dostlar, 1977 nisanında selda ile tüb-der gecesinde bir konser verdiler. bu konserde grup, ince ince bir kar yağar, kolum nerden aldın zinciri, garip, darağacı ve mehmet emmi gibi şarkılarını seslendirdi. galip kayıhan, ayzer danga, cudi koyuncu ve mithat danışan'dan oluşan kadro nisan ayında "zalim - kahpe felek" 45'liğini tamamlayarak dağıldı. bu kadronunun son konseri ise spor sergi sarayı'nda gerçekleşti. cudi koyuncu, mithat danışan'la birlikte erenler adlı yeni bir grubun temellerini atarken, galip kayıhan da koral sarıtaş'ın kurduğu marşandiz'e katılacaktı.
dağılan dostlar mayıs ayında yine aynı düzende yeniden kuruldu. kadronun tek sabit elemanı ise ayzer danga idi. yeni kadroda bağlamada mete akkuş, gitarda ilhan işerli, bas, yaylı tanbur ve udda ise cengiz öztunç yer alıyordu. mete akkuş, tülay ve ozanlar kadrosunda yer almıştı ve pendik halkevi kökenliydi. cengiz öztunç, abc koleji ve istanbul transit orkestralarında çalışmıştı. ilhan işerli ise mayıs ayında tamamen dağılan erol büyükburç ve efsanelerin bir elemanıydı.
mayıs ayında turhan yükseler ile birlikte stüdyoya giren grup kerem güney'in aldırma gönül ve mahzuni'nin "sen açtın yarayı" adlı eserlerini kaydettiler. kerem güney'in eseri aynı zamanda dostlar'ın türkü formu ve mahzuni haricinde kaydettiği ilk eserdi. bu plağın yayınlanması için temmuz'un son günlerini beklemek gerekse de yayınlanması ile birlikte edip akbayram ile özdeşleşen bir çoksatar olarak bu bekleyişi tamamen affettirdi.
SEN AÇTIN YARAYI:
ağustos ayında iller bankası tuzla tesisleri’nde konser veren grup, izmir fuarı boyunca sahne aldıktan sonra, mersin festivali'ni de kapsayacak şekilde bir dizi konser verdi. grubun 22-30 ekim arasında "kıymayın efendiler" 45'liği için stüdyoya gireceği yazılsa da bu plak için 1978 yılını beklemek gerekecekti.
edip akbayram, 1978 başında sezen aksu, tülay & ozanlar ve hale hanzade ile birlikte anadolu turnesi'ne çıktı. turneden iki gün önce ilhan işerli'nin yerine mustafa sarışın gruba dahil oldu. akbayram'ın turnesi reyhanlı'da "memet emmi"'yi çalarken sağ cenahtan "komando" tabir edilen kişilerin saldırısına uğraması haricinde olumlu geçti.
turne dönüşü şubat ayında stüdyoya giren akbayram, mustafa sarışın (elektro gitar), mete akkuş (saz), cengiz öztunç (bas) ve ayzer danga'ya (davul) kayıtlar esnasında turhan yükseler de klavyeli çalgılarda yine destek oluyordu. topluğun bu plağında gerçekten iyi düzenlenmiş iki beste yer alıyordu. mahzuni türkülerinden medet ummaktan vazgeçen dostlar, kerem güney'in kıymayın efendiler'i ile ahmet arif'ten besteledikleri "adiloş bebe" ile tam anlamıyla bir aşama yapıyorlardı. bu öylesine büyük bir aşamaydı ki plak bip'ten çıksa baha boduroğlu çoktan "bravo edip! yeni aşamalarını heyecenla izliyoruz." derdi.
mart ayında yayınlanan bu plaktan sonra o dönemde konserlere alkollü olarak çıkmaya başlayan ayzer danga gruptan çıkarılarak mayıs ayında yerine bir süredir emlak bankası'nda çalışan nur moray alındı.
19 kasım'da turneye çıkan grupta bu kez mustafa sarışın ayrılmış yerine ahmet yıldızalp alınmıştı. diğer grup elemanları ise mete akkuş, nur moray ve cengiz öztunç idi. bu turnede ise tülay ve ozanlar (davulda bulunan saygun arpalı ertesi yıl dostlar'a geçecekti.), bilgen, kamil sözmez, engin evin ve hale hanzade yer alıyordu.
bu dönemde edip akbayram'ın niyeti boşu boşuna adlı ilk bestesini "boşu boşuna 79" adıyla yeniden plak yapmaktı. plağın diğer yüzünde ise "eşkiya dünyaya hükümdar olmaz" türküsü yer alacaktı. bu plağın kayıtlarına 3 aylık turnenin ortasında başlanacaktı.
