Çok Yabancı Olmayan Bir Dünya:cesur Yeni Dünya

Çok Yabancı Olmayan Bir Dünya:cesur Yeni Dünya
  • 2
    0
    0
    0
  •        Bu kitapta laboratuvar ortamında oluşturulan zigotlar,şişelerde büyütülen ve hipnopedya gibi yöntemlerle kaderlerine ikna edilen bebekler,zeki bir yönetici sınıfı ve basit zekalı işçi sınıfı,soma adı verilen yan etkisiz uyuşuturucu/mutluluk ilacı ile oluşturulan devlet düzeni söz konusudur.
           Bu yeni dünyanın yaratıcısı olarak kabul edilen Henry Ford değerlerin tamamen değişmesine sebep olan gelişmeler yaratmıştır.(Henry Ford tarihteki ilk seri üretim bandının mucitidir.Kitapta İngilizce 'tanrı'nın karşılığı olan 'lord' sözcüğü 'ford' olarak kullanılmıştır-fordumuz,yüce ford-.Kitaptaki neredeyse tüm karakterler tarihteki gerçek kişilerin birleştirme isimleriyle oluşturulmuştur.Kitabın baş karakteri Bernard Marx, Nobel Edebiyat ödüllü yazar George Bernard Shaw ve sosyalizmin kurucusu Karl Marx'ın birleşiminden; Mustapha Mond, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve İngiliz sanayici ve politikacı Sir Alfred Mond'un birleşiminden oluşturulmuştur.)  'Herkes,herkes içindir.'anlayışı ile bireysellik düşüncesi yok edilmeye çalışılmış hatta  bireysellik 'kutsal şeylere saygısızlık' olarak gösterilmiştir.
           Bokanovski işlemi adı verilen işlem ile tek yumurtadan çok fazla sayıda embriyo oluşturularak işçi sınıfı tıpkılaştırılmıştır.'Küçük bir fabrikanın tüm çalışanları bokanovskileştirilmiş tek bir yumurtanın ürünleri olabilirler.' Kitaptan aldığım bu kısım kitabın yazıldığı tarihte daha hayalleri bile kurulmamış olan 'klonlamanın' öngörüldüğünü ve ilerleyen zamanlarda bu dünyaya daha da yaklaştığımızı gösteriyor.
           Beş sınıfa ayrılmış olan toplum sınıflarına uygun renkler giyiyor ve böylece kimin kimle muhattap olacağı belirleniyor.Aynı zamanda kişilerin sınıfları ile yapı ve görünümleri doğru oranda artıyor ve azalıyor :


           Laboratuvar ortamında sınıflarına uygun kimyasal bileşenlere oluşturulan bebeklere yazgılarına uygun yaşamaları ve yazgılarını kabullenmeleri amacıyla hipnopedya yöntemi uygulanıyor.Bu uygulamadan sonra 'güller ve elektrik' yöntemi ile çocukların ileride gösterebileceği herhangi bir başkaldırının önüne geçilmiş oluyor.Örneğin Bokanovski grubu sekiz aylık bebeklere çiçekler ve kitaplar gösteriliyor.Bebeklerin onlara yönelimi halinde gürültülü alarmlar ve elektrik şoku uygulanıyor.Bunun sonucunda bebeklerin zihninde kitaplar ile elektrik şoku ilişkilendiriliyor.Böylece ileride çocukların kitaplarla ve çiçeklerle ilişkisi olamayacak,kabul ettirilen yazgılarının dışına çıkamayacak,toplumun düzenini bozamayacak hale geliyorlar.''Kitaplara ve çiçeklere,eskiden psikologların 'içgüdüsel' dediği nefreti besleyerek büyüyecekler.Refleksleri değişmez bir biçimde şartlandırılır.'' İnsanlara bu tür uygulamalarla yapmak zorunda oldukları şeyleri sevdirmiş oluyorlar. 'Yazgıları;tropik bölgelere göç edecek,madenci,asetatlı ipek dokumacısı ve demir-çelik işçisi olacak şekilde belirlenmiş oluyordu.Sonra da beyinleri bedenlerinin seçimini pekiştirecek şekilde işleniyordu.'  'Mutluluk ve erdemin sırrıdır,yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek.Tüm şartlandırmaların amacı budur:İnsanlara kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek.'
           
    Hipnopedyayla ise çocukların ilerideki davranışları,muhattapları kontrol ediliyor;kendilerin düşük veya yüksek sınıflara karşı nefret,kendi sınıflarına karşı da memnuniyet aşılanıyor.'..ve Delta çocukları haki giyerler.Yo hayır,ben Delta çocuklarıyla oyun oynamak istemiyorum.Epsilonlar daha kötüler.Okuyup yazamayacak kadar aptallar.Üstelik siyah giyerler ki siyah canavarca bir renktir.Beta olduğum için o kadar mutluyum ki!Alfa çocukları gri giyerler.Bizden çok daha sıkı çalışırlar,çünkü korkulacak kadar zekidirler.Gerçekten de Beta olduğum için o kadar mutluyum ki!Çünkü o kadar çok çalışmıyorum.Üstelik biz Gamalar ve Deltalardan çok daha iyiyiz.Gamalar aptaldırlar.Hepsi yeşil giyerler.Delta çocukları da haki giyerler.Yo hayır,Delta çocuklarıyla oyun oynamak istemiyorum.Epsilonlar daha da kötüler.Okuyup yazamayacak kadar aptallar.Üstelik siyah...' Bu öğreti çocuğun zihnine yerleşene kadar uygulanıyor. 'Sonunda çocuğun zihni bu öğretilere dönüşene dek ve bu öğretilerin toplamı çocuğun zihnini oluşturana dek.Sadece çocuğun zihnini değil,yetişkinliğinin zihnini de.Tüm yaşamı süresince.Yargılayan,arzulayan ve karar veren zihin;bu öğretilerden oluşacak.Ama bütün bu öğretiler bizim öğretilerimizdir.Devletin öğretileri.'
           Günümüzde toplumsal değerler olarak görülen şeyler-aile kavramı gibi-bu distopyada delice ve iğrenç görülüyor.'Dünya babalarla doluydu,o yüzden de mutsuzlukla doluydu;dünya annelerle doluydu yani sadizmden namusa kadan uzanan bin türlü sapıklıkla doluydu.Erkek ve kız kardeşlerle,amcalarla ve halalarla doluydu.Yani delilik ve intiharla doluydu.' 
           
