boya beni
mavi olmak istiyorum
boya beni
hiçliğin ortasındaydı ölümüm, perdem üzerime kapanmadı
boya beni
renkler tutuşmaz küllerimden
rüzgarlar değmiyor tenime
boya beni
maviye boya
hüzün ve kasvet kokuyor küllerim
bak, delik deşiğim
göğsümde üç kurşun, ensemde menzilin soğuk namlusu
kamelyaların güzelliği kokusunu engellerken, hiçlikten de hiç canhıraş varlığım süzülüyor yollarda
kısa anıların, uzun sessizlikleri
bileklerimden, bacaklarıma doğru, sol kaburgamda üç kurşun
üç saatleri...
boya beni
ben hüzün ve kasvet kokuyorum günbatımlarında
turuncuların kafiyesizliğinde süzülen sessiz müziklerde, sarmaşıklara dolanmış tekerleklerce, yollara atın beni
gündüzleri tarumar olan, unufak kalmış uzuvlardan ibaret biriyim
gözlerim griden öteyi seçemezken kör kaldım kâinata
gırtlağımın kesildiği yerde kelimelerim aktı, prangalar vuruldu bedenime, müebbete tâbi tutulmuş bir esirim şimdi
yaşımı tutamadım
zaman kaydı ellerimden, bir sandalyede pencere pervazından seyrederek yol ettim, elimde mendilim
şu parmaklarımın dili olsa, ağlayacaklar hıçkıra hıçkıra
sussuz kaldığım dudaklarımda çatlaklar
nasıl da griyim...
gözlerim kör aldı
bedenim tutsak
yolların tekerlekleri sarmaşık kaplı
Yorum Bırakın