"Kâhinat" ülkesinde bir bahtsız

"Kâhinat" ülkesinde bir bahtsız
  • 4
    0
    1
    1
  • Oidipus başından beri başına gelecekleri bilmesine rağmen, kaderle savaşma uğraşına girmiş, gerçeklerden uzaklaşmak istemişti aslında. Fakat yanı başında duran kaderinden nasıl kaçabilirdi ki?... Anne ve oğlu çok acı ve talihsiz bir şekilde bir araya gelmişti çoktan...
    Bir kahin sebebiyle uzaklaşmıştı oysaki evinden, yurdundan. Annesi ve babası öğrenince üzerindeki laneti, uzaklaştırmak istediler, acımasızca ve belki de çaresizce ayaklarından ellerinden bağlayıp attılar kaderin ellerine..
    O anda oldu her şey, bahtsız Oidipus babasını öldürdü kendini savunmak için, babasının kim olduğunu bilmeden.. Evlendi annesiyle. Çocukları oldu dört tane, dört küçük "lanet"... 
    Yine kaderin fısıltısı sinsi bir şekilde onu kralın katilini bulmaya çağırdı. Dedektif edasıyla katili bulmak için uğraş gösterdi halkın gücüyle.. Fakat bilmiyordu ki kendisini aradığını. Anlayınca tüm olanları, inanmak istemedi, kahroldu..
    Oydu gözlerini bu acıya dayanamayarak..İstemedi kötü şeyleri görmek ve kovdurmak istedi kendini ülkesinden. Ve sonunda acısını çantasına koyup çekildi bu diyardan..

    (Oidipus ve kızı Antigone)


    Tüm bu olanların suçlusu kimdi? anne ve baba, yoksa tanrı mı?
    Ve işte bu yüzden bir hiddetin nelere yol açtığını görmeli insanlar.. Dikkat etmeli söylediklerine, yaptıklarına ve sergilediklerine...


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.