Türkiye'nin Efsaneleşmiş Dolandırıcıları

Türkiye'nin Efsaneleşmiş Dolandırıcıları
  • 0
    0
    0
    0
  •  

    1.GALATA KULESİNİ SATAN OSMAN ZİYA SÜLÜN

       

    1923 yılında İstanbul'da doğan namıdiğer Sülün Osman'ın ilk dolandırdığı kişi eşidir. Eşine, kendisini müteahhit olarak tanıtır ve zavallı kadın bu yalanı 2. çocuğuna hamileyken öğrenir. Gittiği her yerde saf insanlara kamu mallarını satmakla meşhurdur. Taksimde taksimi satar, köprünün başında durup köprüyü satar. Ne de olsa saf insan çok... Sonuç olarak işi büyüten Sülün Osman'ın namı, filmlere bile konu olur. İstanbul'un kerizi de denizi de bitmez diyerek kendi sözünü yaptığı işlerle doğrulamıştır.

    Tramvayda tanıştığı bir insana Galata kulesini satmaya çalışırken yakalanan Sülün Osman, hakim karşısına çıkınca "Kusura bakmayın hakim bey. Memlekette bu kadar keriz insan çok olursa ben bu işi yaparım, Galata kulesini satarım." der. E haklı tabii...
    Artık satacak devlet malı kalmayınca falcılığa başlar ve burada da evlenemeyen kadınları evlendirme vaadiyle kandırır. Ormanda bir kulübesi bulunan Tarzan Çetin adlı kişinin evini satmaya kalkışır fakat Tarzan Çetin durumu anlayınca Taezan Çetin'den büyük dayak yer. Aziz Nesin, bir kitabında kendisinden bahseder ve cümleleri kendisini incittiği için dava açar... Girdiği bir barda yiyip içtikten sonra hesabı yanındaki kadınlara ait olduğunu söyleyip ortamdan sıyrılır.

    1984'te Beyoğlu'ndaki otelinde kaldığı odada kalp krizinden ölür ve kimsesizler mezarlığına defnedilir.

     

    2. MUSSOLİNİ'Yİ DOLANDIRAN EYÜPLÜ HALİT

       

    Aslen Girit kökenli, şık giyinen ve iyi derecede Rumca ve Fransızcası olan kibar bir Türk hırsızı...
    Bakın Halit Mussolini'yi nasıl kandırmış,
    Yaptığı işlerden dolayı sürekli hapse girip çıkan Halit,hapisteyken bir İtalyan kasa hırsızıyla tanışır. Onu kafaya takmıştır artık. Ne yapar ne eder İtalyan hırsızla arkadaş olup anlaşır ve birlikte Mussolini'yi bir mektup yazarlar.
    Mektupta şu sözler yer alır:
    "Sayın Mussolini ben fikirlerinize çok değer veren ve size hayran olan bir Türk’üm. Burada Antalya’nın sizin hakkınız olduğunu savunduğum için beni hapse attılar. Yardımınızı benden esirgemeyin."
    Tabi bu sözler Mussolini'ye ulaşmıştır çünkü olaydan kısa bir süre sonra İtalyan başkonsolosu İstanbul valisine gelip Halit'le görüşmek istediğini ve onun serbest bırakılmasını söyler. Vali durumu açıklamaya çalışır çünkü bunun Eyüplü Halit'in çevirdiği bir dolap olduğunu anlar. Ama konsolos, bunları dinlemeyip yüklü bir miktar para bırakır ve Halit'in derhal serbest bırakılmasını ister. Sen kalk İtalyan diktatöre bir mektup yaz sonra da konsolosluk gelsin senin hapisten çıkmanı istesin...

        Bir diğer meşhur hikayesi de zengin Rumları polis numarasıyla kandırmasıdır...
     İstanbul işgalinin sonlarıydı. Memlekette büyük bir otorite boşluğu, bir konrtolsüzlük vardı. Bundan faydalanmak isteyen Eyüplü Halit, arkadaşı Arap Abdullah'la beraber Rumların yoğunlukta olduğu semtte bir ev tutttu ve bu evi bir karakola çevirdi. Bulduğu her zengin Rum'u suç işlediğine dair kandırdı ve onlardan yüklü miktarda para aldı. Böylelikle zengin Rumları soyup soğana çevirirken Türk ordusu şehre geri döndüğünde bu karakol da bir anda tuzla buz oldu.
    Tabii bir de 68 kadını evlenme vaadiyle kandırması da en unutulmaz hikayeleri arasında...

                              
         

    3.GÜNEY ZOBU

     

       80'li yılların ünlü dolandırıcısı Raki lakabı ile bilinen Güney Zobu, yasa dışı işler yapıp insanları dolandırdığı için insanlar kendisini şikayet edemezdi. Kardeşi Kuzey Zobu, Londra'da ünlü bir iş adamı, babası işe bir Tümgeneral olan Şemsettin Zobudur.Sinema oyuncusu olan Melike Zobu'nun da babası. Zobu, dolar satmanın yasak olduğu dönemlerde Almancı taklidi yaparak otellerde insanları bavulla döviz satma vaadiyle kandırırdı. En enteresan dolandırıcılık hikayesi ise İstanbul'a 6. Filonun ziyareti sırasında kendisi bir Amerikan subayı kıyafetiyle dönemin büyük oteli olan Hilton'a gidip Süleyman Demirel'le bir Amerikan subayı sıfatıyla saatlerce sohbet etmesiydi.

    Bu ülkede herkes troll...

     

    4.LAS VEGAS'I DOLANDIRAN BİR TÜRK ÇETESİ

     

       Bildiğiniz üzere Las vegas bir poker şehri ve burada hile yapmak neredeyse imkansız. Çünkü birçok kamera tarafından izleniyorsunuz, kalp atışlarınızı dinleyen ve böylelikle hile yapıp yapmadığınızı anlayan cihazlar var. Ama gel gör ki bir Türk çetesi oynadıkları kağıtları tırnak atma yöntemiyle belirleyip oyunu kazanıyorlar. Ve tam 2 milyon dolar elde ediyorlar. Durumdan şüpelenen görevli ,Nevada Şans Oyunları Denetleme Kurulu'na başvuruyor. Olayın büyüklüğünün farkına varılınca çete gözaltına alınıyor ama hile kanıtlanamadığı için serbest bırakılıyorlar.Çete üyeleri bu sayede sırra kadem basınca devreye federal polis giriyor. Ve FBI bu çetenin her bir  üyesini arananlar listesine alıyor. Ama çete bulunamıyor tabii...

    Onlara burdan şunu söylemek istiyorum: "Bizde imkansız diye bir şey yoktur."

                     Çetenin lideri Ayşe Benli

     

    5.TOSUNCUK MEMET AYDIN   

     

    Bence bu hikayeyi hepimiz biliyoruz...
    Mehmet Aydın, 91 doğumlu. Merkezi Kuzey Kıbrıs'ta bulunan bir Çiftlik bank kurdu. 2017'de bir evlilik yaptı ve 1 yıl sonra boşandı. Bir saadet zinciri yöntemiyle şirketi yönettiği ve 130 bin üyeden topladığı 500 milyon lirayla Uruguay'a kaçtığı söylenildi. Şu anda nitelikli dolandırıcılık ile suçlanıyor ve hala arananlar listesinde...

    Aydın, İnterpol'ün en çok arananlar listesine girdi.

    Kurduğu Çiftlik Bank, Ponzi oyunu üzerine kurulu, sisteme sonradan katılanın parasının daha önce katılana aktarıldığı bir dolandırıcılık oluşumudur.

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.