Mulholland Dr..

Mulholland Dr..
  • 0
    0
    0
    0
  • Mulholland Dr. Criticism 

    ‘‘As soon as you put things in words, no one ever sees the film the same way. And that’s what I hate, you know. 

    Talking- ıt’s real dangerous.’’

                                                                                 Parf from Lynch’s interview

    David Lynch sinema anlayışı itibariyle sözcüklere anlam yüklemekten çok olayları film içerisinde yarattığı sahneler ve o sahnelerde kullandığı renklerle betimlemeye çalışmaktadır. Çocukken ressam olmak isteyen David Lynch, o yaşlardan itibaren duygularını anlatarak değil göstererek ifade etmeyi tercih etmiştir. Günümüzde de sinemaya ara verdiği zamanlarda sanatla uğraşıyor, resim galerileri açıyor. David Lynch filmlerinde surrealism akımının etkileri büyüktür. Onun filmleri, postmodernist yaklaşımlar ve freudyen çözümlemelerle doludur. Genellikle filmlerinde gizemli bir hava yaratır. Bu havayı yaratırken kullandığı iki karakter biçimi vardır; biri bilinçaltındaki id kısmını ele alarak işlediği, bir diğeri ise süperegosuyla hareket ettirdiği kişilerdir. David Lynch’i diğer yönetmenlerden ayıran en bariz özelliği ise filmlerinin farklı kişiler tarafından farklı fikirler üzerinde sayfalarca yorumlanabiliyor olması. Filmlerini kelimelerin üzerinde biçimlendirmediği için her insan tarafından bambaşka yorumlanabiliyor. İnsanlar genelde David Lynch filmlerini anlamlandıramaz, filmlerini anlamlandırmak için yönetmene sorular sorarlar, genelleme yapmaya çalışırlar. Yönetmen ise filmleri için seyircilere şunu söylemektedir; ‘All the things just about ideas’. Filmlerini anlamlandırma çabası içerisinde izlediğinizde, filmi tam anlamıyla kaçırmış olursunuz. Filmleri bittiğinde sizi bir şekilde duygularınızla yakalamayı başarıyor, bu etkisini freudyen yaklaşımlara verdiği çaba sayesinde oluşturuyor olabilir. Yarattığı dünya içeriside Hitchcock vari yaklaşımlarda oldukça sık bulunmaktadır, seyirciyi sürekli olarak gerip bırakıyor. Gerçek ve hayal arasında gidip geldiğimiz, tam anlamıyla aradaki farkı kesin bir şekilde kavrayamadığımız anlatımlarında seyirciye bu ayrımı fark etmeleri için bazı gizli ipuçları bırakmaktadır. Karanlık sahnelerle ve soğuk renk tonlarıyla işlenen filmlerinde özellikle kullandığı bazı renkler vardır. Genellikle gotik bir hava yaratır. Kullandığı renklere anlamlar yükler. Kırmızı renk gerçekliği ifade ederken, mavi renklerle oluşturulmuş bir sahne    karakterin hayal dünyasında olduğumuzu bizlere söyleyebilir. David Lynch’in filmlerindeki gerçeklik kavramını ayıramamıza neden olan durumlardan biri ise; filmdeki karakterlere yüklediği anlamlardır. Filmlerinde genellikle nesnelerle insanları birbirlerinin yerine konumlandırıyor veya fikirleri bir insan ya da varlık olarak filmin içerisinde görünür bir beden olarak yerleştiriyor. Bir insanı herhangi bir obje veya durumu betimlemek için kullanabiliyor. Lost Highway filminde yaptığı gibi; film içerisinde karakter farklı bir karaktere dönüşebiliyor. Filmlerinin anlamlandırılmasını zorlaştıran etkenlerden birisi de budur çünkü genel olarak sinemada gördüğümüz bakış açısından farklı bir noktada filmlerini işlemektedir. Oyuncu yönetimi, atmosfer kurması, ritim duygusu açısından öncü bir yönetmen. Çok soyut düşünüyor ve tamamen bir auteur anlayışıyla sinema filmlerini oluşturuyor. Film tam anlamıyla yönetmenin istediğini yansıtmalı anlayışı, Lynch’in sinema anlayışını karşılamaktadır. İlk filmleri bütçe açısından daha zorlu koşullarda çekildiği için her alanda kendisini görebiliyoruz. Filmin her aşamasını kendisi tasarlayıp teknik bilgisi sayesinde gerçeğe dönüştürebiliyor. 

