"I swear to God I want to just slit my wrists and end this bullshit
Throw the Magnum to my head, threaten to pull shit"
The Notorious B.I.G'nin henüz 21 yaşındayken kayda aldığı 1994 çıkışlı albümü "Ready To Die", bir şehrin en diplerine kadar inecek kadar çirkin ve sert ama bir o kadar da sanatsal ve estetik bir albüm.
Bebek şimdi ABD'de yaşayan Keithroy Yearwood adında 20 yaşında bir basketbolcu. Tarihe geçecek ve hip-hop'ta yapılmış en iyi albümlerden biri olarak kabul edilecek albümde yer almak için ne kadar aldı? 150 dolar.
Bu albümden önce Biggie, "Party And Bullshit" teklisi ile ortalığı kasıp kavurmuş, bunun da öncesinde 1992 yılında Source'a yolladığı " target="_blank" rel="noopener">demo kaydın eleştirisinin, Source'un "Unsigned Hype" köşesinde yayımlanması ile dikkatleri üstüne çekmişti.
Gevşek ama kendinden emin flow'ları, güçlü duruşu ve müzik üstünde asla emanetçi gibi durmaması onun daha 17 yaşında, Batı Yakası'na karşı Doğu'nun kurtarıcısı olarak görülmesini sağlamıştı.
Yakın arkadaşı Olie ile sokaklarda uyuşturucu satarken geçimini sağlayan B.I.G, arkadaşının amcası tarafından vurulması üzerine müziğine daha sıkı sarılmış ve ilk albümü için olan hazırlıklarının hızlandırılması gerektiğinin farkına varmıştı. Böylece bu işi bırakıp, tamamen odağını stüdyoya verdi. Aslında bu albüme iki farklı açıdan bakmak gerekir: Biggie'nin yakın arkadaşı ve albümün ana prodüktörlüğünü üstlenen Diddy, Uptown Records'tan kovulmadan önce ve sonra.
Albümde yeteri kadar ilerleme kaydedilemediği için Uptown Records'tan kovulduktan sonra P. Diddy, Bad Boy Entertainment'ı kurdu ve Biggie'yi de yanına aldı. Biggie bu arayı uyuşturucu satmaya devam ederek değerlendirmiş ve stüdyoya geri döndüğünde "daha sakin, yumuşak" bir vokal ile mikrofon başına geçti. Üstelik artık not defterine ihtiyaç duymuyor, sözleri hafızasından okuyordu.
Albümde ilk başta, Uptown Records'ta kaydedilen şarkılar karanlık, daha agresif ve radyolarda sırıtacak bir içeriğe sahipken ("Ready to Die," "Gimme the Loot" ve "Things Done Changed" gibi), verilen aradan sonra Big'in yeni vokal tarzı ile, hit olma potansiyeli yüksek şarkılar kaydedildi ve bazıları albümden önce single olarak yayımlandı. ("Juicy" -Biggie bu şarkıyı asla kaydetmek istememiş çünkü mafioso rap yapma isteğine baya ters düşüyormuş. Fakat Diddy, radyoların bu tarzı sevdiğini söylemiş ve diretmiş. Tüm albüm boyunca bu tarz anlaşmazlıklar olmuş-, "Big Poppa", "One More Chance", "Warning".)
Albümün altyapılarında genel olarak Easy Mo Bee yer aldı. Onun dışında Blues Brothers, DJ Premier'i de görüyoruz. DJ Premier, altyapısında yer aldığı şarkı için, Complex dergisine verdiği röportajda; yoğun programı nedeniyle ilk başta kabul etmediğini fakat Big'in ısrarları sonucu bir akşam onu çağırdığını ve beat'i yaptığını söylüyor. Elinde kağıt-kalem olmayan Biggie, beat tamamlandığı gibi aynı session'da şarkının üstüne sözlerini akıtmış.
Eleştirmenlerden de çok yüksek puanlar alan "Ready To Die", Biggie'nin vefatından sonra 4x "Platin Sertifika" ödülüne layık görüldü.
Albüm ile ilgili bazı bigileri verdiğime göre artık ana kısım olan müzik ve liriklere şarkıların üstünden bakabiliriz.
Albüme, "Intro" ile giriş yapıyoruz. Arkada çalan Curtis Mayfield'ın "Superfly"ı muazzam bir enerji ile başlamamızı sağlıyor. Yaklaşık 3.5 dakikalık bir diyalog ve monologlar bütünü olan parça, Biggie'nin kurgusal doğumunun kaydı ile başlıyor, daha sonra Biggie'nin büyüdüğünü, para kazanmayı uyuşturucu satmada, hırsızlık ve soygun yapmada bulduğunu duyuyoruz.
