Sylvia, 27 Ekim 1937'de ABD'de dünyaya gelir. Hayatı boyunca İleri derece bipolar bozukluk ile cebelleşir. Lise yıllarında ilk intihar deneyimini yaşar. Üniversite eğitimi sonrası Ted Huges ile tanışır. Tanıştıkları yıl evlenirler. Küçük yaşta kaybettiği babasına olan öfkesi ve kırgınlığı,Ted Huges ile tetiklenecek, içinden çıkılamayan bir hengâmeye dönüşecektir. İlk çocuğunun doğumu ardından Ted, Sylvia'ya ihanet eder. 11 Şubat 1963 tarihinde Plath, her sabah olduğu gibi kalkar. Çocuklarının odasına bir tabak kurabiye ve süt koyar. Kapıyı sıkıca kapatıp boşlukları bantlar. Alt kata iner ve kafasını gazını açtığı fırının içine sokar. Eşi Huges bu ölümü ' Önlenemez' şeklinde tanımlar.

Size bu özel kadının şiirlerinden birkaçını ve seslendirdiği 'Babacığım' şiirinin linkini bırakmak istiyorum. 

 

Çimenlerde kızgın öğle. Eriyor sıcaktan bunalmış

Düğün çiçekleri ve sevgililer

Geçiyor,geçiyorlar.

Gölgeler gibi kara ve düz.

Bağları olmaması ne güzel!

Otlar gibi yalnızım. Yitirdiğim ne?

Bulabilecek miyim onu, her neyse o?

Sylvia Plath/ Üç kadın

 

Ölmek

Her şey gibi, bir sanattır,

Bu konuda yoktur üstüme.

Öyle ustaca yaparım ki cehennem gibi gelir.

Öyle ustaca yaparım ki gerçekmiş gibi gelir.

Bir talebim olduğunu bile söyleyebilirsiniz.

Sylvia Plath/ Lady Lazarus

 

Ama beni çıkardılar çuvaldan,

ve parçalarımı zamkladılar birbirine tek tek.

O zaman anladım ne yapmam gerektiğini,

Senin bir maketini yaptım.

Sylvia Plath/ Babacığım

 

Seni gömdüklerinde on yaşındaydım.

Yirmimde ölmeye çalıştım.

Sana geri, geri, geriye dönmek için.

Hiç yoksa kemiklerim sana ulaşırdı.

Sylvia Plath/ Babacığım

 

Babacığım, yatabilirsin artık sırtüstü.

Yağlı kara kalbinde bir kazık saplı,

ve köylüler hiç sevmedi seni.

Dans ediyorlar, tepiniyorlar üstünde

hep biliyorlardı onun sen olduğunu.

Babacığım, babacığım,

Adi pislik, işim bitti seninle.

Sylvia Plath/ Babacığım

 

Babacığım şiirinin linki: https://youtu.be/ymvaLkDc1-I