Türk rock müziğinin Anadolu ile olan ilişkisi çok eskilere dayanıyor. Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray, Moğollar, Hardal gibi nice isim Anadolu'dan ve Anadolu coğrafyasından beslenerek Rock müzik ile Anadolu müziğini kaynaştırmıştır. Ancak günümüz Modern Rock müziğinde bu etkinin giderek azaldığını gözlemlemek mümkün. Elektronik müziğin popülerliği, piyasa müziği diye tabir edeceğimiz birbirinin benzeri nice şarkı arasında anlam ve sesleniş artık niteliğini yitiriyor ve tüketim anlayışı düşüncenin ve duyumun her safhasını ele geçiriyor. İşte bu dönemin içerisinde 98'li yıllardan beri her nesil tarafından sevilegelen Duman grubunun karizmatik solisti Kaan Tangöze, Anadolu halk müziğinin sevilen ismi Aşık Mahzuni Şerif'in çoğu 1998 senesinde yayınlanan "İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım" albümünde yer alan türkülerini yeniden çaldığı bir albüm paylaştı.
Aşık Mahzun Şerif, Anadolu'nun hüzün ile harmanlanan mertlik ve yiğitlik türkülerinin mimarı. Mahlasını da türkülerinde adını çokça geçirdiği gönül ve memleket yaralarından alan Mahzuni Şerif, içindeki hüznü türkülerinde tüm dünyaya seslenir bir şekilde taşıyor.
"Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana bilmem söylesem mi söylemesem mi?"
"El ile tutulmaz göz ile görülmez, değme doktor benim yaram başkadır."
"Adaletsiz padişahın canavar girsin köşküne"
"Bir avcı avladı beni yaralandım yaralıyım"
"Ötmek istiyorum viran bağlarda ayağıma cennet kiralansa da."
ve daha nice duygu dolu dize Aşık Mahzuni'nin yüreğinden dökülüyor.
Kaan Tangöze de işte bu türkülerin günümüz dünyasına seslenişini ve içerdikleri anlamları değerli bularak yayınladığı akustik albümde bu türkülere yer vermiş. Hırsıza, adaletsize öfkelenen ve onlara karşı mertlik gösteren, yare ve yaraya duyulan sevgiyi boyun bükük bir şekilde usul usul dile getiren türküleri yeni nesile tanıtma vasıtası olarak da hayli değerli bir albüm. Kaan Tangöze tıpkı eskilerin aşıkları gibi şehir şehir gezdiği konserlerinde elinde akustik gitarı, ağzında bir sevda türküsü ile albümdeki eserleri söylüyordu bizlere. Hatta Duman grubu da Freezone konserinde "Gül Yüzlü Cananım" ve "Gücenme Sofu Baba" türkülerini çalmışlardı. Bu sayede çoktan bu türküleri dinlemiş ve Mahzuni Baba'yı anmıştık. Kaan Tangöze de yayınladığı albüm ile bu eserleri toplu bir halde bizlerle buluşturdu.
Kaan Tangöze'ye bu değerli albümü bizlerle buluşturduğu için teşekkür ediyor ve nice insanın yüreğinde duyulan bu türküleri konserlerde söylemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
albüm inceleme gibi haber içeriği olmuş harika :)))