Birlikte Parlayabiliriz

Birlikte Parlayabiliriz
  • 0
    0
    0
    0
  • 1977 yılında Güneş Sistemi ve ötesini keşfetme amacıyla NASA, Voyager I sondasını uzaya fırlatıyor. Asli görevini tamamlamasının ardından, sonda 1990 yılında Dünya’ya yaklaşık 6,4 milyar uzaklıktan yukarıdaki fotoğrafı çekiyor. Evet, gezegenimizin en uzak mesafeden çekilen fotoğrafı. Ama yalnızca bu kadar mı? Aslına bakarsanız, 0.12 piksellik boyutuyla küçücük dünyamızın bize anlatmak istediği çok şey var!

    Fotoğrafın çekilmesini de sağlayan ünlü gök bilimci Carl Sagan tarafından yazılmış Soluk Mavi Nokta’yı okumak, hayata ve dünyaya bir de bir astronom bakış açısıyla bakmamı sağladı. “Soluk Mavi Nokta”, Sagan bu ismi vermiş dünyamıza. Peki bu küçücük noktayı korumak ve gözetmek yerine onu açgözlülüğümüz, hırslarımız ve nefretlerimizle; anlaşmazlıklarımız, zorbalıklarımız ve kavgalarımızla kirletmemizin ve yıpratmamızın sebebi ne? Verilebilecek en güzel yanıtın yazımızın başındaki fotoğraf olduğunu okuyoruz Soluk Mavi Nokta’da. Başka bir deyişle: Ucu bucağı olmayan uzayın zifiri karanlığında kendisi yalnızca bir toz zerresi olan bu dünyada bunların hepsi anlamsız. Büyüklenmelerimiz, böbürlenmelerimiz, kibrimiz, kendimize yüklediğimiz önem; hepsi bir nokta tarafından yıkılıyor.

    Sagan, gök bilimi ile ilgilenmenin kişiliğe olan katkısından da bahsediyor kitabında. Kanaatimce, uzaya çıkma fırsatını elde etmiş bu insanların kendi şehirlerinden başlayıp sırasıyla ülkelerini, kıtalarını; sonra tüm ülkeleri, tüm kıtaları ve en sonunda sadece “tek bir dünya”yı görebilme şansına sahip olmalarından kaynaklanıyor bu. Başka bir deyişle; sınırların, ayrışmaların, kutuplaşmaların olmadığı bir dünyaya tanıklık edebiliyorlar. Her ne kadar biz insanlar envaiçeşit düşünce ve görüşe sahip olsak da, çok farklı sosyal veya siyasi konumlarda bulunsak da hepimiz aynı dünyanın parçalarıyız ve hepimiz aynı sevinçleri, aynı acıları, aynı umutları, aynı heyecanları paylaşıyoruz. Bunun bilincine de ancak yaşadığımız dünyaya geniş bir çerçeveden baktığımız zaman kavuşabiliriz. Kilometrelerce uzaklıktan çekilmiş bu fotoğraf da hepimizin görüntüsünü bir nokta üzerinde görmemizi sağlıyor ve bize bu konuda fazlasıyla yardımcı oluyor. Dahası, uzayın sonsuzluğu içindeki tek başına duran dünyamız, göç edebileceğimiz başka bir gezegenin bulunmadığı gerçeğini bize hatırlatarak onun kıymetini iyi bilmemiz yönünde bir çağrıda bulunuyor adeta. Sagan’ın da sürekli vurguladığı gibi, burası bizim yuvamız; sevdiğimiz, tanıdığımız ve geçmişte de yaşamış olan tüm insanların evi. 

    Tıpkı bir ışık hüzmesindeki toz zerreleri gibi, var ama yok gibi görünsek de aslında ordayız. Uçsuz bucaksız uzayda “farklılık”larımızla bir araya gelerek “tek bir nokta”yı oluşturduk. Parlaklığını yitirmiş Mavi Nokta’mızı soluk olmaktan çıkarıp parlatmayı başarabilecek olan da yine bizleriz. 

     

    Kaynakça

    “Planetary.org.” A Pale Blue Dot. 2018. Web.

    Sagan, Carl. Soluk Mavi Nokta. Çev. Süha Sertabiboğlu. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2017. Baskı.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.