2016 Haziranın sonlarıydı Pariste bir hastanede bağırıyordu Solmaz Naraghi 'Ömrümüz umutlanarak geçti'.Soğuk yatakta yatan Abbas Kiarostami'nin gözlerinden yaşlar akarken , mezarına para karşılığı toprak atacak birini arıyordu sanki.Ölümü ecelin elinden beklemiyordu, Şirazi'nin satırlarını, Namjo'nun acımasız bestesiyle ,Solmaz Naraghinin ipeksi sesiyle ölümü para karşılığı alıyordu.Şirazi 12.yy'da çoktan yazmıştı bugün olacakları;
''Bir ömür daha lazım vefatımızdan sonra
Çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanarak geçirdik "
Aslında Abbas Kiarostami'nin bütün gözyaşları boşaydı ölümün karşısında, şairler istediği kadar yazsın ilkbaharın şiirlerini, bestelensin bütün ilkbahar şarkıları, baharda açmamış bütün çiçeklerin ateşini söndüremez bu gözyaşları.
" Ey şifa kaynağı mücevher, hastalarına bir bak
Merhem elinde fakat bizi yaralı bırakıyorsun "
Önce öleni ağlatırmış bazı ölmeler.Önce büyük ağaçların gölgesinde kalıp hiçbir baharda açamayan çiçekler ağlarmış,ardından onu gölgesinde bırakan ağaçlar.
" Gül nedir ki senin can alıcı güzelliğinin karşısında
Sen çiçekler arasında, dikenler içinde gül gibisin "
İşte böyle arkadaş, hiçbir baharda açmayan çiçek, açana duyarmış aşkı,güzel olana çevresine güzel kokana duyarmış aşkı.Hiçbir baharda açmayan çiçek ölüme duyarmış aşkı başka bir hayatta başka bir baharda açmak için.
Bir ömür daha lazım vefatımızdan sonra, çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanarak geçirdik.
Hiçbir baharda açmayan çiçeklere.
İlgilenenler için Abbas Kiarostami'ye ölümüne günler kala kendi isteğiyle hastane odasında söylenen Nobahari eserinin video kaydı:
Muhteşem bir paylaşım olmuş