     

    BBC Culture’s 117 eleştirmen arasında yaptığı 21. Yüzyıl’ın en iyi filmi anketinin sonucunda birinci sırayı Mulholland Dr. aldı.‘’This is David Lynch masterpiece; Mulholland Dr.’’

     

     I think people know what Mulholland Dr. is to them but they don’t trust it. They want to have someone else tell them. I love people analysing it but they don’t need me to help them out. That’s the beautiful thing, to figure things out as a detective. Telling them robs them of the joy of thinking it through and feeling through and coming to conclusion.                                                                                                                   David Lynch

    Film hayal ve gerçek olarak adlandırabileceğimiz iki bölümden oluşuyor. Filmin introsunda dans eden insanlar var ve daha sonrasında kırmızı tonlarda bir yastık görürken huzursuz bir şekilde nefes alıp veren kadın sesi duyarak başlıyoruz. Filmin sonuna doğru bu huzursuz nefes alışverişlerin Diane ait olduğunu farkedeceğiz. Çoğu eleştirmen filmin hayal kısmının bu sekansla başladığını belirtir. Yönetmen burada hayal ve gerçeği ayırt etmemiz için renkleri betimlemiş ve bunları oldukça göze çarpar bir şekilde gösteriyor. Mulholland Drive sokağına giden bir arabayı, arabanın takip ettiği yolu ve devamında Rita olarak kabul edeceğimiz karakteri görmekteyiz. Rita bir araba kazası geçiriyor ve hafızasını kaybediyor. Kazanın olduğu yerden kaçıp, Betty’nin tayzesinin evine gizlice girip, saklanıyor. Ertesi gün büyük heyecanlarla Hollywood’a gelen Betty, Rita ile karşılaşıyor ve uzun bir süre aynı evde birlikte yaşıyorlar. Filmin ilk sahnelerinde yönetmen bize bir hayalin içerisinde olduğumuzu sık sık kırmızı tonlardaki bornoz, çarşaf gibi eşyalarla hatırlatıyor. Rita’nın kendi ismini hatırlayamayıp, gördüğü posterdeki kadının ismini sahiplenmesi de çok manidardır. Hollywood sistemi içerisinde çoğu oyuncu kendi ismini kullanmaz ve değiştirir. Bu sahnede posterin üzerinde Rita yazan kadının elbisesinin mavi olduğunu görüyoruz. Yönetmen bizlere isim sahiplenmenin gerçek hayatta da var olduğunu anlatmak istemiş olabilir. Sisteme yönelik ilk taşlama filmin bu kısmında geliyor diyebiliriz. Genç ve heyecanlı bir karakteri olan Betty içinde bulunduğu durumu çok benimsiyor ve detektifcilik oynayarak Rita’nın kim olduğunu bulmaya çalışıyor. İki kısım şeklinde ayırdığımız filmin ilk kısmında, filmin ikinci kısmıyla ilgili bütün alt metinleri görüyoruz. Film içerisinde devamlı olarak bir gizem havası var. Duyduğumuz gerilim müziği içinde bulunduğumuz gizemli havayı ürkütücü bir hale çeviriyor.  Rita’ya yardım etmek isteyen Betty’nin oyunculuğunu  şu ana kadar zorlama bulabilirsiniz. Karakter hep çok yüksek oynuyor sanki üzerine oturmayan bir şeyler var gibi. Betty’nin teyzenin eviyle ilgilenen kadının ona yaptığı uyarıları dikkate    almaması karakterin içerisinde zorlama bir tavır olduğunun bir diğer kanıtı. O bir hayal kuruyor ve bu hayali bozmak için ortaya çıkan bütün durumları görmezden geliyor. Filmin ilerleyen kısımlarında Rita ve Betty’nin ilişki yaşamaya başladığını ve Betty’nin ünlü bir Hollywood oyuncusu olmak için verdiği çabayı görüyoruz. Mulholland Dr. kurduğu gizemli havanın içerisinde Hollywood sisteminin bütün gerçeklerini de oldukça açık ve yalın bir şekilde gösteriyor. Yapımcıların yönetmenlere yaptığı baskı, oyuncu seçimlerine yapımcıların karar verebiliyor olması ve kadın oyuncuların suistimal edilişlerini çok açık bir şekilde gördüğümüz nadir filmlerden. Yönetmen; Adam Kesher’in filmi için yapımcılarla anlaşmaya çalıştığı ve tehdit üzerine filminin başrol kadın oyuncusunu değiştirdiği sahnede Betty ile karşılaşıyorlar. Yakın kamera çekimleri ve yaratılan hava ile bu ikilinin arasında bir şeyler olduğunu anlayabiliyoruz fakat tamamiyle anlamak için birkaç sahne ileriye gitmemiz gerekiyor. Bir gece Rita’nın Betty’i uyandırıp gitmemiz gerekiyor demesiyle hayalin içerisinden uyanıyoruz. Rita ve Betty’nin ilişkileri ve hayal dünyası Rita’nın isteği üzerine  bir anda yok olmaya başlıyor. 