EŞKİYA DÜNYAYA HÜKUMDAR OLMAZ:
1979 yılında biten turne sonrasında cengiz öztunç evlenip almanya'ya gitmek üzere, nur moray da müziği bırakarak gruptan ayrıldı. bunun üzerine mustafa sarışın, bu kez bas gitarda gruba dönerken, davula da ozanlar'dan saygun arpalı geçti. bu kadro, stüdyoya girerek "gidenlerin türküsü" adlı nazım hikmet'ten bestelenmiş bir şarkı ve daha önce kaydetmeyi düşündükleri "eşkiya dünyaya hükümdar olmaz" türküsünü banda aldılar. kayıtlar esnasında uğur dikmen klavyeli sazlarda, mehmet pervez de flütü ile gruba destek oldu.
bu plak 45'lik olarak nisan 1979'da yayınlandı. nur moray, cengiz öztunç, ahmet yıldızalp ve mete akkuş'lu kadronun dağılmadan önce kaydettiği "çocuklar" adlı çalışma ise demar tarafından yayınlanan “çocuklarımıza” uzunçalarında yer almıştır. bu şarkı daha sonra akbayram'ın "1984" albümünde farklı bir düzenlemeyle yeniden yer alacaktır.
şubat 1980'de mustafa sarışın'ın türkiye'den ayrılması üzerine gruba gündüz ersoy girdi. topluluk, gitarda ahmet yıldızalp, davulda saygun arpalı, basta gündüz ersoy, bağlamada mete akkuş'tan oluşuyordu. grup, uzunçalar için çalışmalara başladığını söylese de turne ve sahne çalışmlarından dolayı beklenen albüm bir türlü yayınlanamıyordu. temmuz ayında yeni uzunçalarlarında "bitlis'te beş minare" türküsünün bulunacağını söyleyen dostlar'ın bu ara kadrosu 1982 yılında yayınlanacak "nice yıllara" albümü için tek bir kayıt yapmamıştır.
12 eylül 1980'de izmir fuar'ında çalışan edip akbayram ve dostlar'ın işine "darbe" sonrası hemen son verildi. fuarda işlerine son verilen diğer sanatçılar ise halit kıvanç, edip akbayram, ali rıza binboğa, ışıl yücesoy, müjdat gezen, perran kutman, sevda karaca, zerrin egeliler ve seyfi dursunoğlu (huysuz virjin) idi. anlaşılan o ki darbe ile birlikte akılları karışan gazinocular kendilerince sakıncalı buldukları kim varsa kapıyı göstermişlerdi. hele hele huysuz virjin'in işine son verilmesi, dursunoğlu'nun "castırı castırı" diye yürüyüşünün devrimci bir muhtevaya sahip olduğu zannından ileri gelmiştir kanaatindeyim.
darbe sonrası edip akbayram'ın iş bulmada ciddi zorluklar çektiğini, buna rağmen dostlar'ı bir şekilde sürdürdüğünü belirtmeliyiz. kasım ayında yeni bir şekil alan dostlar'ın tek farkı saygun arpalı yerine 1974'de bir ara dostlar ile çalışmış eski ağrı dağı efsanesi elemanı nadir uygun'un katılmış olmasıydı. nadir uygun, ahmet yıldızalp, gündüz ersoy ve mete akkuş'dan oluşan bu ekip deyişlerden oluşan bir uzunçalar için kollarını sıvadılar, ancak bu uzunçalar hiçbir zaman gerçekleşmedi. bu ekibin yayınlanan tek kaydı ise 1981'de 45'lik olarak çıkartılan "bu yıl benim yeşil bağım kurudu - bugün bizde bayram var" adlı plaktı.
zamanla toparlanan ve kısmen maddi sorunları atlatan akbayram bu kez alabildiğine genç bir grup oluşturdu. bu yeni formatta gitar, saz, bas, davul formülü terkedilmiş; murat ses’ten bu yana ilk kez gruba sürekli bir klavyeci dahil edilmişti. grupta, gitarda adnan ergil, basta multi enstrümentalsit metin özülkü, davulda eski eleman saygun arpalı, klavyelilerde de mehmet oylumlu yer
alıyordu. bu kadro, akbayram’ın dönüş albümü sayılan “nice yıllara” adlı çalışmaya imzasını attı.
enerjik bir grup kıvamını yakalayan dostlar, akbayram’ın 80 sonrası kariyeri ve sanatsal biçimine esas olan sahneye de böylelikle sahip oldu. albümde yer alan “kibar gelin”, “aman kerem”, “hasretinle yandı gönlüm” gibi şarkılar 1979’dan bu yana halk ile iletişim kurabileceği bir eser ile
ortaya çıkamamış olan akbayram’ın yeniden doğuşu gibiydi. bu albümle birlikte akbayram, mahzuni haricinde de kendisine özel beste yapan bir ekibe sahip olmaya başlamıştı. bu şekilde, kendisi beste yapmayan ama aldığı besteyi akbayram sound’una dönüştüren bir yorumcunun doğuşuna şahit oluyoruz. dostlar grubunun 80’li yıllarda baskın sound’u olan pop caz ise bu albüm ile birlikte ilk kez ortaya çıkmıştı.
