Sherlock Holmes severler burda mııııı? 

Cevabı evet olarak kabul edip yazıma hızlıca başlıyorum.

Her ne kadar filmin odaklandığı noktanın Enola olduğunu bilsekte; eminim ki çoğumuz Henry Cavill'in nasıl bir Sherlock olduğunu görmek istedik. Benedict Cumberbatch'in herkes tarafından beğenilen Sherlock Holmes performansından sonra Henry'nin rolü de oldukça zordu doğrusu...

 

Henry Cavill'i çok beğensem de, Sherlock performansını bir tık donuk buldum. Sherlock'un karakteristik özelliklerinden olan keskin zekasını Henry'nin bakışlarında göremedim. Bir bakışından olayları kavrayışını izlememiz gereken Sherlock değil de, emekli olmuş Sherlock gibiydi Henry. 

Onun dışında, Holmes ailesinin üzerinde yeterince durulmamış gibiydi. Mycroft, Eudoria gibi karakter çok yüzeysel kalmış ve dikkatler izleyicinin kendi isteğiyle değil de, kurgu sayesinde Enola'ya kayıyordu. Eudoria'nın Enola'ya bıraktığı çiçek bulmacası gibi detaylar izlerken güzel fakat bir çeşit çocuk bulmacası tadındaydı. 

 

E kaç saatlik dizide her şey mi olumsuz? Tabiiki değil. Louis Partridge ve Millie Bobby Brown çiftini izlemek tek kelimeyle harikaydı. Performansları ise beklentiyi karşıladı. Millie, röportajında küçüklüğünde boks eğitimi aldığı için dövüş sahnelerinden oldukça keyif aldığını söylüyor, ki bu sahnelerin başarısına büyük ölçüde yansımış. Ayrıca filmin kostümleri kusursuzdu.

Stranger Things dizisinde Eleven olarak izlediğimiz Millie'yi, Enola Holmes filminde bambaşka bir karakterde izlemek keyifliydi fakat filmin kurgusundan kaynaklı yaşanmış birçok olumsuzluk vardı. Bu durum da filmin bütününü haliyle etkilemişti. Filme dair en sevdiğim şey 

Güçlü ol! Ayakta kal! Kendi yolunu kendin çiz. 

mesajı oldu. Enola ve Eudoria'nın finaldeki duygusal buluşmasında Eudoria'nın da dediği gibi:

Eğer duyulmak istiyorsan, ses yapman gerekiyor.