PRANGALARINIZDAN KURTULUN: 20 SÜRREAL FİLM ÖNERİSİ

PRANGALARINIZDAN KURTULUN: 20 SÜRREAL FİLM ÖNERİSİ
  • 8
    0
    0
    0
  • 1. El Angel Exterminador (1962) - Luis Buñuel

    Zengin bir hayat süren bir burjuva ailesi, evine dostlarını çağırıp parti düzenler. Parti gecesi evin hizmetçileri işlerinden istifa edip giderler. Misafirler ise tam bu esnada bilinmeyen bir sebepten ötürü bulundukları odadan çıkamazlar. Ploretaryasız burjuvanın aslında bir hiç olduğunu ustalıkla sunan bir başyapıt El Angel Extermidanor.

    2. Blow-Up (1966) - Michelangelo Antoni

    Sıradan hayat süren bir fotoğrafçı normal bir günde bir parkta rastgele fotoğraf çeker. Evine dönüp fotoğrafları incelerken hayati bir detay yakaladığını fark eder. Kullandığı dil ile sinema filmlerinin sansürlenmesine darbe indiren bir filmdir.

    3. 8½ (1963) - Federico Fellini

    Film çekmeye olan ilgisini kaybeden bir yönetmenin hayal ve fantazileri ile gerçeklik arasında yaşadıklarını konu ediniyor. Fellini'nin sinematik zekası ve siyah beyaz estetiğiyle devleşen büyük bir başyapıt. 

    4. Vargtimmen (1968) - Ingmar Bergman

    Böyle bir listede bu filme değinmeden geçilmez. Bir çiftin deliliğine sürüklenirkenki psikolojilerini ve korkularını anlatıyor. Bergman'ın korku türündeki tek filmi diyebiliriz. Özellikle "bir dakika" sahnesine diyecek pek bir şey yok.

    5. The Color of Pomegranates (1969) - Sergei Parajanov

    18. yüzyılda yaşamış olan Ermeni halk ozanı Sayat Nova'nın yaşamını metafor ve sembol patlaması ile anlatıyor. Bir şairin başka bir şair tarafından tamamen şiirsel bir anlatı ile sinemaya uyarlanışı diyebiliriz bu film için.
    Yönetmen Paradjanov'un da dediği gibi; film, tam bir hazine sandığı. Dışarıdan bakınca inanılmaz gösterişli, içini açınca daha şatafatlı, daha anlamlı.

    6. Valerie a týden divů (1970) - Jaromil Jireš

    Vitezslav Nevlav'ın romanından uyarlanan Çek Yeni Dalga ailesine mensup film, ilk reglini olan Valerie'nin yaşayacağı ya da asla yaşamayacağı ilk veya birçok kez gireceği cinsel ilişkilerin ve kadınlığa olan tehlikeli yolculuğunu; vampirler, cadılar, dini motifler, eşcinsellik, ensestlik, cinayet ve bunun gibi birçok kavramla harmanlarken hem korku ögeleri kullanıyor, hem de masalsı bir çocukluktan ergenliğe geçiş hikayesi anlatıyor. 

    7. Santa Sangre (1989) - Alejandro Jodorowsky 

    Babası ile beraber bir sirkte çalışan Fenix'in annesini kaybetmesi sonucunda yaşadığı travmaları anlatıyor film. Rahatsız edici ve sert sahneleri sürreal bir dille anlatırken renkli sinematografisiyle listedeki seyir keyfi yüksek filmlerden. 

    8. Le Sang d'un Poète (1930) - Jean Cocteau

    Eli ile ağzını kapatan sanatçının elinde ağız çıkması, odasındaki heykelin konuşması, aynadan yeni bir boyuta geçmesi... Yönetmenin otobiyografik ögelerle doldurduğu bir film. Sinemaya sürrealizmin kazandırılmasında en önemi olan filmlerden birisi. Orpheus üçlemesinin ilk filmi.

    9. Orphée (1950) - Jean Cocteau 

    Orphée, tanıklık ettiği bir trafik kazası sayesinde "Bayan Ölüm" ile tanışır. Eşi de benzer bir kazada hayatını kaybedince onu kurtarabilmek için ölüler diyarına gitmek zorunda kalır. Orpheus üçlemesinin ikinci filmi.

    10. Le Testament d'Orphée (1960) - Jean Cocteau 

    Bizzat yönetmenin rüyalar aleminde dolaşmasını konu ediniyor. Tamamen otobiyografik bir eser. Orpheus üçlemesinin üçüncü ve son filmi. 

