Görsel: https://medyaveiletisim.kulup.tau.edu.tr/toplumsal-cinsiyet-nedir/

Kadın eylemlerine bugün sosyal medyanın yapıcı etkisiyle geçmişe nazaran oldukça destek veriliyor. Ancak geçmişte ve hala toplumların modernizmi kavrayamamış kesimlerinde kadınların seslerini yükselttiği bir toplantı biçimi reddediliyordu. Bu durum yalnızca kadınların yer aldığı eylemlerde değil, diğer siyasi yada toplumsal hareketler için yapılan eylemlerde de aynıydı. 

Oysa eylem yapma ya da eylemde bulunma hali 17. yüzyıldan bu yana yurttaşların kendi aralarında toplanıp bilgi alma ve aktarma süreçlerinden var olageliyor. Bilgiye ulaşmanın toplumun her kesimi için mümkün olmadığı eski zamanlarda eğitim düzeyi yüksek ve bilgi sahibi burjuvazi, öğrendiklerini bu mekanlarda diğerleri ile paylaşırdı. Böylece bireylerden bütün bir kalabalığa sirayet eden kolektif bilinç oluşmaya başlardı. Tabii bu mekanlarda o dönem kadınların yer almamış olması da ayrı bir araştırma konusu olabilir.

Bu rutin toplantılarda devlet ve halk üzerinden ilerleyen iletişim sürecinin bir anda üretim ilişkilerinin değişmesiyle, yani kapitalizmin yayılmasıyla, seyri değişti. Siyasi anlamda yönetimlerin el değiştirmesi, kurumlarda tekelleşmeye gidilmesi ile gelirler düşerken aynı hızla tüketim de artmaya başlamıştı. Kamuoyunun sesi artık yaşadığı topraklarda duyulmaz olunca, bu mekanlarda toplanma işi meydanlarda toplanma işine dönüştü. Artık bilgiye sahip olan burjuvazi, elindeki bu bilginin kimin çıkarı için kullanıldığını fark edebilir ve eleştirebilirdi. 

İşte, bu meydanlarda yıllardan beri halkın kendi arasında konuştukları bilgiler ışığında mevcut toplumsal yapıdan, siyasi yönetimden ve ekonomiden bilgiler verilmeye başlandı fakat bu kez kamuoyunu eleştirmeye davet ederek. Bahsedilen faaliyet, 18. yüzyıl için düşünüldüğünde aklın ve aydın düşüncenin yayılması için önemli bulunurken, bugün yapılan eylemlerin de bundan farklı olmadığına dikkat çekmek gerekiyor. 

Kadınlar da feminizmin doğuşu ile ve erkek egemen toplumun varlığından irrite oldukça, tıpkı aydın düşüncenin yayılmasına yardımcı olmak gibi, yürüyüşlerle meydanlarda seslerini yükselttiler. Çünkü dinin doğru bilgisine ulaşmamış erk nedeniyle, bastırılmış arzunun öznesi kadındı. Hümanizmin sığ tanımında, aşağılık görülen kadındı. Bilimi değil, yemeyi ve daha çok tüketmeyi amaç edinmiş toplumda yine sömürü nesnesi kadındı.

Dünya tarihi boyunca toplum hayatının gidişatını değiştiren binlerce kadın eylemi yapılmıştır (bkz. "Dünya Tarihini Değiştiren Kadın Hakları Eylemleri"). Yüzyıllardır toplumsal bakış açısının yanlış olduğunu duyurmak için okudular, yürüdüler ve seslendiler. Kadınlar toplum içerisinde haksızlığa uğradıklarını küçük yaşta fark ediyorlar ve bunun farkındalığı ile dünyayı sorgulayarak gelişiyorlardı. Bu nedenle, oluşan kamusal alanlarda yapılan tartışmalardaki gibi, biliginin dağıtılması amaçlanıyordu. Bu meydanlarda ise bilgi sahibi olan kesim kadınlar oldu ve sesleri ile aydınlığa çağrı yapmaya başladılar. Şimdilerde seslerini sosyal medya üzerinden duyurmaya çalışırken de yapılmak istenen akılcı bir topluluk yaratmaktır. Özünde, bugün yapılan bir kadın eylemi mevcut toplumsal yapının ve bireysel aklın bir eleştirisinden öte değildir. Bir siyasi kaygı ya da ekonomik sebep gütmez. Kadınların yaymaya çalıştığı bu bilgiye kulak vermek gerek.

Tüm kadınlarımızın emekçi kadınlar günü kutlu olsun, çünkü her biri bu dünyaya tahammül etmek için her gün savaş veriyor. Bir gün kadınlar için aydınlık bir dünyaya uyanmak umuduyla.