Kafka,
Bir insanı üzmek ne kadar zor olabilirse o kadar zor şuan. Yazdıklarınızı okurken gülümsediğimi farkediyorum ama. Bu hep böyleydi gerçi. 16 yaşımda da tebessümle okurdum yazdıklarınızı. Güzel bir şey söylediğinizden değil (güzel bir şey söylediğinizde gülümsemem 15 saniye kadar sürüyor) beni anladığınızı hissettiğimdendi. Siz bana kapınızı kapattınız ama ben size hiç kapatamadım o kapıyı. Sizin yazıp da benim cevap vermediğim bir durum mevzubahis bile olamazdı. Ben A derdim, siz B'yi getirirdiniz hemen peşine. Artık öyle olmadığını hissediyorum. Sorun değil. Bir insan hayatında bazı sözleri çok az duyar, belki hiç duymaz. Bana kimsenin söylemediği, söylemeyeceğini bildiğim sözleri siz söylediniz Sayın Kafka. Bu bir kere olur. Bir daha söylemeyecek olmanızın bile hiçbir önemi yok. Kısa bir süreliğine de olsa beni anladınız, borçluyum size. Zorunda değildiniz çünkü.
Bu seneleri nasıl geçirdim bilmiyorum. Nasıl yaptım bilmiyorum. Hala o köprüden geçmedik birlikte. Geçemeyeceğiz de biliyorum. Geçsek bile ben yarısında düşmüş olacağım yere. Çok kötü çakılacağım kemiklerim çatırdayacak. İnan bu da sorun değil. Bir şeyi kim başlattıysa o bitiriyor Kafka. Sen perdeleri kapattığın zaman ben alkış tutacağım sadece. Bunu hakediyorsun çünkü. Seni hiç görmesem bile, bana sırtını dönsen bile, iliklerime kadar kırsan bile beni, senden taşıdığım izi silemezsin. Hayatım boyunca aklımda, kalbimde olman için yapmam gerekeni yaptım ben. Şarkıların, üflediğin duman, kaybolan melankolin, yaşadığın yer, hepsi kazındı. Bunun önüne geçemezsin. Beni avutmaya kalkıyorsun. Bu ne kadar onur kırıcı anlatamam. Bunu yaparak ne kadar üzüyorsun beni anlatamam. Beni koyduğun yer bana gurur kattı, değerli hissettirdi, insan gibi hissettirdi. Bunu, bu yeri farkettirmeden yavaş yavaş geri alabileceğine inanıyorsun. Üzülerek yazıyorum Sevgili Kafka; hiç bu kadar yanıldığını görmemiştim. Hiç bu kadar ümitsizce bahanelere sığındığını görmemiştim. Benim elimi kolumu bağlayan şeyler senin bir çırpıda dökülüveriyor elinden. Sen bana senelerini bağışladın, ben sana senelerimi bağışladım. Şimdiyse karşıma geçmiş birimizin bir gün gideceğinden bahsediyorsun. Bu nasıl bir çıkmaz inan kavrayamıyorum. Beni tanımadığını hiç bu kadar hissetmemiştim. Tanısan bu kötülüğü yapmazdın çünkü. Tanısan şimdi çekip giderdin; tanısan gelirdin yanıma. Beni üzmen umurumda değil ama beni tanımıyor olma ihtimaline, hayır ona katlanamam. Bahsettiğin gün geldiğinde Kafka, beni ipten aşağıya itmene müsaade edeceğim.
Yorum Bırakın