Bilinmeyen bir yerdeyim. Dalları kırılmış ağaçlara eşdeğer bir yürek var sol yanımda.
Ufkumun gökyüzünden göç ediyor, allı turnalar. Boyun bükmüş güne bakan misali hayallerim.
İnceden esen eflatun rüzgarlara karışmış ömrüm.
Geçen günler kalanlar kadar vefalı değil.
Oysa uçurtmanın peşinden koşan çocuklar gibi saf ve el değmemiş sevmelerim vardı.
Şimdi sustuklarım o kadar çoğaldı ki, dilimden dökülecek bir cümlem bile yok.
Bu yüzden öylece susup dalıyorum uzaklara.
Kim bilir sonbaharını yaşaya ömrüm, belki bir gün turnaların sesleriyle kavuşur yeniden baharına..
Yorum Bırakın