Tüm taşların, denizlerin taşkınlığıyla
milletimin gözlerinde oluşan kederden utandım...
Gözyaşlarımın birer yağmur tanesi olup, hasretlik çektiğim insanların topraklarına düşmesini bekledim.
Bir mızrak gibi başıma düşen tuğla parçalarıyla en güzel hayallerimin yıkılışını izledim.
Tırnaklarımla kazıdığım tüm enkazlarda tanıdık bir koku, dokunuş aradım...
Memleketimdeki bebeklerin hıçkırık dolu "baba" diye haykırışlarından türküler yazdım...ama getirmedi türküler dostlarımı, annemi, babamı...
En kötüsü de ne biliyor musunuz ? Annem yok ya hani..vakit hızla tükendi ve yeryüzünün en güzel şehirlerinden biri boşaldı.
Yorum Bırakın