Sanat akımlarının ortaya çıkışında sosyal ve bilimsel gelişmeler ya da
savaşlar gibi birçok öge rol oynamıştır. Ekspresyonizm akımıda 20. yüzyılın
ilk yıllarında Sanatçıların gerçek dünyanın baskılarından bunalıp
hayal dünyasına sığınmaları ile ortaya çıkmıştır.
Özellikle Almanya'da sanat dallarının hepsinde etkili olan akım hem sanatta,
hemde toplumda kabul edilmiş biçim ve geleneğe başkaldırı niteliği taşır.
Bu akıma mensup sanatçılar,resimlerinde
doğayı ve toplumu nesnel olarak değil de
öznel ve içsel olarak yansıtmıştır.
İzlenimci eğilime karşı çıkan tüm sanatçılar
ekspresyonist olarak tanımlanmıştır.
Bu , onlar için sanatsal bir başkaldırıdır.
Bu başkaldırının kuramı ve de belirlenmiş bir
amacı yoktur.
Sanatçılar her türlü bağlılık eğilimini reddederek,
kendisine ait hissettiği şeyleri çalışmlarına yansıtmıştır.
Dışavurumcu resim içinde bulunduğu
gerçeklere karşı tepkisel olarak beslenen
ruhsal vetoplumsal bir yabancılaşmadır.
Sanatta nesneden kopuş söz konusu olmaya
başlamıştır. Sanatçı , doğaya gözlerini tamamen
kapatmış ve resimlerini tam olarak akıldan
boyamıştır.
Eserlerde ifadelerin yoğunluğu,
şiddet ve korku aktarılırken ,
doğa görünümleri abartılmış ilkel tavırla
yaklaşamaya yönelim olmuştur.
Bu akıma mensup sanatçılar,resimlerinde
doğayı ve toplumu nesnel olarak değil de
öznel ve içsel olarak yansıtmıştır.
İzlenimci eğilime karşı çıkan tüm sanatçılar
ekspresyonist olarak tanımlanmıştır.
Bu , onlar için sanatsal bir başkaldırıdır.
Bu başkaldırının kuramı ve de belirlenmiş bir
amacı yoktur.
Sanatçılar her türlü bağlılık eğilimini reddederek,
kendisine ait hissettiği şeyleri çalışmlarına yansıtmıştır.
Die BRÜCKE (KÖPRÜ GRUBU)
1905’te Almanya’nın Dresden kentinde, dört mimarlık öğrencisi
tarafından dışavurumcu Köprü grubu kurulmuştur.
1913’e kadaryaklaşık 70 üyesi olan bu
grup sanatsal bir kurum halini almıştır
Almanya’daki kültür yaşamının değişiminde dönüm
noktası kabul edilen grubun üyeleri; Ernst Ludwig Kirchner, Fritz Bleyl, Erich Heckel , Karl
Schmidt Rottluff, Emile Nolde, , Max Pechtein ve Otto Müller’ dir.
Grup, adını Nietzche’nin ‘Böyle buyurdu zerdüşt’ adlı kitabındaki “Hedef değil köprü
olmak gerek.” sözünden esinlenerek eski ile yeni sanat anlayışı arasında bir köprü olma
çabasını dile getirmektedir.
Brücke topluluğu sanatçıları bir manifesto yayınlayarak bir araya geliş amaçlarını şu
şekilde dile getirmiştir, “İlerlemeye, sezgili ve yaratıcı bir yeni kuşağa inandığımız için
bütün gençleri birleşmeye çağırıyoruz. Geleceğin kurucusu olan biz gençler, eski yerleşmiş
güçlere karşı yaşama ve çalışma özgürlüğü istiyoruz.
Doğrudan doğruya ve ikiyüzlülüğe
kapılmadan içindeki yaratma gücünü duyan herkes aramıza katılabilir.”
Sanatçıların amacı, avangart Alman sanatçılarıyla diğer sanatçıları, akademik resme ve
heykeltıraşlığa karşı çıkmalarını sağlamak, aktif ve yenilikçi sanatçılar arasında bir köprü
kurmak, Alman sanatında harekete ve forma bağlı bir estetik kurmaya çalışmaktır.
Perspektif kurallarının hiç görülmediği mekânlar, deforme edilmiş bedenler ve
sadeleştirmenin etkin olduğu biçimlerin kullanıldığı resimlerde, büyük fırça vuruşlarının
hâkim olduğu abartı ve çarpıcı renkler görülmektedir.
Çizimlerde daima parlak ve canlı
renkler ile birlikte ifadesel yönleri abartmışlardır.
