Fatih
hakkındaki düşüncelerimi, yararlanacağım kaynaklar doğrultusunda şu şekilde
aktarma gereği duyuyorum: Fatih’in iyi bir tahsil aldığını ve oldukça donanımlı
bir profile sahip olduğunu söylemek mümkün. Fatih'te diğer Osmanlı padişahları
gibi Enderun’da eğitim almıştır. 16. yüzyılda yazılmış anonim bir Grekçe
tarihte Fatih hakkında şu ifadelere yer verilmişti: " o, bütün seleflerini
ilim ve hikmette geride bırakmıştır." Peki Fatih'i entelektüel bir portre
yapan onu diğer hükümdarlardan ayıran husus nedir? Mehmet İşpirli, Fatih'i
diğer padişahlardan ayıran entelektüel kişiliğinin sebebinin kültürlü bir
padişah olan babası sultan 2. Murat'ın yetiştirme tarzı olduğunu söylüyordu.
Fatih'i diğer hükümdarlardan ayıran bir diğer önemli husus, hiç kuşku yok ki
Fatih'in meraklı olan kişilik yapısıdır. İlber hocanın Fatih hakkındaki şu söylemine
“Fatih
Sultan Mehmed Han, Yunanca’ya
oldukça vâkıf, Farsça’yı ve Arapça’yı zaten bilen, dünya tarihini, hatta Homeros’un
İlyada’sını okuyan, şerh ettiren; tabii ki İran mitolojisini bilen ve
Türkiye’nin sadece İslam değil, İslam öncesi tarihini bile merak eden büyük
adamdır. Böyle bir münevver portre bugün için aramızda mevcut değildir.” İlber
Ortaylı, Son İmparatorluk Osmanlı, s. 63.
baktığımızda Fatih’in öğrenim merakının
belirli alanlarla sınırlı kalmadığını geniş yelpazeli bir öğrenim merakı
olduğunu görüyoruz. Molla Hüsrev, Molla Gürani, Molla Yegan, Hızır Bey, Ali
Kuşçu ve Hocazade Muslihuddin gibi dönemin büyük alimlerinden ders alan Fatih,
merak ettiği alanlarda da uzman kişileri getirtip özel eğitim almıştır.
Fatih'in bu meraklı mizacının kişiliğine yansıması neticesinde divan
oluşturacak kadar şiirler kaleme aldığını, İslam kültürüne vakıf olduğunu,
Grekçe ve İtalyanca bildiğini ve bu dillerde kitaplar okuduğunu, görsel
sanatlarla ilgilendiğini aynı zamanda eski Yunan tarihine merak sardığını hatta
Fethettiği Roma medeniyetinin geleneksel kültürünü reddetmekten ziyade bilakis
bu geleneksel kültürden yararlanmaya çalıştığını biliyoruz.
Fatih'in ilme büyük önem
verdiğini, medreseler kuruluncaya dek de Ayasofya'daki bazı keşiş odalarının
eğitime tahsis ettiğini ayrıca Zeyrek ‘de bulunan 8 kiliseyi medreseye
çevirdiğini söyleyebiliriz. Fatih, Topkapı Sarayı'nda hem İslam hem de Rum ve
Latin eserleri tercümelerinden oluşan bir kütüphane oluşturmuştur.
Fatih’in okuduğu kitaplarla ilgili kesin argümanlara sahip değiliz.
Fatih’in ilgi duyduğu ve muhtemelen bazılarını okuduğu kitaplarla ilgili
olarak çağdaş kaynaklardan bazı emareler bulabilmek mümkündür.
Fatih, İlber hocanın da söylediği gibi Arapça İtalyanca Farsça ve
Yunanca gibi birçok dile hakimdi. Fatih'in, Eski Yunan ve Roma kültür mirasıyla da yakından ilgilendiğini ve
bu dillerde yazılmış bazı eserleri kütüphanesine kazandırmak
için tercüme ettirme girişimlerinde bulunduğunu söyleyebiliriz.
Alman şarkiyatçı Emil Jacobs'un naklettiği bilgilere göre, Fatih'in kütüphanesinden
geriye yaklaşık 50 kitap kalmıştır bunların 42 tanesi Yunancadır 5 tanesi ise
dini kitaplardır. Bu kitaplara örnek verecek olursam: İslam dinine mensup olan
Fatih, diğer dinlerin kültür ve anlayışlarını araştırıp okuyordu.
Kütüphanesinde de İncil pasajları içeren dinsel tören kitabına ve Zebur
kitabına yer veriyordu. Fatih'in geometri ile matematiğe de ilgisi vardı. Bu
alandaki önemli şahsiyetler olan Öklid ve Pisagor Fatih'in kütüphanesinde
bulunuyordu. İskenderiyeli astronom ve matematikçi Batlamyus'un "Geographike
Hiphegesis (kitabıyla coğrafyası)" adlı eserinin (bu eser Trabzon’un Fethi
sırasında Osmanlılara esir düşen Georges Amirutzes'e, Grekçe'den Arapça'ya tercüme
ettirilmiş) ve Kitâbü’l-Mesâlik ve'l-memâlik adlı eserin nüshaları
bulunmaktadır. Fatih, Büyük İskender, Hz. Davut, 1. Alaaddin Keykubat ve Hz.
Süleyman gibi tarihte yaşayan başarılı şahsiyetlerin hayatlarını ve
başarılarını titizlikle araştırdı. Ancak Halil İnalcık'ın naklettiği bilgiye
göre, bu isimlerin arasında Fatih'i en çok tesiri altına alan tarihi şahsiyet
Büyük İskender'dir. Fatih, Büyük İskender'i kendisine rol model olarak
görüyordu. Fatih, Flavius Arrianus Anabasis of Alexander adlı eserini
kütüphanesinde bulunduruyor ve bu eseri sık sık hem okuyor hem de okutuyordu.
