Lilith'den Bize Kalan Karma

Lilith'den Bize Kalan Karma
  • 23
    0
    1
    1
  • Lilith, Adem'in ilk eşi. Ya da feminizm ile bağdaştırılmasından yola çıkarak, ilk dişi. 

    Yaratılan ilk kadın Havva değil miydi?

    Musevilik ve Hristiyanlık inançlarında Adem'in ilk eşinin Havva olmadığı anlatılır,  ilk eş ve ilk kadın olarak gizemli isim Lilith yayılmıştır.

    Talmud (Yahudi medeni kanunu, tören kuralları ve efsanelerini kapsayan dini metinler)'da Yaratılış bölümünün 1'inci ve 2'inci Bab'ında,  Havva'nın Âdem'in başka bir karısı olduğu, aslen ilk karısı olan Lilith,  Âdem'in kaburga kemiğinden yaratılan ilk dişi olduğu yazar.

    Mitlerde ve efsanelerde Lilith hakkında varyasyonlar 

    İbrani mitlerinde, ilk yaratılan kadın “Lilith” tir. Tanrı tıpkı Adem gibi Lilith’ide ayrı bir tortudan yaratır. Adem’in Lilith ile birlikteliğinden, Habil’inde katili olan, Kabil dünyaya gelir ve İblisler bu soydan türer (Ademin eşleri, 2020).

    İbranilerin eski inanışına (mitolojisine) göre Lilith, Âdem ile aynı zamanda ve aynı anda yaratıldığından Âdem'in kendisine eşit olduğu görüşündedir. Âdem'le birlikte olmayı şiddetle reddeder. Adem ısrar ettiğinde ise büyü ile kaçar ve onu terk eder. Melekler geri getirmek için Lilith'i bulur ama kendisi Kızıldeniz ile birlikte olduğundan 100 den fazla cin çocuğu olduğunu, bu nedenle artık Adem'e sadık olamayacağını bildirir. Bu arada tanrı Lilith’i durdurmak için üç melek gönderir. Melekler Lilith’e eğer geri dönmezse her gün bir çocuğunu öldüreceklerini söylerler ve geri dönmediği, tanrıya ve Adem’e itaat etmediği her gün için bir çocuğunu öldürürler. Bunun üzerine Lilith, Adem ile Havva’nın soyundan gelenlerin çocuklarını öldürmeye başlar. Rivayete göre, erkekleri doğduktan 8 gün, kızları ise 20 gün içinde öldürmeye çalışır. Bugün dünyada var olduğuna inanılan cinler Adem ile Lilith'in ve Tuval Kabil eşi Naama'ın birlikteliğinden meydana gelmiştir (İbrani mitleri, wikipedia).

    Lilith Babil dilinde Lilitu’dan türemiştir ve “Dişi İfrit” anlamına gelir. Lilith mitlerde, feminist bir fahişe olarak tanıtılır. Adem’le eşit olduğunu iddia eder ve onunla birlikte olmayı red eder. Bunun üzerine Tanrı bu sefer Adem’in kaburga kemiğinden Havva’yı yaratır (Ademin eşleri, 2020).

    Yahudiler arasında anlatılan farklı varyantları da vardır. Aslında Lilith o dönemdeki Kenanlı kadın fahişeleri simgeler. Mitolojide Adem’in Lilith yerine, Havva’yı tercih etmesi, topluma ahlaki açıdan çeki düzen vermek içindir (Ademin eşleri, 2020).

    Sümerler döneminde tapınaklarda fahişelik yapan kadınlar, toplum tarafından yadırganmazdı, bu kendi dinlerine ait bir öğreti idi. Fakat insanlığın evrimi ve bilinç düzeyinin yükselmesi, bu tür ritüellerin terkedilmesini gerekli kıldı (Ademin eşleri, 2020).

    Lilith ile ilk olarak, Gılgamış Destanı’nda gecelere ve yeraltının karanlıklarına hükmeden kötü bir dişi karakter olarak karşılaşırız. Sümer, Babil ve Pers mitolojilerinde ise Lilith; vampir kadın, baykuş ve yılan olarak tasvir edilir (İbrani mitleri, wikipedia).

    Mitler ve efsanelerden de öteye gidersek halk dilinde, Lilith'in lohusa kadınlara musallat olan Alkarası gibi ürkünç varlıklardan olduğu, çocuklarının hıncını almayı amaç edinerek yaşadığı söylenir. 

    Lilith ve Havva karşı karşıya

    Lilith'in hikayesi sosyolojik bağlamda incelendiğinde,  Adem'i eş olarak kabul etmemesi toplumsal düzene bir baş kaldırı olarak yorumlanmıştır. Bu nedenle bir kesim için Lilith, ilk kadın ya da ilk eş değil, ilk feministtir.

    Anaerkil dönemin bir tanrıçası olup ataerkil Sümer dünyasından kovulan Lilith; “Güçlü-özne” olan kadın imgesini toplumsal yaşamdan dışlayıp,Tanrı-devlet-erkek bireşimi bir “erk’e tâbi” kadın kimliğini ‘makbul’ sayan anlatı ve sanat yapıtlarında bir figür olarak gösterilmektedir (Özbay, 2004). 