    Aynı zamanda bu yeni dünya,büyük oranla duygulardan arınmış hatta duyguların da acınası ve iğrenç olduğu düşüncesiyle oluşturulmuş.'Sizleri duygusal açıdan rahatlatabilmek için-mümkün olduğunca duygulardan esirgeyebilmek için hiçbir zahmetten kaçınmadık.' 'O zavallı,modernlik öncesi insanların çıldırmış,kötü ve sefil durumda oluşlarına şaşırmamak gerekir.Dünyaları;rahat yaşamlarına,akıllı,erdemli ve mutlu olmalarına izin vermiyordu.Anneler ve aşıklar,uymak üzere şartlandırılmadıkları yasaklamalar,baştan çıkaran ihtiraslar ve yalnız pişmanlıklar,salgın hastalıklar ve sonsuz acılar,belirsizlikler ve yoksulluk..İşte bütün bunlar onları güçlü hislere zorluyordu.Böyle güçlü hislerle(güçlü ama tek başına;umutsuz,bireysel bir yalnızlık içinde),nasıl istikrarlı olabilirlerdi.  Kitapta parantez içinde verilen kısım 'Herkes,herkes içindir.'anlayışının şartlandırılmasına göndermedir.Ayrıca bu anlayış cinsel ilişkilerde de zorunlu kılınmıştır.Sürekli ve rastgele-çocuk yaştan itibaren- cinsel  ilişki 'sağlıklı ve doğal olan'olarak adlandırılıyordu.  
           Yaratılan insanlar şartlandırmalar sayesinde kendilerinden ve sınıflarından fazlaca memnun oluyorlar.Herkes şartlandırmanın ve sonuçlarının farkında ama kimse şartlandırma gereği buna karşı çıkamıyor.'Bir Epsilon olsaydın da şartlandırman gereği aynı şekilde Alfa veya Beta olmadığına memnun olurdun.'
           
    Soma adı verilen mutluluk sağlayan ilaç su içmek kadar normal görülüyor ve sık şekilde alınıyor/alınmaya zorlanıyor.Böylece insanlar en ufak üzüntü veya sinir halinde bu ilaçtan alarak hızlı bir şekilde mutlu oluyorlar.
           Duyguların veya aile ,anne,baba gibi kavramların kötü nitelendirilmesi nedeniyle insan ilişkileri sadece cinsellikle sınırlı kalıyor.Bir insanla duygusal anlamda yaşanan ilişki uygunsuz karşılanıyor ki böyle bir şey söz konusu dahi olamıyor. 'Sakın kızla herhangi bir ilişki yaşamış olduğumu düşünme.Duygusal,uzun sürmüş bir ilişki değildi.Tümüyle sağlıklı ve normal bir ilişkiydi.'
           
    İnsanların yalnız ve boş kalması engellenecek şekilde planlı bir iş ortamı hazırlanıyor.Böylece insanların düşünmeye vakti olmuyor.Düşünmeyi tetikleyecek her şey yok ediliyor.
           Bu yeni dünyayı kabullenmeyen ve yeni dünyaya göre 'ilkel' olan şartlandırılmamış insanlar Ayrıbölge adı verilen dışlanmış topraklara sürgün ediliyor.

                  İşte yıllar önce yazılan bu distopya eser şu an bize pek yabancı gelmiyor.Gidişat daha da benzeyeceğimizi gösterse bile kimimize insanları bu derece robotlaştırmak imkansız geliyor olabilir.Fakat insanlar şu an bulundukları duruma getirilirken her şeyden birhaberdi.Ve şu an haberimiz olmadan bu dünyaya sürükleniyor olabiliriz.Soma ilacının sosyal medyanın etkileriyle benzerliği,sınıf ayrımı ve ayrımların içindeki insanların sadece kendi benzerlerine sempati duyma durumu,kendimize ve düşünmeye ayıramadığımız zaman planlaması,empati ve vicdan gibi birçok duygu durumundan eksik yetişen bireyler ve bizi kitaplardan,çiçeklerden uzak tutan 'elektroşoklar'...Nicesiyle bu dünyaya yakınlığımız korkutucuyken 'iş işten geçmiş' ya da 'ben mi kurtaracağım dünyayı' diyerek düzeltmek ve iyileştirmek adına hiçbir şey yapmıyor oluşumuz üzücü. Cesur Yeni Dünya'dan uzak bir gelecek dileğiyle.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.