Parça tamamen bir giriş niteliği taşıyor çünkü aslında Biggie'nin 20-21 yaşına kadar olan hayatını hemen hemen özetliyor ve albüm boyunca giden bir hikaye çizgisinin ilk noktasını oluşturuyor. Şarkıda yer alan nostaljik şarkılar ile de Biggie'nin hangi dönemini yaşadığı olduğu destekleniyor.
"Things Done Changed" ve "Gimme The Loot"ta ise Biggie size ne aktarmak istiyorsa sözlerini hiç sakınmadan söylüyor. Sokakların kendisi ile birlikte nasıl daha da çetin olduğunu, bu oyunun nasıl değiştiğini ve Biggie'nin çocuk değil yetişkin bir birey olduğunu akışkan beatler, akılda kalıcı nakaratlar ile dinleyiciye aktarıyor. "Gimme The Loot" için övgüye layık bir diğer şey ise Big'in çift vokalli performansı.
"Machine Gun Funk", "Warning" parçaları da Biggie'nin müzik tarzından taviz vermediği şarkılar. Bu agresiflik, acemilik ve başarıya açlığın bir diğer dışa vurumu olan, albüme adını veren "Ready To Die" ve lirikleri ise insana, albümün prodüktörlerinden Mo Bee'nin de dediği gibi "Bu çok fazla değil mi?" dedirtiyor.
"Fuck the world, fuck my moms and my girl
My life is played out like a Jheri curl, I'm ready to die!"
Mo Bee, bu lirikler için: "Kelimenin tam anlamıyla bunu kastetmediğini hepimiz biliyoruz. Bunu herkes biliyor. Bu, ne kadar hissettiğini açıklamaya yönelik tüm yoğun yaklaşımıydı. Ölmeye hazırdı. Bu sadece duygusal bir ifadeydi…" diyor. Biggie'nin ne kadar annesine ve ailesine bağlı olduğunu röportajlarından, şarkılarından az çok bildiğimiz için buna katılmak isterim ben de.
"Ready To Die" kavramının aslında bir metafor olduğu düşünülebilir. Biggie'nin yaşamının bu kısmını geride bırakmaya hazır olduğunu ve bu geride bırakma olayını "ölmek" olarak adlandırmış. Zaten ikinci albümü "Life After Death", bu fikir üstüne kurulmuş ve yeni Biggie'nin kafasından ilerliyordu.
"One More Chance" parçasında Biggie, dinginleştirici piyano notalarının üstüne cinsel hayatından bahsediyor. Devamındaki "Fuck Me" adlı interlude'da ise... Sizin dinlemenizi tavsiye ederim pek kelimelere dökmeye uygun değil. Lil Kim ile Big, bunu kayda alırken yaptıkları roleplay'de kesinlikle eğlenmişler. Hatta yapımcılardan Chucky Thompson'a göre gülmekten ağladıkları anlar olmuş.
"The What" şarkısına konuk olan Method Man, "hip-hop evreninde kesinlikle beraber aynı şarkıda bulunması gerekenler" listesine kesinlikle bir tik daha attırıyor. Şarkının sakin bir tonda ve akıcı flow'lar ile ilerlemesi dinleyiciyi hiç sıkmıyor. Bu şarkı hakkında verilebilecek bilgilerden biri de B.I.G'nin verse'ünün son kısmını, "M-E" ile bitirip; Method Man'in "T-H-O-D Man" ile başlaması. Yazı üstünde hoş gözükse de Biggie son sözünü bitirmeden Method Man şarkıya girdiği için Biggie'nin bu isteği sadece teorikte oluyor.
"Juicy" şarkısı hakkında yazının başında birkaç şey konuşmuştuk. Şarkı kesinlikle o yıllarda hip-hop yapan insanların sıkça kullandığı beat tarzında. R&B türündeki bir müziğin davul ve bass'lar ile bir hip-hop altyapısına çevirildiği şarkı, kesinlikle albümün satışı için önemli bir yere sahip. Melodik ritimlerin ve sakin bir atmosferin hakim olduğu şarkı için Big, "“Yo, this guy is trying to make me an opera singer.” ifadesini kullanmış ama sonradan sadece sert şarkılar ile bir yere kadar gelebileceğini farketmiş. Benim için albümün en iyilerinden ama sürekli açtığım bir Biggie Smalls şarkısı değil. Yine de insanı sahip olduğu storytelling ile düşünmeye sürüklüyor.