1982 yılında metin özülkü’nün solo projelere girişmesi ve erol büyükburç ile ortak çalışmalarda bulunması nedeniyle ismail soyberk, grup içerisinde yerini almıştır. öte yandan, ismail soyberk’in grubun sürekli basçısı olduğunu söylemek güçtür. nitekim soyberk grubun 1980’lerdeki tüm albümlerinde (“nice yıllara” hariç) müzisyen ve aranjör olarak yer almakta; ancak istanbul harici konserlerde bulunmamaktadır. bu nedenle gruba anadolu konserlerinde çoğunlukla geçici müzisyenler eşlik edecekti. bu süreç 1984 yılında kısa bir süre için murat töz’ün gruba katılması ile çözümlenecek olsa da söz konusu istikrarsızlık sona eremeyecekti.
1983 yılı dostlar kadrosu ise hayli ilginç isimleri bir araya getirmektedir. saz desteğinden vazgeçen dostlar’da istisnai olarak yeni bir bağlamacı yer almıştır. mustafa budan, 1970’lerde hop ve yarın etiketiyle yayınlanan plaklarda yer alan ve dün, bugün, yarın orkestrasının solcu plaklarda sürekli elemanı haline gelen bir isimdi. basta ise geçici müzisyenlik konusunda konsept dışılığın bu kadarı da olur dedirten bir isim vardı: ilkin deniz. caz müzisyeni olan bu değerli ismin bir anadolu pop grubunda boy göstermesi ne büyük şereftir. klavyede gruba uzun süre hizmet edecek olan fırat baydar’ın ismi de yine ilk kez 1983 yılının başında geçmektedir. grubun diğer iki elemanı ise önceki albümden yadigâr baterist saygun arpalı ve gitarist adnan ergil’dir.
devam etmesi halinde ilginç bir sound’a gebe olacağını düşündüğüm bu kadro devam etmedi; ancak baydar, arpalı, ergil’den oluşan çekirdek ekip yanlarına ismail soyberk’i de alarak “1984” adlı albümlerini yayınladılar. aynı kadro benzer bir pop caz sound’u ile “1985” albümünde de yer aldı.
1986 albümü olan “yeni gelen güne türkü”de ise plak ve konser ekibinin köklü bir farklılaştırmaya tabi tutulduğunu görüyoruz. saygun arpalı ve ismail soyberk yerlerini korurken; fırat baydar konserlerde icraya devam etmesine rağmen yerine eski beyaz kelebekler elemanı erkan alpay dahil edildi. gitarist ise stüdyo müzisyeni olarak bilinen berç yenal idi. levent altındağ da yine gruba
dışarıdan destek veren bir müzisyendi. aynı dönemde (1986) sahne kadrosu ise gitarda onur koğacıoğlu, basta levent yurtseven, klavyede fırat baydar, davulda saygun arpalı’dan müteşekkildi.
kasım 1986’da hey dergisine röportaj veren edip akbayram, grubunun geçim şartlarını şu şekilde anlatıyordu: “…klavyecim (fırat baydar) dışında ekstraya giden yok… kışın benden borç alıyorlar, yazın ödüyorlar olup bitiyor. son zamanlarda stüdyo eşlik çalışmaları da oldu.”
dostlar kadrosu 1987 yılında ise onur koğacıoğlu (gitar), engin gürkey (davul), fırat baydar (klavye), mertol şalt (keman, tuşlu çalgılar) ve mehmet mustafa bahpar’dan (bas) oluşuyordu.
1988 yılında “özgürlük” albümü ile onur koğacıoğlu, mertol şalt ve ismail soyberk’i kayıtlarda yer alan elemanlar olarak görüyoruz. 1990 yılında yayınlanan “şahdamar” ise dostlar ibaresinin edip akbayram albümlerinden kalktığı bir çalışma olarak yeni bir dönemi başlatmıştır. ancak bu yeni dönemin habercisi hiç kuşkusuz “yeni gelen güne türkü” ve “ özgürlük” albümleridir. anadolu pop/rock sound’unun nispeten ötelendiği bu dönemde akbayram’ın da özgün müzik olarak tabir edilen akımın etkisi altına girdiği ve bu akımla arasına koyduğu mesafenin ise zaman zaman solosunu işittiğimiz elektro gitar veya yeknesak çalınmış canlı davul ile sınırlı kaldığı görülmektedir.
”şahdamar” sonrası dönemde akbayram’ın dostlar grubunu albümlerden çektiği, ancak konserlerde oluşturduğu çoğunlukla geçici mahiyetli ekipleri dostlar ismi altında lanse ettiğini görmekteyiz. bu anlamda, günümüzde dostlar isim olarak var olmakla birlikte, grup olarak sona ermiştir.
kaynak:ytetik.blogspot.com
Yorum Bırakın