Advertisement Tracker

Bahçeli Ev

Bahçeli Ev
  • 1
    0
    0
    0
  • doğduğum günden beri yaşadığım yerdi. ama artık olmadığı için hayal kurmak durumundayım. 

    bizim ev müstakil, üç katlı bir evdi. önünde ve arkasında küçük bir bahçesi vardı. bahçenin dibinde yirmi beş yıl önce annemle babamın eve ilk taşındıkları zaman ektikleri çam ağaçları vardı. o kadar ki üç katı da geçmişti uzunlukları. 
    babam, ben on yedi yaşıma gelene kadar hep yurt dışında çalıştı. her yıl antakya'ya gelir, bu süre zarfında da bahçedeki kuru, yabani otları temizler ve sebze ekerdi. bir yıl eylüle kadar kalmıştı ve ben okuldan koştur koştur çıkıp çantamı kanepeye fırlatıp bahçeye koştum. ilk defa o gün babamla ekmiştik yeşillik. ablam sevdiği için bir sıra tere, ben sevdiğim için bir sıra roka ektik. babam bana tane tane anlatmıştı, kibar davranmak gerekiyordu. elimizle toprağı kazıp tohumu attıktan sonra toprağı tekrar üstüne koymalıydık, biraz da sulamalıydık. fidanlar ve tohumlar sulanırken ağacın kökü değil etrafı sulanırdı ve su çok tazyikli akmasın diye hortumun ucu hafifçe baş parmağıyla kapatılmalıydı. rokalar ve tereler büyüdüğünde babam beni yanına çağırıp beraber koparmak istediğini söyledi. annem o gün bulgur yapmıştı hatta, rokaları, tereleri limon ve tuzla harmanladıktan sonra yemeye başlamıştık. ve annem, babam ve ablam ben ektiğim için daha da lezzetli olduklarını söylemişti. yedi yaşındaki ben de buna inanmış, gururum okşanmıştı. benim sayemde daha lezzetli yeşillikler yiyorduk.
    hiçbir şey ekmediğimiz zamanlar da olurdu. o zamanlar eğer babam antakya'da iş bulmuşsa babamı her iş çıkışı dış kapıda bekler, futbol oynamak için yalvarırdım. o da tüm gün yorgunluğuna rağmen beni kırmazdı. taşlarla bir kale yapardık ve şut atma yarışı yapardık. hava kararınca da eve geçerdik. 
    duvarların üstüme üstüme geldiğini hissettiğim an bahçeye çıkar, terliğimi çıkarır, çıplak ayak toprağa basardım. hele ki sıcak bir yaz günüyse keyfime ne demeli. bahçeyi sularken ayaklarımı da sular, ıslak toprakla buluşan ayaklarımın çamur olmasını kıkırdaya kıkırdaya izlerdim. bumbuz suyla yüzüme de yıkar, serinlemeye gelen kedilerimizi misafir ederdik. ön bahçemizin kenarında su depomuz vardı, bir ara bir kedimiz yavrularını deponun altına getirmiş ve bizi çocuklarıyla tanışmamıza vesile olmuştu. 
    müstakil evler genelde mahallerlerde olur. komşuların da bahçesi olur, sıcak yaz akşamları bahçeye masa kurulur ve antakya kahvesi kaynatılır, süvari bardaklara doldurulur ve kahkahalar eşliğinde içilir, dedikodunun dibine vurulurdu. eğer birimizin bahçesinde o yeşillikten yoksa birbirimizden koparırdık. 
    yapraklarıyla birinci katın pencerlerini süsleyen asma ağacımız vardı. yediğinizde tek gözünüzü kapattırıp suratınızı ekşitterecek derecede ekşi üzümler verirdi asma ağacımız. annem bazen asma yapraklarını koparır, sıcak suya basar ve güzel bir sarma yapıp ziyafet çekerdik. 
    arka bahçemizde bir zeytin, bir yenidünya ağacımız vardı. yenidünya ağacımız hiç meyve vermemişti. geçenlerde son kez evimize bakmak için gittiğimizde meyve vermiş olduğunu gördük ve on dakika sonra ertesi gün evimizi yıkmaya gelecekleri haberini aldık. gözyaşları eşliğinde yenidünyaları kopardık. ne trajikomik ama değil mi? 
    bahçeli, müstakil bir evde büyümek bir bakıma özgürlük demektir. kendi ektiğin sebzeleri, yeşillikleri yemek çok başkadır. gün sayarsın ilk defa ektiğin bir şeyse. bazı sabahlar uyanıp bahçeye iner, domatesi, biberi, soğanı koparır, yukarı çıkardım. domatesleri doğrayıp tabağa koyar, çökelek, zeytinyağı ve tuzla harmanlardım. bundan daha güzel bir kahvaltılık yoktur bu arada. 
    umarım bir gün yine bir evimiz olur. başımıza yıkılmayacak veya başımıza yıkılmasa bile öylece sağlam, sanki hiçbir hasar almamış gibi duran evimizi yıkmaya ne zaman geleceklerini düşünmediğimiz bir evimiz olur. yıkacakları için bahçemizdeki son asma yapraklarını yiyebilmek için kopartmak zorunda kalmayacağımız bir bahçeli evimiz olur. umarım bu bir gün hayal olmaktan çıkıp gerçek olur. yeniden.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.