*Dikkat spoiler içerir.*

Hepimizin bir zamanlar ve hala severek izlediği 1994 yapımı Friends dizisi, David Crane ve Marta Kauffman tarafından hayata geçirilen Amerikan yapımı bir sitcom dizisidir. Müthiş oyuncuları bünyesinde barındıran dizi, aslında kadın erkek ilişkilerine güzel bir ayna tutuyor.

Bugün benim irdeleyeceğim:

3.sezon 15.bölüm(The One Where Ross and Rachel Take a Break),

3.sezon 16.bölüm(The One with the Morning After).

Ross ve Rachel’in yavaş yavaş başlayan ve büyüyen aşkı, kimimizin gözlerinde kalpler çıkartırken, kimimizin pek ısınamadığı bir ikiliydi. Bana sorarsanız, dizi boyunca benim aşırı sevdiğim bir çift olmuştu.

Sezon boyunca, Rachel’ın yükselişte olan kariyerini, ilişkilerine zaman ayırmadığını düşünen ve bu durumdan bıkan Ross’u görüyoruz. Aslında bu bölümde, kariyer ve aşkın aynı kefede barınamadığını işleyiş biçimleri ayrı güzeldi. Tanıdık ve hayatın içinden… Yavaş yavaş çatırdayan ilişkileri 15.bölümde olayların patlak vermesiyle başladı ve çiftimize nazar değdi.

Bölümde; Ross ve Rachel’ın yıldönümlerinin olduğu gün, Rachel işlerini bitiremediği için iş yerinden çıkamıyor ve kutlamayı erteliyor. Bunun üzerine Ross romantik bir sepetle, iş yerine giderek ona sürpriz yapıyor. İnce düşünülmüş bir hareket olsa da Rachel buna sinirleniyor. Çiftimiz o gün evde buluşuyorlar ve kavga başlıyor.Konuşarak birbirlerini anlayamadıklarını fark eden Rachel ara vermek istediğini söylüyor. Fakat birkaç saat sonra pişman oluyor. Tam o sırada Ross, Rachel’i arıyor ve en olmadık zamanda orada bulunan Mark’ın evde olduğunu anlayınca, olayı tamamen yanlış anlıyor. Sonrasında bunu kendine yediremiyor ve Rachel’i o gece aldatıyor. Olaylar zinciri işliyor, gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu da olduğundan, Rachel bunu öğreniyor.

Tam o sırada benim bu yazıyı yazmama sebep olan Ross, o meşhur repliğini söylüyor:“We were on a break!”

Ross Rachel’in ayaklarına kapansa da, o bunu affedemeyeceğini söylüyor ve çiftimiz ayrılıyorlar.

Sonradan Jennifer Aniston bir röportajında o bölüm hakkında: “Ayrılık sahnemizin çekilmesi çok zordu, David beni gerçekten ağlattı.”diyor. Cidden etkileyici bir sahneydi.

Benim sorum ise burada başlıyor. Ara vermek, “ayrılmak” kelimesine uydurduğumuz bir kılıf ve istediğimiz her şeyi yapabilmek demek mi? Yoksa düşünmek için zaman istemek ve içinde bulunduğumuz duruma saygı duyarak, bu tarz şeylerden uzak durmak demek mi? Sizce hangisi doğru ve hangi karakterimiz haklı, Ross mu Rachel mı? 

Yorumlarınızı bekliyorum..