Resimlerinin konularını günlük yaşamdan alan köprü grubu sanatçıları için hem
dışavurumcu anlatımlarına uygun tarzlar oluşturmak hem de geleneksel olanın varlığını
devam ettirmesi açısından tahta baskı önemli rol oynamıştır.
Tahta baskı tekniğinin yeniden
ortaya çıkmasında ve günümüzde çağdaş sanatın bir anlatım biçimi olarak kullanılmasını
sağlamışlardır.
Bunun yanı sıra, yeni bir baskı resim tekniği olan litografi de hayat
bulmuştur.
Köprü Grubu sanatçılarının en önemli ortak noktaları ilkelci tutumdur.
Bu nedenle,
biçimlerde Afrika ve Okyanusya halklarında görünen ilkel, geometrik biçimleme ve
abartmalar görülür.
Bedenler geometrik bir forma bürünmüştür. Afrika sanatını çağrıştıran ahşap heykeller de yapan grup üyeleri, ahşap baskıyla da ilgilenmişlerdir.
tarafından dışavurumcu Köprü grubu kurulmuştur.
1913’e kadaryaklaşık 70 üyesi olan bu
grup sanatsal bir kurum halini almıştır
Almanya’daki kültür yaşamının değişiminde dönüm
noktası kabul edilen grubun üyeleri; Ernst Ludwig Kirchner, Fritz Bleyl, Erich Heckel , Karl
Schmidt Rottluff, Emile Nolde, , Max Pechtein ve Otto Müller’ dir.
Grup, adını Nietzche’nin ‘Böyle buyurdu zerdüşt’ adlı kitabındaki “Hedef değil köprü
olmak gerek.” sözünden esinlenerek eski ile yeni sanat anlayışı arasında bir köprü olma
çabasını dile getirmektedir.
Brücke topluluğu sanatçıları bir manifesto yayınlayarak bir araya geliş amaçlarını şu
şekilde dile getirmiştir, “İlerlemeye, sezgili ve yaratıcı bir yeni kuşağa inandığımız için
bütün gençleri birleşmeye çağırıyoruz. Geleceğin kurucusu olan biz gençler, eski yerleşmiş
güçlere karşı yaşama ve çalışma özgürlüğü istiyoruz.
Doğrudan doğruya ve ikiyüzlülüğe
kapılmadan içindeki yaratma gücünü duyan herkes aramıza katılabilir.”
Sanatçıların amacı, avangart Alman sanatçılarıyla diğer sanatçıları, akademik resme ve
heykeltıraşlığa karşı çıkmalarını sağlamak, aktif ve yenilikçi sanatçılar arasında bir köprü
kurmak, Alman sanatında harekete ve forma bağlı bir estetik kurmaya çalışmaktır.
Perspektif kurallarının hiç görülmediği mekânlar, deforme edilmiş bedenler ve
sadeleştirmenin etkin olduğu biçimlerin kullanıldığı resimlerde, büyük fırça vuruşlarının
hâkim olduğu abartı ve çarpıcı renkler görülmektedir.
Çizimlerde daima parlak ve canlı
renkler ile birlikte ifadesel yönleri abartmışlardır.
Resimlerinin konularını günlük yaşamdan alan köprü grubu sanatçıları için hem
dışavurumcu anlatımlarına uygun tarzlar oluşturmak hem de geleneksel olanın varlığını
devam ettirmesi açısından tahta baskı önemli rol oynamıştır.
Tahta baskı tekniğinin yeniden
ortaya çıkmasında ve günümüzde çağdaş sanatın bir anlatım biçimi olarak kullanılmasını
sağlamışlardır.
Bunun yanı sıra, yeni bir baskı resim tekniği olan litografi de hayat
bulmuştur.
Köprü Grubu sanatçılarının en önemli ortak noktaları ilkelci tutumdur.
Bu nedenle,
biçimlerde Afrika ve Okyanusya halklarında görünen ilkel, geometrik biçimleme ve
abartmalar görülür.
Bedenler geometrik bir forma bürünmüştür. Afrika sanatını çağrıştıran ahşap heykeller de yapan grup üyeleri, ahşap baskıyla da ilgilenmişlerdir.
kaynak:
ŞAHİN, H. (2016). MODERN SANATTA GELENEĞİN REDDİ. AKADEMİK SANAT: SANAT
TASARIM VE BİLİM DERGİSİ .
TAŞKESEN, S. (tarih yok). EKSPRESYONİZM AKIMININ KÖPRÜ VE MAVİ ATLI GRUPLARINA
YANSIMALARININ BEDEN OLGUSU ÜZERİNDEN SORGULANMASI. GSF SANAT DERGİSİ
(Atatürk Üniversitesi) .
Resimler:
Ernst Ludwig Kirchner -Marcelle
Yorum Bırakın