Hans Zimmer, gençlik yıllarından beri "Dune" evreninin sıkı fanıymış fakat David Lynch yapımı olan 1984 filmi yapımı hiç görmemiş. Aslında bu filmin müziklerini bestelemeyi ne kadar istediğini, sıkı ortağı ünlü yönetmen Christopher Nolan'ın "TENET" filmi için teklifini geri çevirmesinden anlayabiliriz. Kendi yorumlarımı da katarak Zimmer'ın "IndieWire" sitesine verdiği demeçleri sizler için derledim.
Zimmer, Dune evreni hakkında:
"Gençken kitapları okuduk ama yaşın getirdiği bilgelikle önemini sonradan kavradık. Filmi yapmaya başladığımız gibi zamanda geçmişe gittik. Müziği, sadece bir ergenin sahip olabileceği pervasızlık ve çılgınlık ile besteledim. Sadece bana ne geldiyse... Ve diğer şeylerden biri de filmin müzikal konseptini açıklayabilmekti. ama buna rağmen birbirimizin cümlelerini tamamlıyorduk. Çünkü bu filmi zaten 40 yıldır kafamızda çekiyorduk."
Orijinal soundtrack'in yanı sıra, "The Dune Sketchbook (Music from the Soundtrack)" ve "The Art and Soul of Dune" albümlerini de Hans Zimmer besteledi.
Kitaplarının ve evrenin bir hayranı olarak şunu söyleyebilirim ki, herhangi bir live-action yapımını daha önce görmediğim halde Villeneuve ve Zimmer, okurken kafamda kurduğum o görsel ve işitsel imgeleri bana vermeyi başardı.
Fazla aksiyonun yerine mesajların, kültürel ve dinsel ögelerin, bilinçaltı ve içsel düşüncelerin öne çıktığı bu filmde enstrümanlar ve vokaller; sözsüz müziğin nasıl bir iletim gücü olduğunu bir kez daha gösterdi. Aşağıdaki çizimde ise çölün dev ve görkemli yaratıkları olan çöl solucanlarını görüyorsunuz.
Hem retro hem de fütüristik atmosferi bir arada yaşadığımız bu uzay operasında, hem yerel hem de bilinen müzik araçları Dune evreninin sahip olduğu ağır havayı izleyiciye aktarıyor.
Basit bir çöl hikayesi olarak asla değerlendirilemeyecek evren, bir sürü kültürün mitlerinden, kültür ve siyasetlerinden kesitler alıyor.
Güçlü davullar, Paul'un potansiyelini gösteren sert gitar soloları, sürekli bahsettiğim o dogmatik havaya aracı olacak kadın vokalleri fazlaca dikkat çekiyor. Rebecca Ferguson'ın canlandırdığı "Lady Jessica" ve Zendaya'nın hayat verdiği "Chani" karakterleri, hikayeye yön veren güçlü kadınlar olarak yer alıyor. Bu konu hakkında Zimmer:
"Yolun başında Denis ile ben karar verdik ki, bu hikayeye yön veren ve güçlendirenler, kadınlar. Ve bazı olağanüstü yetenekli kadın şarkıcıları düşündüm. Gelecekte nerede olursan ol, enstrümanlar fazlaca teknolojik olsun yine de kalıcı olan tek şey insan sesi. Projeyi elimden geldiğince doğal ve insancıl yapmaya çalıştım. Tabii ki teknolojinin yardımıyla."
"İlk deneyimlerden biri, stüdyosu, bir rezonans odası olan müzisyen, heykeltıraş Chas Smith ile çalışmaktı, bu yüzden birçok ses oradan geldi. Bu imkansız sesleri oluşturmak için bir enstrümanın ses kalitesini diğerinin üzerine aktarmak için daha fazla şey istedim. Bir çellodaki Tibet uzun trompetinin özellikleri ve yeni bir enstrüman icat etmeniz için bir çellistin çalmasına izin verdim. Çöl kumulları arasında süzülen ve kayaların arasına giren şeyler olmasını ve kulağa tehlikeli gelmesini istedim.”
“Müziği seyircinin etrafına nasıl saracağımı ve aynı zamanda sizi manipüle etmemeyi bulmak benim için hayati önem taşıyordu”
“Avustralya'da bulunan vokalist Lisa Gerrard'dan projeye inanılmaz bir bağlılık vardı ve ona işkence etmeye devam ettim ve tamamen kendine ait bu dili buldu. Gelecekten olabilir, farklı bir dünyadan olabilir. Ve filmde bir dil icat eden, bir dilbilimci ['Game of Thrones'tan David Peterson] vardı ve iyi bir şarkı oluşturulabilecek kelimeleri, cümleleri seçtim."
**(Dune filmindeki kum solucanını oynaması için Christian Bale'nin 160 kg aldığını biliyor muydunuz? :) )
Bene Gesserit'in rahibelerini temsil eden “Song of the Sisters” ile Zimmer, davullar, yaylı çalgılar, synth'ler ve "staccato" sesli koro ile kusursuz bir ortaçağ kültürüne ulaşmış. Hans Zimmer:
"Ritimlerin kesinlikle mükemmel olabilmesi için hepsinin tek bir DNA'nın parçası olmasına izin vermeye çalıştım, bu da dijital bıçakları çıkarıp her şeyi deli gibi montajlamak anlamına geliyordu" dedi.
“Bütün bunları bu kadar eğlenceli yapan şeyin bir kısmı da akustik enstrümanların yanlış kullanımı. Tuhaf bir şekilde, davulların ritmi ve perküsyon bir kaos olarak görünmeye devam ediyor. Belki 10.000 yıl sonra iyi bir ezgi olarak düşüneceğiniz bir şey düşünmeye çalıştım, ama şu anda onu perküsyonla çalınan küçük ikonik bir motif olarak duyarsınız, garip bir kod gibi.”
Atreides ailesi ilk kez Arrakis'e ayak bastığında, arka planda duran bir gaydacı var ve bu sahneye gayda sesli bir müzik koymak Villeneuve'nin fikriymiş.
"Denis'e bunu sordum ve böyle bir durum için eski ve doğal bir şey istediğini söyledi, ben de bunu kabul ettim. Pandemi daha yeni başlamıştı ama şu işe bakar mısın! Saniyeler içinde Edinburgh'da birbirleri ile doğru mesafede durmaktan ve muhteşem bir ses çıkarmaktan daha mutlu olan 30 gaydacı bulmayı başardım.”
2023'te çıkması beklenen "Dune: Part 2" ve Villenueve'nin filme almak istediğini söylediği, serinin ikinci kitabı "Dune Mesihi"nin müziklerini de Hans Zimmer bestelemeye hazır:
“Yazarken ona ilham vermesi için Denis'e sürekli müzik göndermeye devam ediyorum. Bize bir gün evet derlerse, biz hazırız."
Orijinal soundtrack, "The Dune Sketchbook (Music from the Soundtrack)" ve "The Art and Soul of Dune" albümlerini dinlemek için:
Yorum Bırakın