     

    SİLENCİO

    Rita’nın Betty’i sürüklemesiyle gece yarısı bir tiyatroya gelirler. Mavi bir sahnenin önüne oyuncular gelir, bu sırada Betty titremeye başlar  Sahne masmavi renklerle kaplıdır ve Betty artık kırmızı rengin etkisinden çıkar ve Diane Selwyn’e dönüşür. Rita ise Camilla Rhodes’dir. Filmin bundan sonrası ikinci kısmını oluşturur. Camilla ve Adam Kesher birlik yaşamaktadır. Camilla filmlerin başrol oyuncusudur yani Diane’nin olmak istediği yerdedir. Diane ve Adam’ın ilk defa    karşılaştıkları sahneyi ve Adam’ın filmin başrol oyuncusu için verdiği çabayı hatırlayalım. Aslında Adam filminde başrol oyuncusu olarak Diane’yi istiyordu fakat stüdyo buna izin vermedi. This is the girl olarak gösterdikleri kadın ise başından itibaren Camilla’ydı. Bir sahnede yönetmenin Camilla ile partner olan oyuncuya nasıl davranacağını göstermek için Camilla’yla öpüşmesi yine system içerisindeki bozuklukları göstermek için tasarlanmış gibi görünmekte. Yönetmenin kendisini öpmesine izin veren Camilla’nın tavrı ise neden asıl kız olduğunu göstermektedir. İlerleyen dakikalarda Camilla Diana’yı evlerindeki partiye çağırıyor ve Adam ile evleneceklerini söylüyorlar. Bu sahnede yine çok fazla detay var. Parti içerisindeki insanların davranışları, Betty’nin teyzesinin evine göz kulak olan kadının Adam Kesher’in annesi olarak tekrar karşımıza çıkması bizde yine çözemediğimiz bir sürü sorun uyandırıyor. David Lych filmlerinde bolca kullandığı detaylar ve aynı oyuncunun farklı bir kişi olarak karşımıza tekrar çıkması onun filmleri için genelleme yapılan durumlardan biri. Diane’nin bu evlilik haberinden sonra yıkılması ve kiralık katil tutmasıyla birlikte filmin temposu oldukça yükseliyor. Diane kiralık katille yaptığı anlaşmada, katil Camilla’yı öldürdüğü zaman mavi bir anahtarı evindeki masanın üzerine koyacağını söylüyor. Diane’nin evinde geçen  zaman sonrasında bir sabah anahtarı masanın üzerinde görmesiyle Camilla’nın öldüğünü anlıyoruz. Bu haber üzerine sevdiği kadını öldürmenin acısı ve yakalanma korkusuyla Diane yatak odasında intihar ediyor. Filmin ilk kısmında Rita ve Betty’nin aynı yatakta ölü olarak buldukları kadının aslında Diane’nin ta kendisi olduğunu da bu sahneyle birlikte anlıyoruz. Film çözümlemesi zor ve daha ilginci çözümlesek bile doğru olduğudan emin olamadığımız spesifik David Lynch filmlerinden biri. Filmin her sahnesinde yerleştirilmiş çok fazla detay var.. Yalnızca bir film çekmiyor aynı zamanda bir sanat eseri oluşturuyor. Yaptığı işler neticesinde onun tasarladığı bir sahneyi insanlara gösterdiğinizde, sahnenin kime ait olduğunu anlarlar fakat filmleri herkese farklı bir şey fısıldar.

     

    Cinema can go deep or it can shallow. I think the great film tell a story, a surface story but the great cinema goes deep into the psyche and these undercurrents are caught a deeper level.

     David Lynch 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.