İlk defa otostop çekecektim. İlk olması heyecanımın tavan yapması için yeter de artardı, ancak o zaman fark etmemiş olsam bile bu heyecanın altında yatan başka sebepler de vardı belki. Benim gibi kendisini gurur abidesi gören, eğilip bükülmeyen bir adam olarak yaşamayı en değerli erdem olarak atfetmiş bir genç otobana çıkıp geçen arabalara el kaldıracaktı, yani beni de arabanıza alın diyecekti. Gurur bu işte hapsedilmesi gereken bir özellik. Merak… merak ben de daha kuvvetli, daha baskın şekilde hayat buluyor sanırım. Merakımı gidermek için çok defa haddimi aştığımı dahi bilirim. İşte bu otostopla seyahat etme alışkanlığı da merakımın, gururumun kıçına tekmeyi basmasıyla ben de yerleşmiştir.
İlk defa bindiğim arabada bir adam, bir kadın. Adam genç, yakışıklı, ağzı bozuk mahalle serserisi ayarında bir tip. Kadın adamdan biraz daha yaşlı görünümlü, hal ve tavır olarak da daha olgun, belki de sadece daha suskun. Evlilermiş. Beni arabada ilk şaşırtan bu olmuştu. Kadının daha yaşlı olmasındandı şaşkınlığım ama bu sebep daha sonra tamamen anlamsız hale gelecekti. Çok geçmeden öğrendim ki adam pezevenkmiş. Karı koca birlikte kadın pazarlıyorlar. Bunu ilk söylediğinde inanmadım ama telefonda müşterilerle mesajlaşmaları görünce ikna oldum. Hayatımda ilk defa otostop çekmiştim ve ilk defa bir pezevenkle tanışmıştım. Bir günde iki tane böyle bir ilk yaşamak beni çok etkilemişti. Hatta iyi yönde bir etki diyebilirim buna. Bir pezevenk tanımak… Benim bundan anladığım bambaşka bir dünyayı tanımaktı. Belki pis, belki içinde kaypaklıktan, acıdan, sefaletten başka bir şey yok ama neticede yeni bir dünya ve o dünyayı tanımak da bir şeydi. Esasında bir merakın daha giderilmesiydi.
Çift Azerbaycan’dan geliyordu ve İstanbul’a gidiyordu. Kadın Azerbaycan’lı idi, hatta orda çocuğu vardı ve bu çocuk sanırım arkadaşları olan başka bir ailenin himayesinde kalıyordu. Çocuk adamdan değildi. Önceki bir evlilik ya da evlilik dışı bir vaka. İşin bu kısmıyla ilgili bildiklerim sadece bir telefon konuşmasına şahitliğime dayalı: Öfke, keder çaresizlik dolu bir konuşma.
Kadın güzel değildi, zeki biri izlenimi de vermemişti. Üstelik adamdan olmayan başka bir ülkede bir çocuğu da vardı. Bundan dolayı adamın kadınla birlikte olmasına anlam veremedim. Çünkü adamın aptal olmadığı belliydi. Kadın tarafından uyutulduğunu da sanmıyorum. Zaten böyle vakalara genç değil orta yaşı atlatmış ahmak erkeklerin maruz kalacağını düşünüyorum. Karşılık sevgi temelli bir ilişki, dışardan öyle gözüktüğü halde, bir türlü yakıştıramadığım ihtimaldi. Ancak karı koca pezevenklik ile hayatını idame ettiren bir çifte karşı bu kadar önyargı da bir sakınca bulmuyorum.
Adam ilgili bahse değer konular: konuşkanlığı. Yol boyunca benim suskunluğumu çekingenliğimden zannetti. Bu kadar konuşkan, yüzsüz ve tuttuğunu koparan bir mizaca sahip birinin de başka bir ihtimale geçit vermemesi de normal zaten. Bunun yanında cömertti. Arabasına alması bir yana, yemek yedirdi. Yemek istemediğim halde, beni çekingen olarak yaftalaması, zihninde “aç ama söylemiyor” fikrinin sağlam temelli bir yapıya dönüşmesini sağladı. İyi de oldu çünkü açtım. Söylememem çekingenlik mi yoksa gururun son tezahürü mü bilmiyorum.
Son olarak: Arabada iki üç saat de uyuduğumu söyleyeyim. Bir pezevengin arabasında güvenle uyuyabilirsiniz. İlk otostop seyahatim bu kadar.
Yorum Bırakın