    Yanı sıra, birçok kurgusal dizi ve hikayede işlenen yaradılış konusunda, Lilith daima şeytani ya da günahkar olarak tasvir edilmiştir.

    Lilith yaradılışı ile ona yüklenen bu kimlik etiketini ve zorunlu eylemleri reddettiği bakış açısıyla, bugünün toplumsal yapısına ve şekillendirilen kadın tipine atıf yapmaktadır. Günümüzde kadınlar "baş eğen" ya da "baş kaldıran" olarak ikiye ayrılmıştır. Bu nedenle toplumdaki bu ayrışma iki tarafı da dışlanma ile cezalandırır hale getirmiştir. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan "9 Kere Leyla" filmi de bu ayrışmaya dikkat çekerek, Lilith'in kötücül bir karakter olarak anılmasına değinmiştir. 

    Lilith ve Havva tek bedende

    Aşkı anlatmak ve kadın - erkek ilişkilerini anlamak için başvurduğumuz kaynaklar efsaneler, mitler ve masallardır. Eskilerin öğretileri geleceğin ilişkilerine de ışık tutmuştur. Ancak Lilith hikayesinden çağın ilişkilerini anlamlandırmak için doğru çıkarımı yapmak önemli görünüyor. Hikayeyi  okuyup ardınıza yaslandığınız da, karakterin uyandırdığı popülariteyi, ve günümüzde dikkat çeken bir gündem olan, cinsiyet eşitliği vurgusunu sezersiniz. Bu durum, zihninizde Havva'nın sempatikliğini yitirmesi ve Lilith'in içinizde baskın gelmesine sebebiyet verir. 

    Post-modern çağ ve gelecek ilişkilerde cinsiyetsizliği vurgularken, ruhun ve bedenin aynı anda dişil ve eril/maskülenite-feminine özelliklerini taşıyacağını da söyler. Buradan yola çıkarak maskülenitenin, daima bir erkek cinsinin özelliği olmayacağını, bir kadının da erkeksiliğe sahip olabileceğini belirtmek istiyorum. Bu tanım kuramsal olarak, “dişil maskülenite” kavramı ile anlatılıyor. Bu anlamda Lilith'i okurken, ruhun ya da bedenin maskülen hali ile örtüştürmek mümkün hale geliyor. Hikayede kadınların ayrıştığı noktaya göre, Havva ondan istenen eş olma hükmünü kabul ettiği için baş eğen kadın profilini canlandırıyor. Böylece kabul gören feminine-maskülen tipolojisine göre Havva'yı da dişil yön ile özdeşleştiriyoruz. 

    Öyleyse bu iki kadın, her birimizin (kadın ya da erkek) sahip olabileceği çağımızın özelliklerini temsil ediyor. Fakat hikayede öylesine zıt kutuplara düşürülüyor ki hikayeden çıkardığımız ana fikrin yine erkeklik "mertebesine" hizmet vermeye başladığını gözden kaçırıyoruz.

    Adem hikayede dilediği kadını seçme, dolayısıyla dilediği tipolojiye sahip olanın neslini devam ettirme hakkına sahiptir. İlk kadın Lilith'i istemesine ve aşkı yaşamasına rağmen Lilith onu terk etmiştir. Geri geldiğinde ise yine Adem onu reddetmek seçeneğine sahiptir. Böylece, Adem Lilith’i sonsuz bir döngüyle özleyecek; yokluğunu benliğindeki koca bir boşluk olarak acıyla duyacaktır (Özbay, 2004).  

    Lilith'in feminist anlayışın öznesi olarak olumlu bir imaj çizmesi gerekirken, hikayesiyle ve karakteriyle "Eşitliği ancak bu yolla/ayrışmayla getirebiliriz, kadın erkekliğe hizmet etmemek için erkekliği reddetmelidir ya da çağın kadınları böyle (Lilith) gibi olmalıdır" mesajları ile toplumda kadına yönelik yeniden bir ayrışmaya sebebiyet verdiğini görmekteyiz.

    Oysa kadın ya da erkek fark etmeksizin, hepimiz birinin boyunduruğu altına girmek ve birine sığınmak gibi nitelendirilen "duygusallık, şefkat ve sevilme" dürtülerine sahibiz. Tam tersi baskılandığımız, hor görüldüğümüz birinin yanından ayrılmaya ve aşka ihtiyaç duymadan yaşamaya da hakkımız var. Fakat yetişkin her birey hayatın dualitesine saygı göstermelidir.

    Kaynak:

    La kitap. "Ademin Eşleri". Erişim tarihi: 20 Aralık 2020.

    Wikipedia, "Lilith", Erişim tarihi: 20 Aralık 2020.

    Özbay, Ender. "ADEM – HAVVA – LİLİTH FİGÜRLERİ İZLEĞİNDE BİR OLANAKSIZLIK MİTİ: AŞK". 2004.

     


    Yorumlar (1)
    • tanrının meleklerle verdiği cezanın gaddarlığı yunan mitolojisindeki cezaları andırıyor

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.