Distopya olarak da nitelendirilen George Orwell’ın bu şahane eseri, geçmişin aslında ne kadar da gelecekten izler taşıdığını gözler önüne seriyor. Kitap her ne kadar 1984 yılından tasvir edilse de aslında derine inildiğinde bugünden izler bulmak oldukça mümkün. George Orwell’ın ileri görüşlü kişiliği ile sık sık karşılaşacağınız bu kitapta günümüz siyasetinin baskısı, toplumdaki adaletsizliği, insanların tek tipleştirilmek istenmesi, zihnin kontrolü ve bireyselliğin yok edilmesi gibi kavramlar üzerinden ilerliyor. Bu kitap izleri yaşadığınız toplum düzeni içerisindeki olaylara karşı düşünmeye, sorgulamaya teşvik ediyor ve önlem alınmadığı takdirde nerelere sürüklenebileceğimiz konusunda da küçük ipuçları veriyor. Keyifli okumalar.
"Sonunda bir beklenti olmaksızın, umutsuz yaşamaya alışmanız gerekecek. Bir süre çalışacak, yakalanacak, itiraf edecek ve sonra öleceksiniz. Göreceğiniz sonuçlar sadece bunlar. Kendi yaşamımız içerisinde gözle görülür herhangi bir değişikliğin olması ihtimali yoktur. Bizler ölüyüz. Asıl hayatımız gelecektedir. Geleceğe bir avuç toz ve kemik parçacığı olarak katılacağız."
"Ama kesin olan şuydu, takip için devreyi istedikleri an çalıştırabiliyorlardı. çıkardığınız her sesin dinlendiğini, karanlıkta görünmeyen hareketler dışında her davranışınızın takip edildiğini bilerek yaşamak zorundaydınız, bu şekilde yaşıyordunuz."
" Düşünce suçu ölüme sebep olmaz; düşünce ölümün ta kendisidir."
"Doğuyor, sefalet içinde sokakta sürterek büyüyor, on iki yaşında bir işte çalışmaya başlıyor, güzellikle cinsi arzudan ibaret kısa bir çiçek açma çağı geçiriyor, yirmisinde evleniyor, otuzunda orta yaşlı oluyor, çoğu altmışına varmadan ölüyorlardı."
"Her şey sönüp silikleşiyordu. Geçmiş siliniyor, siliniş unutuluyor, yalan gerçek oluyordu. Hayatında bir kez, olmuş bitmiş şeyde gerçekleşen bir sahtecilik eyleminin maddi, apaçık delilini - değeri burada saklıydı- bir olayın ardından elde etmişti."
"Düşüncelerindeki keyifli hava kayboldu. 'Sadece geçmiş değiştirilmekle kalınmamış, aslında yok edilmişti.' diye düşündü."
"Genel bir yerde ya da tele ekranın izleme açısındayken düşüncelerinizi başıboş bırakmak oldukça tehlikeliydi."
"İlana hangi açıdan bakarsanız bakın, silahın ön kısmı kısaltılarak büyütülmüş olan namlusu, doğrudan üstünüze çevrilmiş gibi görünüyordu."
"Gözler, paranın üstünde bile, insanı takip eder gibiydi. paralarda pullarda, kitap ciltlerinin üstünde, bayraklarda, ilanlarda, sigara paketinin üzerinde, her yerde, daima insanı izleyen gözler, kuşatan ses. İster uyurken, ister uyanıkken, ister çalışırkeni ister yemek yerkeni ister ev içinde, ister dışarıda, ister banyoda, ister yatakta olsun bundan kurtuluş yoktu."
"Bilinçleri uyanıncaya kadar asla isyan edemeyecekler ve isyan edinceye kadar da asla bilinçli olamayacaklar."
Yorum Bırakın