Jozef Simmler, 1860 yılında belki de Polonya’nın en kötü şöhrete sahip Kraliçesi olan Kraliçe Barbara’nın ölümünü tasvir eden eşsiz bir eser resmetti.

Tabloya geçmeden önce Kraliçe Barbara Radziwill’den biraz bahsedecek olursak, Barbara Radziwill zamanının eşsiz güzelliğine sahip bekar ama bakire olmayan Litvanya’lı bir soyluydu. Zaman 1543 yılında geldiğinde Kral 2. Sigismund Augustus’un dikkatini çekti. Tam olarak 4 yıl boyunca Kral Sigismund ile metres hayatı yaşayan güzeller güzeli Barbara, krallığın lüks hayatının tadını çıkardı. Çanlar 1547 yılı için çaldığında Leydi Barbara ve Kral Sigismund evlenmeye karar verdi. Ancak Leydi Barbara’nın bakire olmaması ve kralın bir metresle evlenmesi özellikle de kralın dengi görülmediği için bu protokol doğru değildi. Bu evlilik tüm Polonya’da büyük bir skandala imza atmıştı.

Barbara Radziwill, Polonya halkının yüce kralları için beklediği bakire ve yüksek rütbeli bir gelin olmayabilirdi ancak bir şey vardı ki aşk halkın kararından güçlüydü. Kral Sigismund, Polonya halkının kararlarını görmezden gelerek Leydi Barbara’nın eşi olarak tanınması için parlamento ve öz annesiyle savaşmak zorunda kaldı. Zorlu ve entrikalı geçen 3 yılın ardından Kral zafer kazanmıştı ve herkes Leydi Barbara’yı kraliçe olarak tanımıştı. Barbara’nın kraliçeliği ilan edildikten 5 ay sonra ölüm meleği bu sefer aşkın önüne geçti ve Kraliçe Barbara 1551’de hayata veda etti. Josef Simmler, Polonya halkının Barbara’ya çektirdiklerini, Kralın annesiyle arasında olan entrikayı ama en çok da Kral Sigismund ile aralarında olan aşkı ve özlemi resmetmiştir.

Tablonun analizine gelecek olursak Barbara Radziwill’in ölümü tarihi bir tablodan fazlasıdır. Aşkın, kaybetme korkusunun ve özlemin sonuna kadar işlendiği bir tablodur. Kral Sigismund’un ölmekte olan eşinin yüzüne sevgiyle ve üzüntüyle baktığını görüyoruz. Detaylarda göz yaşından ıslanmış gözlere ve çatlaklı bir alını görebiliriz. Canlı yaşamın karşıtlığı olarak ise Kraliçe Barabara’nın cansız ve donuk vücudunu görüyoruz. Çökmüş olan vücut, gevşemiş duran baş ve sarkmış kol ölümün tüm dramatik anını bize yansıtıyor. Kraliçe Barbara’nın beyaz cüppesi, soluk tenini daha da soldurarak ölümcül bir solgunluk bakış açısıyla tamamlıyor. Tabloda görülen Babara’nın altındaki altın renkli örtü krallığı simgeleyen nadir semboller arasında yer alıyor. Oda da bulunan kasvetli morlar, koyu kırmızı tonları ve donuk menekşeler melankolik sahneye katkıda bulunuyor. Parlak beyazlar, gümüş grileri ve zengin sarılar kontrast oluşturarak tabloya ilgi katıyor.

Tablonun derinlerine indiğimiz bu eserde Jozef Simmler’in Polonya’nın altın çağında yaşadığı trajik bir anı inceledik. Haftaya bir başka eşsiz eserde görüşmek üzere…

Kaynak: 1, 2, 3