Advertisement
Advertisement

Oğuzcan Korkusuz | Yok Olmak

Oğuzcan Korkusuz | Yok Olmak
  • 3
    0
    1
    0
  • Ne kadar daha yaşar insan sevgisiz?
    Kaç çiçek daha solması gerekiyor kalbinde ebediyete kavuşmak için.
    Ne kadar imkansız olabilir ki?
    İnsanoğlunun yaşadığı bir toprak parçasında, mutlu olmak, huzurlu hissetmek
    neden bu kadar imkansız olabilir ki?

    Herkes rahatça dünyevi işlerinin peşinden koşarken,
    bir tek bizim mi ayağımız takılıyor o hüzün kırıntılarına.
    Güneş, herkese doğuyor, umut veriyorken; bize mi sadece ve sadece ışık vermekle mükellef.
    Neden yaşadığımız bile muammadan ibaret değil mi?
    Kim için, ne için bunca çaba ve gayret?

    Hissiyatsızlaşmak,
    her gün daha da boş hissetmek,
    daha da gereksizleştiğini farketmek,
    insanların seni görmek bile istemediği bir dünyada yaşamak, nasıl bir insana güç verebilir ki?
    Bir nevi bataklık gibi değil mi bu dünya denilen yer,
    çırpındıkça batıyoruz çıkışı olmayan derinliklerine.
    sevgiydi, aşktı, saygıydı, sadakatti derken hiç bir şeyimiz kalmıyor en sona.
    her şey birer birer gidiyor insandan.
    Ardındaa çok büyük boşluklar, o boşlukların yarattığı izler kalıyor.

    Her gün aynı insanlara samimiyetsizce gülüşler sergilemekten başka neye yarıyoruz ki artık?
    Yeterince boş, yeterince lûzumsuz, yeterince gereksiz tavırlarına göz yummaktan, hep başkalarının istediği gibi biri olmaya
    çalışmaktan başka ne yapıyoruz ki? Hangimiz insanlara realist davranabiliyor?
    Hepimiz korkuyoruz.
    Ya öyle davranırsam giderlerse, ya böyle davranırsam kırılırsa.

    Kimse kimseyi sevmek istemiyor, kimse için çaba sarfetmiyor. Kimse kimseyi mutlu etmeye çabalamıyor.
    Kimsenin kimseye ayıracak vakti yok, herkesin ayrı meşguliyetleri var.
    Yalnız şöyle de bir durum söz konusu; herkes mutlu olmak, herkes sevilmek istiyor ve herkes birileri beni
    merak edip benimle ilgilensin istiyor.
    Ne ara bu kadar menfaat kollar olduk biz? Ne ara hiç bir şey vermeden, bir şey almayı ister olduk?

    En son ne zaman birine çiçek verdiniz? Ya da en son ne zaman birisine bir şiir, bir kitap okudunuz?
    Hatırlanmayacak kadar eski zaman mı, yoksa hiç mi?
    Peki en son ne zaman birisine karşılıksız sevdiğinizi söylediniz?
    Bu karşı cins olmak zorunda değil.
    Bir arkadaşınıza en son ne zaman söylediniz onu sevdiğinizi?
    Yalnız, sosyal medyada fotoğraf altı yorumlarda değil, yüzyüze. Gözlerine bakarak.

    Sevgiye, dostluğa, arkadaşlığa, aşka en son ne zaman gerçekten değer verdiniz?
    Eskiden hediye olarak kitap alınırdı. Doğruya doğru, çok sevmezdik çocukken kitap okumayı.
    Şimdi bakıyoruz, hediyeler bile farklılaşmış. Telefon kılıfıydı, powerbank'tı, böyle hediye mi olur?
    Samimiyeti ne bunun? 20-30 lira, bitti. Ne bir anlam ifade ediyor, ne bir özelliği var.

    Koptuk iyice,
    Her gün kopmaya devam ediyoruz.
    Tüm ilişkilerimiz sahteleşiyoruz.
    Aile, dost, arkadaş, sevgili ilişkileri gün geçtikçe yozlaşıyor.

    Her gün, o güzel papatyanın bir yaprağı daha kopuyor.
    Önce aile uzaklaşıyor, sonra arkadaşlar, dostlar sırt çeviriyor.
    Fırsat bulunca, o sırtınız sevdiklerinizin bıçak izleriyle doluyor.
    Aşkımlar, canımlar, kardeşimler fos çıkıyor.
    Her gün çiçek biraz daha soluyor.
    Fark etmeden öldürüyorlar bizi.

    Her gün, biraz daha yok oluyoruz.
    Aile sevgisinden her gün biraz daha yoksun kalıyoruz.
    Dostluklarımız her gün uzaklaşıyor, samimiyetsizleşiyor.
    Aşka hiç girmiyorum, yalanlar, sahte onlarca samimiyetler vesaire.
    Yolda bir yaşlıya yardım bile etmiyoruz.
    Otobüste yer vermiyoruz,
    İşçilere bir kolay gelsin bile demiyoruz.
    İyi günler diyemiyoruz hiç kimseye yolda yürürken bile.

    Her gün, biraz daha ölüyoruz.
    Her gün, bir yaprak eksiliyoruz.
    Solmamız çok yakın, fazla yok.
    Toprağa karışma vakti gün geçtikçe yaklaşıyor.
    Hiç olmak, yokluğa karışmak, var olmamak her gün bize bir adım daha yakınlaşıyor.

     

    (Mayıs, 2018)

    Instagram; oguzcankorkusuz67
    oguzcankp@gmail.com


    Yorumlar (1)
    • Düşüncelerime, hislerime tercüman oldu. Bu kadar tam ve iyi ifade edilemezdi. Elinize, yüreğinize, zihninize sağlık. Lütfen yazmaya devam edin…

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.