    11. Sanatorium pod klepsydrą (1973) - Wojciech Has 

    Polonya sinemasından muhteşem bir eser.  Jozef, babasının kaldığı "Kum Saati Sanatoryumu" adı verilen sanatoryuma ziyarete gelir. Sanatoryuma girer girmez adının neden Kum Saati olduğunu anlayacaktır. Sahne geçişleriyle baş döndüren bir film. 

    12. Rekopis znaleziony w Saragossie (1965) - Wojciech Has

    Napolyon'un İspanya'yı işgal ettiği esnada, Alfonso von Worden'in hikayelerinin anlatıldığı kitabı bulan iki askerin başlarına gelen sürreal olayların sinemaya inanılmaz bir anlatı ile uyarlanışı. Seyirciyi zorlayan kurgusu, takip etmesi zor olan hikayesi ve zaman atlamaları, ışıldayan nesnelerle kaplanmış, yer yer Salvador Dali tablolarından fırlamış gibi gözüken gerçeküstü mekanlarla doldurulmuş epik bir eser.

    13. Le Charme discret de la bourgeoisie (1972) - Luis Buñuel 

    Yine Buñuel ve yine mükemmel bir burjuva taşlaması. Konusu basit: Bir grup aptal burjuva, akşam yemeği yemek için toplanır ama absürtlüklerin ardı arkası kesilmez. Haliyle havyar ve pahalı şaraplar ile dolu olan masada keyif çatmak yerine rezil rüsva olurlar.

    14. Medea (1969) - Pier Paolo Pasolini 

    Amcasının babasından aldığı krallığı geri kazanmak için Jason’ın, aynı zamanda güçlü bir büyücü olan Gürcü Prenses Madea’nın koruduğu Altın Post’u alması gerekmektedir. Kurduğu dünyası ve karakterleri ile bu listeye girmeyi başaran ilginç bir film. 

    15. La Voie lactée (1969) - Luis Buñuel 

    Yine Buñuel, fakat bu sefer cahil din adamlarına kendi dili ile bir güzel giydiriyor. Katolikliğin zirvelerde yaşandığı İspanya'daki iki evsiz adamın bir yolculuk esnasında Hristiyanlık tarihinden bölümlerine tanıklık edişini, hatta bir noktada İsa ile karşılaşmalarını anlatıyor film. Buñuel, yaşadığı dönemdeki faşist diktatörlükle yönetilen İspanya'dan 1937'de ayrılıyor ve bu faşist yönetimi kabul eden din adamlarına nefret güdüyor. Bu nefreti de açıkça bu filmde gösteriyor.

    16.Un Chien Andalou (1929) - Luis Buñuel 

    Buñuel ve Dali bir araya gelip gördükleri rüyaları bir sinema eserine döküyor. Un Chien Andalou, sürreal sinemanın öncülerinden kabul edilir.

    17. El Topo (1970) - Alejandro Jodorowsky 

    Sürreal kovboy filmi... Kulağa bile çok güzel geliyor. Simsiyah giyinmiş bir kovboy oğlu ile çorak çöllerde bulur kendisini. Filmin açılışındaki "Köstebekler (El Topo) güneşe ulaşmak için sürekli yeri kazarlar. Fakat güneşi gördüklerinde kör olurlar." sözü filmin ana karakterini çözümlemekte yardımcı olur. 

    18. Yol Kenarı (2017) - Tayfun Pirselimoğlu

    Monoton bir kasabaya çalışmak için gelen bir genç vardır. Bu gencin gelmesiyle kasabada esrarengiz ölümler gerçekleşir. Kasaba halkı bu gencin Deccal olduğuna inanmaya başlar. Yerli filmler içinde türünün nadir ve en iyi filmlerinden. Tarr'ın Werckmeister Harmonies filminden bol bol beslenmiştir. 

    19. Otoshiana (1962) - Hiroshi Teshigahara

    Çocuğuyla beraber iş bulmak için yolu Japonya'nın hayalet bir kasabasına düşen adam bir kazaya kurban gider ve kasabanın ruhlar alemine geçiş yapar. Japonya Yeni Akımını başlatan filmlerden birisidir. 

    20. Spalovač mrtvol (1969) - Juraj Herz 

    Çekoslovakya Yeni Dalgası'nın mensubu olan film, sıradan hayat süren Çek asıllı bir cenaze yakıcısının Nazi işgali ile beraber arkadaşlarının da gazıyla nasyonal sosyalist bir kimliğe bürünmeye başlamasını, bazı sapkın fikirlerini hayata geçirebileceğini düşünmesini ve ideolojik değişimini mükemmel bir kurgu ve yönetmenlikle izliyoruz.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.