Arta Kalmışlık

Arta Kalmışlık
  • 1
    0
    0
    0
  • Yolda yürürken düşündüm. Zaten ben hep düşünürdüm. Düşünmek düşmandı bana. Ne zaman düşünsem seni, bir sancı saplanırdı vücuduma. Yine de bu sancıya rağmen hayat yaşanılırmış gibi gelirdi. Seninleyken de öyleydi. Yıkıntıların arasında yaşam hep vardı ve yaşamaya değerdi. 

    Senin yanındayken bile seni düşünürdüm. Sana bakınca gökyüzüne bakmış gibi olurdum. Bana bir şeyler anlatırken, gözlerini benden kaçırırken, gülerken… Gülerken pek bana bakmazdın. Sen zaten bana hiç bakmazdın. Sonra susardın. Resmini yapmak isterdim suskunluğunun. 

    Bir aşk değildi bu. Gönül bağı mıydı? Yoksa uzun süreli tanışıklık mıydı yalnızca? Anlamam çok uzun sürdü bunu. Sadece beni çok iyi tanıyormuşsun. O kadar.  En acısı da bu muydu yoksa? Beni her seferinde en kırılgan yerimden vurdun. Beni çok iyi tanıdığından mıydı bu? Şimdi yine düşünüyorum birlikte susarak geçtiğimiz bu caddede yürürken. Ben senin için neydim? Sığınacak bir liman mıydı? Yoksa yalnızca bir tanıdık mı?

    Karşılaşmak için mi yürüyorum bu yolları? Bu tanışıklıktan arta kalandım. Arta kalmak ne demek biliyor musun? Geriye kalandım. Geride kalan. Bu yolda seni ararken senin arkanda kalan. Başlangıçları severdim oysa. Çünkü geride kalan yaşlanır. 

    Şimdi sen beni düşündüğünde, benimle aynı anları anımsıyor musun? İçimde bir yerlerde biri beni geri istiyor. İçimde bir yerlerde… Biri beni özlüyor… Ne garip, insan kendini kaybettiği yeri biliyor olsa da kendini geri orada bulamıyor. Ben kendimi hep sende kaybettim.

    Biri için hayal kırıklığı olmak ne demek? Öyle miydim senin için? Birbirimizin hayal kırıklığıydık belki. Ya da düş kırgınları mıydık? Şimdi hayatım bir düş mezarlığı. 

    Şimdi sevebilir miyim bu sokakları yeniden? Sevebilir miyim uzakları? Ah, ne kötü. İnsan her şeye alışıyor. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.