Kediye Türkü

Kediye Türkü
  • 0
    0
    0
    0
  •   Pablo Neruda, Nobel ödüllü yazar ve şair. 1904 doğumlu. Şili'de demiryolu işçisi bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğuydu. Faşizme karşı durdu. İspanya İç Savaşı ve Gabriel Garcia Lorca'nın ölümü onu çok etkiledi. Fransa'da Cumhuriyetçi hareketlere katıldı. Şiirlerinde kimi zaman kendini bile alaya aldı. Ölümünün doğal yollarla olmayabileceği söylenmiştir. 

      Nazım Hikmet Ran, Pablo Neruda'nın çok değer verdiği arkadaşlarındandı. Kendisi Nazım Hikmet adına Barış Ödülü almıştı. Bir kongrede Nazım Hikmet ile ilgili "Onun yanında biz şair bile olamayız."demişti. Neruda, Nazım'ın ölümünün ardından şu şiiri yazdı;

    Nazım’a Bir Güz Çelengi

    Niçin öldün Nazım?
    ne yaparız şimdi biz
    şarkılarından yoksun?

    Nerde buluruz başka bir pınar ki
    orda bizi karşıladığın gülümseme olsun?

    Seninki gibi ateşle su karışık
    acıyla sevinç dolu
    gerçeğe çağıran bakışı nerde
    bulalım?

    Kardeşim,
    öyle yeni duygular, düşünceler yarattın ki
    bende,
    denizden esen acı rüzgâr
    kapacak olsa bunları
    bulut gibi, yaprak gibi sürüklenir
    yaşarken seçtiğin
    ve ölümünden sonra sana barınak olan
    oraya, uzak toprağa düşerler.

    Al sana bir demet Şili kasımpatıları
    al güney denizleri üstündeki ayın soğuk parlaklığını,
    halkların savaşını, kendi dövüşümü
    ve yurdumun kederli davullarının boğuk
    gürültüsünü
    kardeşim benim, dünyada nasıl yalnızım sensiz,
    çiçek açmış kiraz ağacının altınına benzeyen
    yüzüne hasret,
    benim için ekmek olan, susuzluğumu gideren, kanıma
    güç veren
    dostluğundan yoksun.

    Hapisten çıktığında karşılaşmıştık seninle,
    zorbalık ve acı kuyusu gibi loş hapisten,
    zulmün izlerini görmüştüm ellerinde,
    kinin oklarını aramıştım gözlerinde,
    ama parlak bir yüreğin vardı,
    yara ve ışık dolu bir yürek.

    Ne yapayım ben şimdi?
    Tasarlanabilir mi dünya
    her yanına ektiğin çiçekler olmadan
    Nasıl yaşamalı seni örnek almadan,
    senin halk zekanı, ozanlık gücünü duymadan?
    Böyle olduğun için teşekkürler,
    teşekkürler türkülerinle yaktığın ateş için.


      Neruda, kendi yürek çırpıntılarını açıklamaya çalışırken şiirleri zamanla kendi şiiri olmaktan çıktı; herkesin şiiri oldu. Ve bunu süssüz, duru, dolambaçsız ve içten anlattı. Aşık olduğumuzda, sevgilimizden ayrıldığımızda, sevdiğimizi özlediğimizde, yalnız kalıp umutsuzluğa düştüğümüzde Neruda'nın şiirlerini okuduk.

      


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.