Bu eser Büyük İskender'in kendisini ve seferlerini ele alan bir eserdir. Doğu
kültürü ve İslami ilimlerle de yakından ilgilenen Fatih, dönemin alimleri olan
Hasan Samsunî, Molla Hayreddin, Molla Gürhani, Hocazade Muslihuddin gibi önemli
şahsiyetlerden ders alıp çeşitli İslami kitaplar okuyordu. Fatih'in edebiyatla
da haşır neşir olduğunu kütüphanesinde Homeros, hesiodos, pindaros gibi önemli
şairlerin yer aldığını hatta Fatih'in divan sahibi bir şair olduğunu biliyoruz.
Fatih'in şiirlerine bakıldığı zaman Hâfız ve Şeyh Sa'di gibi İranlı şairlerin
etkisinde kaldığı görülmektedir. Aynı zamanda, planudes tarafından yorumlarıyla
birlikte yayımlanmış ezop’un masallarını içeren bir okul kitabı, atasözleri
kitabı büyü kitabı hipokrat’ın, galen’in, mikhael psellos ve bazı diğer
yazarların eserlerini içeren tıp cildi gibi kitaplarda Fatih'in kütüphanesinde
yer almaktadır. Fatih, kitaplarını muhafaza ettiği yeri "hazine" diye
adlandırıyordu. Buradan anlaşılıyor ki kitaplar Fatih için son derece
ehemmiyetli bir değerdir.
Fatih gerek entelektüel kişiliğiyle gerek
askeri alandaki dehalığıyla gerekse de reformcu yapısıyla sadece Türk tarihinde
değil dünya tarihinde de iz bırakmayı başarmış ender insanlardan bir tanesidir.
Fatih'in kişiliğini oluşturan yapıların dışa yansıması sonucu İstanbul’un Fethi
başta olmak üzere Fatih, bulunduğu birçok eylemde başarılı olmuştur.
İstanbul'un Fethinin son derece önem arz etmesinin nedeni: İstanbul'un Fethinin,
Fatih'in dünya sahnesine çıkmasını sağlayan olay olmasıdır. 1453'te Doğu
Roma'nın en önemli şehri olan İstanbul'un Osmanlıların eline geçmesi sadece
Doğu’da değil Batı'da da büyük yankı uyandırmış ve Fatih bu başarısı ile ismini
geniş kitlelere duyurmuştu. İstanbul'un Fethinin sonrasında Fatih'in Türk ve
İslam aleminde önemli bir değer haline gelmesini sağlayan hususlar: İstanbul’un
jeopolitik konumunun önemli olması, İstanbul'un Fethi ile boğazlar Osmanlı'nın
hakimiyetine girmesi ve Karadeniz Türk gölü haline gelmesi ve böylelikle Kuzey
ve Doğu Avrupa'dan gelen ticaret yolları Osmanlıların denetimine tabi olmuştur.
Bu durum Fatih'i Türkler ‘in gözünde önemli bir konuma getirmiştir. Hz.
Muhammed’in İstanbul hakkındaki şu hadisi "İstanbul muhakkak fetholunacaktır.
Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onun askeri ne güzel askerdir”
Fatih’in İslam aleminde tanınmasına sebep olmuştur. Fatih, bu kutlu vazifeyi
yerine getirerek mazhar olmuş ve İslam alemine adını altın harflerle
duyurmuştur. Fatih, cihanşümul hakimiyet fikrini benimsiyordu. Fatih, İstanbul’un Fethi ile kendisini artık
cihanşümul bir imparatorluğun vârisi olarak görmeye başlamıştır. Fernand
Grenard, bu durum ile ilgili şöyle der: “Osmanlı Tarihini kavrayabilmek için
Osman oğullarını, Doğu Roma İmparatorluğu’nun ikinci kurucuları olarak
incelemek gerekir. Osman oğullarının Roma imparatorlarının yerini aldıklarını,
onların meşru halefi olduklarını, onların unvanlarını (Kayser-i Rum)
kullandıklarını Fatih’in çağdaşı olan Bizans tarihçileri Dukas, Chalcondyles,
Kritovulos, Trapezuntios dikkatle belirtmişlerdir." Fatih'in, İstanbul'un
Fethinden sonra kendisini Doğu Roma'nın vârisi olarak sayması üzerine 1466’da
bir Rum alimi Fatih’e “Romalılar ve Dünyanın İmparatoru” unvanını vermiş
ve şu ifadelerde bulunmuştur: “Kimse şüphe etmesin ki sen Romalıların
imparatorusun, imparatorluk merkezini hukuken elinde tutan kimse imparatordur.
Roma İmparatorluğunun merkezi de İstanbul’dur.” İstanbul'un Fethi dünya
tarihinin en önemli olaylarından birisi olmasının en büyük nedeni Tarihin bütün
akışını değiştirmesidir. İstanbul'un Fethi ile Orta çağ kapanmış Yeni çağ
başlamış fetihten sonra İtalya'ya giden Bizans bilginleri Rönesans hareketinin
başlamasında etkili olmuş, ticaret yollarının Osmanlı Devleti'nin eline geçmesi
Avrupalıları yeni arayışlara yöneltmiş ve Coğrafi Keşiflere sebep olmuştur. Şu
ana kadar yazmış olduklarımdan şunu anlıyoruz ki: Entelektüel bir portre olan
Fatih, sadece yaşadığı dönemde değil günümüzde de emsali olmayan aydın bir profildir.
Kapsamlı detaylı bir yazı olmuş, cidden başarılı kaleminize sağlık.