Postfotoğraf,
fotoğrafın sonrasını ifadelendirerek onu, klasik oluşturulma biçim ve kullanılış şekillerinden farklı bir hale getirir. Böylece postfotoğrafın uygulama alanını dijital teknolojiler belirler ve dikkat edilirse günümüzde bu alanların klasik fotoğraftan hayli geniş bir kapsamı içerdiği de görülecektir. Dahası bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelerin fotoğrafın klasik tanımını kökten bir değişime uğrattığı da kolaylıkla fark edilecektir.
Postfotoğraf döneminde fotoğrafa bilgisayarla müdahale süreci, yeni yaratımlara kapı açarken, fotoğrafa müdahaleyi geniş halk kitleleri ile buluşturur ve bu sayede daha önce meydana gelmemiş estetik beğenileri beraberinde getirir. Postfotoğraf bu anlamı ile fotoğrafta demokratikleştirme eğilimini daha önce hiç olmadığı noktalara ulaştırarak tüm halk kesimlerine yaymış olur.
Yine postftoğraf döneminde fotoğraf, sanal teknolojilerin işin içine girmesi dışında, bir de yapısal değişimlere uğramıştır. Bu anlamda postmodern yapıda varlığını en çok hissettiren kavramsal yapılar olan; kitsch, pastiche, ve sanatsal aşırma vb durumu bize postmodernizmin dönüşüme uğramış ve parçalanmış algılama biçiminin, estetik ve düşünsel ifade yapısını verir
(KINLI, 2011)
KİTSCH
Kitsch; “Özellikle 20. yy içinde üretilmiş çeşitli nesnelerde rastlanan zevksiz, kökeni belirsiz ve estetik değer taşımayan bir tasarım anlayışını nitelemek için kullanılan Almanca asıllı bir sözcük. Türkçe‟de yakın anlamlı olarak “rüküş” sözcüğü ile karşılanabilir.
o. rebufa /1994
Modernizmin bir antitezi olarak
adlandırılan kitsch, içinde her türden elitist ve entelektüel yaklaşıma karşı bir durşu barındırır.
“Circus” ve “Commandes” gibi, barbie bebeklerden meydana getirdiği serilerinde ileri düzeyde kitsch fotoğraflar üreten Fransız fotoğraf sanatçısı Olivier Rebufa, kitle kültürüne ait hale gelmiş olan oyuncak bebeklerle insanın eğlence kültürü, tatil anlayışı ve tüketim alışkanlıklarını eleştirir. “Bimbeloterie” isimli bir seri çalıĢması da bulunan sanatçı, yine oyuncak bebekler ve bu kez de kendisini yan yana gösteren bir seri çalışmaya daha imza atar.
PASTİCH
k.Josephson /abd / 1932
Pastiche; “Çeşitli kökenlerden gelen parçaların, ya aynen ya da kopya edilerek kullanılıp bir bütün içinde eritilmeksizin, özgün bir sanat ürünü oluşturmadan bir araya getirilmeleri. Pastiş, böylesi temelsiz, gelişigüzel bir seçmeci tutumu nitelemek için, özellikle resim sanatında kötüleyici anlamda kullanılır.”
Bir sanatçıyı ister ressam ister heykeltıraş ya da ister fotoğrafçı olsun öykünme ya da taklit etme yolu ile yeni bir yapı oluşturmaya teşvik eder
Fotoğrafın içinde yine fotoğrafa ait imge, simge ve görüntüleri bolca kullanan Kenneth Josephson, bu yolla fotoğraf içinde fotoğrafın konumunu tanımlayan pastiş görüntüler oluşturur.
SANATSAL AŞIRMA
Sanatsal aşırma; postmodernizmde ele alınan bir başka durum ise tarih içersinde üretilmiş olan başlıca sanat eserlerine yapılan göndermelerdir. Bu tür fotoğraflama yöntemini sanatsal aşırma olarak adlandıracağız. Söz konusu tür postmodern fotoğraf estetiği içinde en çok kullanılanlardan biri olarak karşımıza çıkar.
Sanatçılar çeşitli nesneleri ve zamanında sanat tarihinden ünlü ressamların çalışmalarını kullanarak,
böl parçala ve yeniden kullan yöntemi ile farklı şekillerde sergilerler.
kaynak : KINLI, N. (2011). Postmodernizm ve Fotoğraf İlişkisi. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ.
ŞAHİN, D. (2013). Postmodernizm ve Fotoğraf. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi .
Yorum Bırakın