Yazlıkta geçirdiğim sayısız günlerin, günlüklerinin perdesi niteliğinde etkileri olan sakin...
Keşfetmemle beraber gün batımının ahenkli kıpırtılarıyla, kulaklığımdan sürekli dinledim. Tekrar tekrar, tüm altyapısıyla büyüyen, anılara hatırlatıcı niteliğinde olan denek hayatımla keşfettim Sakin'i. Yaşça benden büyük, müziksever arkadaşlarımın sayesinde, MP3 çalarıma tüm albüm şarkılarını ekledim ve her biri birbirinden güzel tınılarıyla içime işledi. O 2000'ler ve 2010'lar benim için efsane müzik zevki olan insanlar... Harika konserlere gittiğim o çocukluk dostlarım.. Herkeste farklı fotoğrafları yaratan beyinlerimizin sıcaklığı.. Asla düş yakamdan artık demediğim, kulaklarıma arkadaş niteliğinde Sakin..
Bisikletimle çay boyu akıp giderken, o taneli dokunuşuyla büyüdüm müzikleriyle. Tam zamanında dinlemiş olmamdan dolayı mı bilmem, hep çok mutlu olmuşumdur. Belki de yanılıyorumdur, başka bir zaman ilk keşfetmiş olsam yine bu etki olur muydu? Belki de sen bu yazıyı okurken kıskançlık duyacağım yeni keşfetme zevkini. Çünkü, bilip bilmeyen herkesle girdiğim Sakin muhabbetlerinde, sonucu hep tatlı fotoğraflar girerdi zihnime. Bir daha mı ilk dinlesem diye bencilce davransam da, kalıcılığı yakalamış bu grup herkesin zamanında en güzeli. Evet çok kalıcı bu fotoğraf, ve güneş, yine batıyor ve hala düşlüyordum kayalarda seken dalga sesleriyle, ergenlik heyecanlarımı. Kum ayağımda, zerrelerimde.. Gözlerimi kapattım, deklanşörüm tetikledi kalbime ve hafızama.
Teşekkürlerimle, bende kalıcılığa kavuşmuş, Sakin'e, hafıza albümlerimde yeri olduğu için.
Yorum Bırakın