Ressam ve matbaacı olarak olağanüstü yeteneklerinden ötürü hayatı boyunca Avrupa’da onurlandırılan Hendrik Goltzius. 1600’lü yıllara kadar Peter Paul Rubens gibi en çağdaş yeteneklerden ilham olarak sanata katkıda bulundu.
1616 yılında geldiğimizde kutsal kitaplardan ilham alarak cennet bahçesinde mitolojik karakterler gibi uzanmış Âdem ve Havva’nın bu muhteşem anını resmetti. Tablo geleneksel olarak, düşüş görüntülerin yanı sıra utanç, ceza ve insanlığın ölümünü vurgulamaktadır. Goltzius’un gerçekçi bir şekilde temsil edilen fiziksel güzellikle baştan çıkarmaya yaptığı vurgu, o zamanlar yeniydi. Havva, izleyiciye sırtını dönerek mahremiyetini korumakta ve çoktan ilk ısırığını almış, gülümser bir bakışla Adem’e dönmektedir. Havva tarafından büyülenen Âdem, şehvetle Havva’nın gözlerine bakar. Bu Goltzius’a göre aralarında geçen ilk arzu duygusudur.
Arkada görünen birkaç hayvan Âdem ve Havva’nın ilişkisi hakkında bizlere ipucu vermektedir. Yılanın tatlı kadın yüzü, görünüşün aldatıcı olduğunu anlatır. Adem’in elinin sağında arkalarda kalan fil ise Hristiyanlığın dindarlık, ölçülülük ve iffet-erdem kavramlarına atıfta bulunur. Ayrıca bu detay, Adem’in Tanrı karşısındaki bedensel olarak zayıflığına ve sadakat konusundaki yetersizliğine bir tezat oluşturur.
Yan tarafta bulunan keçiler ise Havva ile ilişkilendirilir ve iffet eksiliği anlamına gelir. Goltzius buraya Havva’nın Adem’i kandırdığına dair iki adet keçi yerleştirmiştir. Âdem'in hemen yanında bulunan kedi ise bizlere beklenti içinde bakar. Bu da günahın sonuçlarına boyun eğmenin ve yargılanmanın kaçınılmaz olduğunu belirtir.
Bunca sembolik referanslar arasında Goltzius’un vermek istediği mesaj ise gayet açıktır. Goltzius “İnsanlığın Tanrı katından düşmesinin tek nedeni Âdem ve Havva’nın fiziksel dürtülerini kısıtlayamamasına bağlıdır” der.
Sonuç olarak Goltzius, gerçek, görünür dünyanın görünümünü yeniden yaratarak bizleri İncil anlatısıyla yaratılış hikayesiyle ilgilenmeye davet ediyor. İnsan bedeninin, saçın, hayvanların hatta çimenlerin ve bitkilerin detaylarını büyüleyici bir şekilde inandırıcı tarzda boyanmıştır. Bizlerin tabloyu anlaması ve empati yapması için natüralist bir tarz benimseyen Goltzius’un bu tablosunu Barok döneminin erken bir örneği sayabiliriz.
Yorum Bırakın