Bipolar ve Damgalanma
Modern love dizisi 1. sezon 3. bölüm bu yazıyı yazmamın ateşleyicisi oldu.
Anne Hathaway'in canlandırdığı karakterimiz bipolar bozukluk sahibi bir avukat. Fakat beni bu hikayede heyecanlandıran şey bipoların ele alınış biçimi ve alışılmadık bakış açısı.
karakterimiz bir dating uygulamasına kaydolurken kendini tarif et kısmına yazdıklarıyla başlıyor bölüm. Ardından belki bipolar bozukluğu en iyi tanımlayan şu cümleyi duyuyoruz: ''ufak değil ama kocaman da değil bir şey var o kadar.''
sonrasında sabahleyin süpermarkette kendini Rita Hayworth sanmasıyla devam ediyor. Hipomani anını en iyi anlatan sekans kesinlikle bu sahne. Onun coşkulu dansına bir anda tüm insanların dahil olduğu sanrısı ise çarpıcı bir ''gerçek''. Lexi'nin ani ruh hali değişimlerini ve karakterindeki bölünmeleri en derinden hissettiren Anne Hathaway'in hakkını bir kez daha vermek gerek. Bu sahnelerin yanında beni en etkileyen kısım ise karakterimizin içinde bulunduğu iş ve sosyal yaşamında bipolar bozukluk tanısı almış her bireyin başlıca problemi olan ''damgalanma'' ve bunun çekincesiyle yıllar boyu sosyal çevresinde, iş hayatında aslında bipoların kendi olağan seyrinde gelişen olumsuzluklardan çok damgalanma korkusuyla benliğinin bir parçası olmasına rağmen bunu dile getirememesinden doğan problemler... çözülme noktamızsa işten çıkarılması ve iş arkadaşı Sylvia'ya açılmasıyla başlıyor. karakterimizin bioplar olduğunu söylediğinde sylvia'nın kucaklayıcı tavrı Lexi için yepyeni bir başlangıç oluyor ve çevresine benliğinin bu parçasını anlattıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi devam etmiyor. Çevresinden reddedici bir tavır beklerken Lexi'nin ifadesiye: ''onların affedici ve anlayışlı halleri hem rahatlatıcı hem de garip bir biçimde iyileştiriciydi.''
Başlarda kendini bir arkadaş olarak hiçbir artım yok çevremde olmak dayanılmaz gibi ifadelerle tanımlayan karakterimiz gitmiş yerine benliğiyle barışık ve başarılarının, mutluluklarının, üzüntülerinin, ilişkilerinin her birini kucaklayan Lexi gelmişti. Ruh hallerim değişiyor ama beni farklı bir kişiliğe dönüştürmüyorlar cümlesiyle de son buluyor. Bipolar bozuklukta ''kabullerin'' önemini çok güzel anlatan bir bölüm olmuş.
Yorum Bırakın