Geçtiğimiz pazar akşamı, 2020 yılının son derbisinde Fenerbahçe ve Beşiktaş Şükrü Saracoğlu stadında karşı karşıya geldi. Beşiktaş, 4-3’lük skorla rakibini deplasmanda 15 yıl aradan sonra mağlup ederken, teknik direktörlerin tercihleri ve taktikleri açısından da çok önemli bir karşılaşma izledik. Sergen Yalçın geçen hafta Başakşehir’e karşı verdiği başarılı sınavın ardından bu kez de Fenerbahçe ve Erol Bulut’a karşı bariz bir üstünlük kurarak, milli maç arası öncesinde kendisine karşı olan rüzgarı tamamen ters yöne çevirdi.
Ligin ilk 9 haftasını puan olarak iyi geçirmesine rağmen henüz oyun olarak bekleneni veremeyen Fenerbahçe’de Erol Bulut, sıklıkla kullandığı 11’i sahaya sürerken; sezon başından beri tartışılan Caner Erkin’in yerine Gençlerbirliği maçında olduğu gibi Novak sahadaydı. Beşiktaş ise savunmasında yaşadığı covid ve sakatlık problemleri nedeniyle eksik olmasına rağmen güçlü ve hedef maçlar için çok ideal bir orta saha üçlüsü ile maça başladı.
Maçın henüz başında son haftaların formda ismi Larin’in savunma arkasına yaptığı koşuyla açtığı koridora giren Vincent Aboubakar mükemmel bir golle takımını öne geçirirken, topu rakibine bırakmayı hedefleyen Beşiktaş için olabilecek en iyi senaryo ortaya çıktı. Maçın ilk 2 dakikasına baskılı giren Fenerbahçe ise bu dakikadan sonra hiçbir şey üretemedi.
Fenerbahçe’nin 2 pivotuna karşı orta saha üçlüsü ve önde Aboubakar, kenarlarda ise Ghezzal ve Larin ile çok iyi daralan Beşiktaş, bu ikiliyi hiç oynatmadı. Fenerbahçe, Gustavo ve Sosa’nın birbirleriyle ve ön hat ile kopması sebebiyle çok geniş alanlarda hücum etmek zorunda kaldı. Erol Bulut Sosa’nın bu kadar etkisiz olduğu bir ortamda, 10 numara mevkiinde oynayan Ozan Tufan ve Sosa’nın yerini değiştirip; pas kalitesinden ziyade driplingle çıkma becerisi olan Ozan Tufan ile bu baskıyı kırmayı hiç düşünmedi. Aynı zamanda sezon başından beri özellikle hücum presi için Ozan Tufan’ı önde oynatan Bulut’un bu hamlesi de hiçbir karşılık bulmadı.Beşiktaş, maçın başında Necip’in yaptığı 3 pas hatası dışında geriden çıkmakta herhangi bir sorun yaşamadı. Rosier’ın driplingle çıkma becerisi ve Rıdvan Yılmaz’ın bir sol beke göre sahip olduğu yüksek teknik ile bu alanları çok rahat geçerken, özellikle Sosa’nın boş bıraktığı alanlara Larin ve derine gelen Aboubakar’ın girmesiyle çok ciddi koridorlar buldu. Gustavo’nun bu bölgede tek kalması ve bu koridorları tek başına kapatmaya çalışmasıyla da Fenerbahçe’yi çok geniş alanlarda savunma yapmaya mecbur bıraktı.
Beşiktaş, maçın 20. dakikasında Aboubakar’ın golüyle 2-0 öne geçerken, Fenerbahçe bu gole de herhangi bir reaksiyon gösteremedi. Kaptığı topları Ghezzal’ın sakinliği ve tekniği, ve Mensah’ın dripling özelliğiyle hızlı bir şekilde rakip sahaya taşıyan ve rahatça çoğalan Beşiktaş; dönen topları ise merkezde Atiba ve Josef, sol bölgede ise daha içeride konumlanan Rıdvan Yılmaz ile rahatça topladı. Geldiği günden beri kendisinden bekleneni çok fazla veremeyen Vincent Aboubakar ise attığı goller dışında derine gelerek bağlantı oyununa katılması ve orta bölgede takımına sayısal üstünlük kazandırmasıyla topu öne taşımada çok etkili bir pas istasyonu oldu.
İlk yarı bitmeden köşe vuruşundan gelen golle farkı 1’e indiren Fenerbahçe, oynadığı oyuna nazaran hasarı biraz atlatmasına rağmen ikinci yarıya beklenen baskıyla başlayamadı. Sosa’nın yerine Mert Hakan’ı, Cisse’nin yerine ise Ademi’yi alan Erol Bulut; muhtemelen daha yüksek tempolu hızlı oyun ve kenar ortalarıyla gol bulmayı hedefledi fakat başarılı olamadı. Sıklıkla oynadığı ve geriden gelerek daha etkili olduğu sol bek yerine sol önde oynayan Caner Erkin, topla orta sahaya yakın bölgelerde buluşarak tehlikeli orta açma fırsatını bulamadı. Özellikle Larin’in oyundan atılmasıyla maçın dengesinin kendi lehine dönmesi beklenirken, Fenerbahçe hücumda yine hiçbir şey üretemedi ve üstüne 3. Golü yedi.
Beşiktaş’ta ise Sergen Yalçın Mensah’ı sol kanada atarak 4-4-1 düzenine döndü. Orta sahadaki niceliksel eksilmeye rağmen Atiba-Josef ikilisinin yüksek performansıyla nitelik olarak aynı seviyede kalmayı başardı. Erol Bulut’un yaptığı her değişikliğin başarısız olduğu bir senaryoada Sergen Yalçın, yaptığı tüm değişiklerden verim almayı başardı. Fenerbahçe’nin geride büyük boşluklar verdiği anlarda N’Koudou ve Nsakala gibi 2 tane açık alanda etkili koşucu oyuncuyu sahaya atarak maçı bitirmeyi başardı.
Beşiktaş milli maç arası sonrasında Başakşehir ve Fenerbahçe galibiyetleriyle kendisini puan tablosunda üst sıralara atıp moral bulurken, Sergen Yalçın da derbiler ve hedef maçları oynamada ne kadar başarılı olduğunu kanıtladı. Erol Bulut için ise bu maç, muhtemelen yapacağı doğru bir analiz ile akan oyundaki üretkenlik problemlerini çözme yolunda önemli bir uyarı olabilir.
Yorum Bırakın