İlk Defa Dünyada Bir Denizi Bitirdik, Öldürdük. #marmaradeniziölüyor

İlk Defa Dünyada Bir Denizi Bitirdik, Öldürdük. #marmaradeniziölüyor
  • 4
    0
    1
    0
  • Müsilaj, Marmara Denizi gibi kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgı. Müsilaj yani deniz salyası, Marmara ve Adriyatik gibi daha kapalı denizlerde doğal süreçte oluşması beklenen bir durum olsa da şu an yaşandığı gibi yoğun, çok ve kalıcı olması "doğal değil".

    Denizdeki biyolojik üretimin başlangıcını, ilk basamağını teşkil eden fitoplankton dediğimiz mikro alglerin, yani mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu, ortamda vuku bulan bazı şartlara tepki olarak bıraktıkları salgıya müsilaj diyoruz.

    Bu mukoza gibi yapı, suyun içindeki bakteri ve virüs gibi mikroorganizmalar için çok uygun bir beslenme habitatı yaratıyor ve bu nedenle aralarında zararlı canlıların da olduğu organizmalar bu salgının üzerinde kümeleniyorlar.

    Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük gibi yapı aslında "buzdağının görünen kısmı". Aslen bu salgı denizin altında bir tül gibi uzayıp gidiyor.

    Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Marmara Denizi için konuşursak, ilk olarak deniz yüzeyinden 5 metre aşağıda başlıyor, 15-20 metrelere kadar gidiyor. Ancak şu anda yüzeyden başlıyor ve 30 metre derinliğe kadar iniyor" diyor; "Henüz bu sabah Marmara Denizi'ne daldım ve 12 metreden derine inemedim. Elimizde fenerlerimiz olduğu halde önümüzü göremez halde olduğumuz için 12 metreden gerdi döndük" diyor. Prof. Sarı “Geçen haftaki dalışlarımda gördüğüm manzaralar, şu an biraz daha ağırlaşmış durumda. Bazı süngerler geçen hafta halen yaşıyordu, bu hafta ne yazık ki onların da öldüğünü gördüm. Balık ölümlerine rastlamadım, o memnuniyet verici bir durum. Hareketli organizmalar çok şükür daha iyiler ama sabit yaşayan süngerler, mercanlar çok büyük zarar gördü. Ya öldüler ya da ölmek üzereler.” diyor.

    Deniz sümüğü, suda bol miktarda besin bulunan bölgelerde uzun süren ılık sıcaklıklar ve sakin havanın bir sonucu olarak oluşur. Bu oluşumun en büyük sebepleri arasında sanayi atıkları ve evsel atıkların boşaltımı gösteriliyor. Müsilaj, deniz suyuna giren ışığı azaltıyor. Fotosentezin engellenmesi dip canlılarının ölmesi olasılığını getiriyor. Müsilaj nedeniyle biyolojik çeşitlilikteki azalma Marmara Denizi’nin yanında Karadeniz ve Kuzey Ege’yi de olumsuz etkiliyor. İklim krizinin etkisiyle hassaslaşan denizlerimiz için acilen yeni çözümler üretmemiz gerekiyor.

     

    Peki çözüm nedir? Çözüm önerilerinin en başında da karasal kaynaklı bu atıkların kesilmesi gerektiği geliyor. 5-6 yıl içerisinde Marmara’yı bu kriz koma halinden çıkartabileceğimizi veriler ve modeller gösteriyor. Önlemler sürdürülebilirse denizin sağlıklı hale gelmesi 10-12 yılda mümkün olabilir. Müsilajın en temel sebeplerinden biri de küresel ısınmanın yol açtığı iklim krizi. Bu da aslında iklim politikaların gözden geçirilmesi için doğadan gelen bir yardım çığlığı. Kalıcı ve uzun vadeli çözümlerin yanı sıra geçici çözümler de mevcut. Bunlardan biri de fiziksel toplama denilen yöntem. Bu yöntem ile toplu canlı ölümlerini azaltabilir ve  müsilajın batarak daha fazla oksijen tüketmesine engel olabiliriz. Ama maalesef bunların hiçbiri bireysel olarak yapabileceğimiz şeyler değil. Sadece farkında olabilir, bilinçlenebilir ve hayatımızı ne kadar çevreye duyarlı yaşadığımızı sorgulayabiliriz. Bunlar için benim de kimisini kaynak olarak kullandığım, okuyabileceğiniz birkaç yazı bırakmak istiyorum. Lütfen doğanın çığlığına kulak verin.

     

    Kaynak:

     

    1

    2

    3

    4

    5

    6

    7

    8

     

     


    Yorumlar (1)
    • Susamam şarkısında Fuat Ergin'in ünlü barı vardı . Bir anda Fuat Ergin'in yazdığı bar haklılık payı arttı . Erkenden çözüm bulunmazsa Marmara Denizini gelecek nesile kötü anı olarak bırakacağız

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.