Kafka'ya Mektuplar XXX

Kafka'ya Mektuplar XXX
  • 8
    0
    1
    1
  • Sevgili dostum,

    Yeni bir hikayeye başlamak istiyorum fakat kurgu, karakterler, olay örgüsü falan, bunlarla bir türlü barışamıyorum. İlerlerken dönüp sürekli bunlara sadık kalmak için şartlanacaksam hisli bir hikayeyi toparlayabileceğimi düşünmüyorum. Onu ustalar yapsın, ben de haddimi bileyim. Gerçi şahsım adına naçizane düşüncem, en edebi ve samimi metinlerin dünya üzerinde tek bir noktada buluştuğuna inanıyorum; mektuplarda. Favorimi söyleyeyim sana, Murat Menteş'ten Şebnem Şibumi'ye mektuplar. Çok uzun sayılmasa da 26 yıllık hayatımda gülümseyerek okuduğum ikinci yazılar, ilkini biliyorsun. ''Bana öyle geliyor ki bizlerde olgunluk alametleri gibi yansıyan şeyler, tecrübelerimizdeki alelade acılıktan ileri geliyor.'' Aynı onca şirin cümle içinden bu cümleyi seçmem gibi sevgili Kafka. Düşünmeyi bir hobi olarak, bir gereklilik olarak gören ve gerçekleştiren herkes bana hak verecektir. Sırf bir şeyleri başardığı için inkar edecek ego düşkünleri de olacaktır. Bu alelade acılığın sırtımızı bir platin gibi dik tutmasını marifet mi sayacağız şimdi? Seni tenzih ediyorum ama buna gönülden inanıp bu şekilde mutlu olmak tek yolsa yere kapanıp ağlamayı tercih ederim. Çünkü ani şeyler beni korkutur hep. Ani korku, ani sevinç, ani bağırış, ani iletişim ve ani kopuş. Bu dik durmaların da ani bir tökezlemesi olacaktır elbet.

    Evet, hikaye. Bu da şimdilik senelere yedirilmiş ani olmayan bir dilek sadece. Belki de çoktan gerçekleştirmişimdir, kim bilir? Şuan çok yaşlı veya çok zengin olmayı dilerdim. Yanılma, sadece bu ikisinin ortak noktaları çok fazla, sorumluluk sahibi olmamaları. Böylece bir ödev gibi kendime ait Woolf odası kurabilirdim. Veya Şibumi'den sana seçtiğim cümle ''Şebnem, seninleyken içimi padişah gururu kaplıyordu'' olabilirdi. Daha az eforla daha çok yaşayabilirdim. Kendimi tamamlayıp kalan hiçbir şeyden korkmayabilirdim. Bir ''an'' yaratmak için değil, kendiliğinden olan o anın tadını çıkarmak için bocalayabilirdim. Sana sormadan gelebilirdim. Daha güzel olabilirdim.

    Son paragrafları genellikle bir dosta içini döktükten sonra sen nasılsın der gibi sana ayırıyorum. Ama soramıyor ve sadece umuyorum. Senin için günahsız olan bir ağızdan çıkan dua en hayırlısıymış Kafka; güzel şeyler olsun, umudun canlı kalsın, ayakların hep istediğin yöne evrilsin, gülerken gözlerinin yanında çizgiler belirsin, aynı kollarından uzanan kendi ekseni etrafında dönen çizgiler gibi.

    Sana bol saygı,
    bana bol vakit.


    Yorumlar (1)
    • İçeriğinizi çok beğendim. Çok duygulandırdı beni. Elinize sağlık.

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.