Günümüzde Almanya çok kültürlü (multikulturelle) bir devlettir. Türkiye’den göç etmiş Alman kültürüne kısa süre içinde ayak uyduramayan göçmenler kısa süre içinde dışlanıyorlardı ve göç edenlerin çoğunun Alman yaşam tarzına, kültürüne ve sosyalleşemediğinden dolayı Alman basınında Türklere karşı olumsuz haber yapılıyordu. Die Welt Gazetesi Türkler ile ilgili çoğunlukla, Türklerin Almanya’ya adapte olamaması kültür farklılığı şeklinde haberler yapılsa da, Türk kültürüne ve başarılarına da oldukça değinmişler ve başarıları basına güzel bir şekilde yansıtılmıştır.

Bu başarılardan birinin sahibi ise Hamburglu Fatih Akın'dır. 1966’da babasının Trabzon’dan Almanya’ya ya göç etmesinden sonra ailesiyle birlikte Almanya da yaşamaya başlayan Akın, sadece Almanya ve Türkiye de değil dünya çapında da tanınmış bir yönetmendir. Okul zamanlarında kısa öyküler ve senaryolar yazmış ve ilk film denemelerini ise Süper 8 kamerayla yapmıştır.  2004 yılında Andreas Thiel ve Kalus Mäck ile birlikte Corazon Film yapım şirketini kurmuştur.
Eğitimi sırasında Hamburglu yapımcıların "Wüste" film şirketinde perde önünde ve arkasında çalışmaya başlar. İlk kısa filmi "Sensin" (Du bist es!) 1995 yılında yönetmesiyle Hamburg Uluslararası Kısa Film Festivali’nde ödül alır. Bavaria Film Ödülleri’nde "Kısa ve Acısız" filmiyle 1998 yılında en iyi genç yönetmen ve 2007 de "Yaşamın Kıyısında" filmiyle en iyi yönetmen ödülünü almıştır. Başrollerinde Türk oyuncuların oynadığı Duvara Karşı filmiyle Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü kazanan Türk yönetmen olmuştur. Alman gazeteleri Fatih Akın’ın bu filmle 18 yıl aradan sonra Almanya festivalinin en büyük ödülünü aldığını yazmışlardır. Alman basınında da Fatih Akın’ın başarısı çokça ele alınmıştır.
 
Almanya Deutsche Welle gazetesi Fatih Akın’ın Kısa ve Acısız filmi için, çok güzel bir duygusallıkla seyirciye aktarıldığından ve Alman sinemasına yeni bir soluk getirdiğinden bahsetmiştir. "Duvara Karşı" ile Altın Ayı almasıyla Fatih Akın filmin hikayesinin bir seri katilin hikayesi olması ve şiddet sahneleri yer alması bir tartışmaya yol açılmıştır. 2005 yılında ise tüm dünya çapında büyük bir üne sahip Cannes Film Festivali’nde Fatih Akın’ın jüri olarak yer alması, hem Alman basını için hem de Türk basını için önemli bir yere sahiptir. 2012 yılında Cannes Film Festivali’nde Fatih Akın’ın Kirleten Cennet belgeseli özel gösterimlerde yer almıştır. Paramparça filmiyle Altın Küre ödülü kazanan ilk Türk yönetmen olmasıyla birlikte hem Almanya’da hem de uluslararası alanda başarısını göstermiştir. 2018 Altın Küre’nin en büyük kazananı olmuştur.
 
2014 yılında Fatin Akın’ın Kestik filmi, Alman "Deutsche Welle" gazetesi tarafından başarısız olduğu düşünülüp bu durumun yönetmenin kariyerini düşürdü şeklinde yorumlanmıştır. Stuttgarter Gazetesi yaptığı bir habere göre Solgun Filmi ile (Aus dem Nichts) Oscar’dan sonra ABD'nin ikinci en önemli film ödülünü kazanmasıyla, Fatih Akın için ABD izleyicisini de etkileyen filmler yapabildiğinden bahseder ve aynı zamanda Solgun filminin hassas ve zekice çekilmiş bir film olduğuna değinmiştir.

Fatih Akın’ın aldığı bazı ödüller:
1998 Bavaria Film Ödülleri- En İyi Genç Yönetmen (Kısa ve Acısız) 
2004 Berlin Film Festivali- Altın Ayı (Duvara Karşı)
2007 Bavyera Film Ödülleri- En İyi Yönetmen (Yaşamın Kıyısında)
2007 Cannes Film Festivali- En İyi Senaryo (Yaşamın Kıyısında)
2010 Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı
2018 Altın Küre En İyi Yabancı Dilde Film Ödülü (Paramparça)