1 Mayıs'ı Neden Kutluyoruz? Önemi Ne?

1 Mayıs'ı Neden Kutluyoruz? Önemi Ne?
  • 8
    0
    0
    1
  • Dünya çapında işçiler tarafından kutlanan Uluslararası İşçi Bayramı, dünya için ve bizim için neden bu kadar önemli? Neden yıllarca bu tarihlerde, ülkemizde ve dünyada eylemler yapıldı? Bugünün anlam ve önemi için sizlere bugünün tarihini anlatma kararı aldım vakit kaybetmeden başlayalım.

    Birincisi, 1 Mayıs bir emek ve mücadele günüdür. İşçi sınıfının daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için verdiği mücadelenin 365 gün taçlandırıldığı gündür. Bu mücadeleler sonucunda 15-16 saatlik uzun çalışma saatlerinin düşürülmesinden sosyal güvenlik sistemlerinin oluşturulmasına, kıdem tazminatından izin ve sendikal haklara kadar pek çok fayda sağlandı.

    Kapitalizm Ve İşçi Sınıfı

    Sanayi Devrimi'nden sonra işçiler üzerindeki burjuva baskısı arttı ve işçiler karınları doyuncaya kadar günde 16 saate kadar izinsiz çalışmaya zorlandı. İlk Avustralyalı işçilerin insanlık dışı çalışma koşullarına karşı küçük başarısız grev girişimleri oldu.Ardından Amerikalı işçiler günde 10 saat çalışma hakkı için mücadele ettiler.

    1860 yılında, birçok eyaletteki işçilere 10 saatlik bir çalışma günü hakkı verildi. Ancak işçiler yetinmedi ve 8 saat çalışma hakkı için mücadeleye devam etti. Nihayet 1866'da Cenevre'de yapılan bir toplantıda Uluslararası İşçi Birliği, günlük çalışma süresinin 8 saati geçmemesi konusunda anlaşmıştır. Sonraki yıllarda işçi sınıfı bu hakları korumak ve daha fazlasını elde etmek için mücadelesini sürdürürken, burjuvazi bu hakları yok saymaya ve geri almaya çalıştı.

    Haymarket Katliamı Ve 1 Mayıs'ın Ortaya Çıkışı

    Haymarket Olayı, 1 Mayıs 1886'da Louisville'de başlayan sendika grevleri sonucunda aynı şehrin Haymarket bölgesinde 4 Mayıs'ta meydana gelen bir olaydır. 1886'da Chicago'da toplanan Amerikan Sendikalar Konfederasyonu, 1 Mayıs'ı grev günü olarak belirledi ve aslında 8 saatlik bir iş günü için 8 saatlik bir iş günü başlattı. 1 Mayıs 1886'da yarım milyon işçi grev ve gösterilere katıldı. Irklar arası dayanışma o gün zirveye ulaştı. Kentucky, Louisville'de 6.000'den fazla siyah ve beyaz işçi birlikte yürüdü.

    Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, "Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu" şeklinde yorumlanmıştı. Grev ve gösteriler, 1 Mayıs’tan sonra da sürdü. İşçilerin çoğu 3 Mayıs’ta sokaklara çıktılar. McCormick’e ait fabrikadan atılan ve grevde olan işçiler de miting yaptılar.

    Miting sona ermek üzereyken McCormick fabrika düdüğünü çalarak, içerideki grev kırıcıları dışarı çıkarttı. Grev kırıcıları protesto etmek için bir grup işçi fabrikaya yöneldi. İşçilere ateş eden polis, 4 işçinin ölmesine, onlarcasının yaralanmasına neden oldu. Bu saldırıyı protesto etmek için 4 Mayıs’ta Haymarket Alanı’nda miting düzenlendi. Miting tam dağılırken, kürsünün önüne, nereden geldiği belli olmayan bir bomba atıldı. Hemen polisin önünde patlayan bomba nedeniyle 7 polis öldü, 69’u ise yaralandı. Yüzlerce işçi asılsız ithamlarla tutuklandı. Tutuklanan işçilerden sekizi yargılanmak üzere seçildi: Albert R. Parsons, August Spies, Samuel J. Fielden, Michael Schwab, Adolph Fischer, George Engel, Louis Lingg ve Oscar Neebe. Aralarından en gençleri olan Louis Lingg idamından bir gün önce intihar etti.

    1889’da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasına karar verildi.

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.