"Everyday Struggle" benim favori favori Big şarkılarımdan biri. Biggie'nin sesindeki ve liriklerindeki tükenmişlik beni şarkıya bağlar hep. Evet belki çeteler ile, çıkmaz sokaklar ile boğuşmuyor olabilirsiniz ama yine de kendi sorunlarınızla her gün boğuşurken bu şarkı size destek olacaktır.
"I don't wanna live no more
Sometimes I hear death knockin' at my front door
I'm livin' every day like a hustle, another drug to juggle
Another day, another struggle"
"Big Poppa", Biggie'nin teknik olarak yaşadığı değişimin başlangıcı. Albümün ilk yarısındaki şarkılardan bu şarkıya doğru bakarsanız, vokal olarak nasıl yumuşadığını duyabiliyorsunuz. Şarkıdaki g-funk sound'ı, pop synth'ler, yani bir West Coast müziği üstüne Biggie'nin umursamaz flow'ları ile dans etmesi onun sadece NY rapper'ı değil, tamamen global bir sanatçı olduğunu gösteriyor. Ayrıca o zamanlar herkesi esiri yapmış olan Dr. Dre ve müziği de, Big Poppa'yı etkilemiş. SPIN gazetesi parça için "Doğu Yakası'nın Dr. Dre'nin G-Funk manifestolarına uzun zamandır beklenen cevabı" tanımlamasını kullanmış.
"Friend On Mine" ise yine harika bir storytelling işi. Big, kalbini kıran kızlar yüzünden artık onları sadece "seks yapmak için" olarak gördüğünü anlatıyor ama bunu yılları özete dökerek yapıyor. "Respect" zevkle ritim tutabileceğiniz, disco'ların vazgeçilmezi olabilecek bir şarkıyken, "Unbelievable"da ise "Warning" benzerliği var. Zaten Big, Premier'e örnek olarak bu şarkıyı göstermiş çünkü Premier'in Biggie'nin tarzı hakkında bir fikri yokmuş biraz da gönül hatır işi olmuş tabii bir de 5.000 $.
Albümün son şarkısı "Suicidal Thoughts" aslında tüm bu yaşanan şeylerin patlaması ve sonu. Şarkıda artık hayata katlanamayan Biggie ve onu intihar yolundan geri çevirmek isteyen Puff, araya konulan ad-lib'ler, telefon sesleri; sinematik havayı cidden sonuna kadar yaşatıyor.
Şarkının sonunda intihar eden Biggie ve yavaşlayarak duran kalp atışları bir kapıyı kapatıp, ikinci albümü "Life After Death"e açılan kapıya gidiyor. Tabii albüm çıkmadan günler önce sanatçı hayatını gerçekten kaybedince, "'Ready To Die'ın Biggie'nin vurularak ölmesi ile bitmesi albüm adını daha da derinleştirdi. Miles Davis'in insanın zihnini farklı boyuta gönderen "Lonely Fire"ın üstüne yapılan beat ise bu albümün zirve işlerinden. Bir eğlenceli bilgi de, sonda yere yığılan Biggie'nin yere düşme sesinin kaydedilmesi için, Biggie gerçekten kendini yere atmış.
"Ready To Die" müzikal olarak funk,soul ustalarından alınmış sample ağırlıklı, 90'lar hip-hop'ını (g-funk da dahil) ve RnB müziklerini sonuna kadar duyabileceğiniz, çeşitli enstrümanlarla baştan sonra akıl dolu şekilde dizilmiş bir başyapıt. Amerika'nın sokaklarının ne kadar sorunlu olduğundan tutun, ev hayatındaki sorunlarla, annesinin boğuştuğu kanser ile mental olarak baş edememenin isyanına kadar Bed-Stuy caddelerinin ucu bucağına sizin eşlik etmenizi sağlıyor ve Biggie bunu kendisine has lirik aktarımı ile yapıyor. Bu esnada bolca şiddet, kadınlar, uyuşturucu ögeleri ve gangster işlerinin arasında yoğun bir alanda kalabiliyorsunuz.
Christopher Wallace... Aslında ölmeye hazır değildi. Sadece bir şeyleri değiştirmek istiyordu. Belki kafasındaki her şeyi yapacak vakti olmadı ama bir şeyi değiştirdi. Bu hip-hop oyunu, onun sayesinde sonsuza kadar değişti.
"Biggie Smalls passing any test, I'm ready to die!"
Albüm puanı: 5/5
Kesinlikle dinleyin:
Kaynak:
Yorum Bırakın