Kimse sana gelmemiş bir gelecekle fazla uğraştığını söylemedi mi? -Naked
Bizler bence bugünü önceden yaşayan varlıklarız. Hepimiz geleceğimizi planlayarak o planlanan gün geldiğinde sadece eyleme döküyoruz. Bu dediğimi çok çok çok basite indirgeyecek olursam: Mesela yarın akşam yemeğinde mercimek çorbası* yapmayı planlıyoruz, bunu planlarken hayal ediyoruz ve hoop yarın masamızda kendimizi mercimek çorbamızı içerken buluyoruz. Hayatımızda yeni hiçbir şey yaşamıyoruz planlanan bütün günler yaşanınca aslında bizim için birer dejavudan ibaret oluyor. Çünkü zaten dünden ben kendimi mercimek çorbamı içerken kafamda kurgulamıştım ertesi gün olduğunda masamda mercimek çorbamı içmemin benim için hiçbir sürprizli tarafı kalmıyor.
Bu plan takıntımız yüzünden kendimizi çok kısıtladığımıza inanıyorum. Bir şeyleri gününde ya da akışına bırakarak yaşayamadığımız için gelecek alternatifleri içerisinde boğuluyoruz. Bu boğulmuşluk da ya bizi hiçbir şey yapmamaya itiyor ya da yanlış kararlar vermeye itiyor.
Plan yapma konusunda hiçbir bireyi yargılamıyorum çünkü bu toplumun bizi zehirlemesinden kaynaklanan bir semptom.
Hayatımızı ağaçtan düşen bir yaprak gibi salına salına, rüzgarın bizi nereye götüreceğini bilmemezliğin rahatlığında yaşayamıyoruz. Belki de artık bir şeyleri değiştirme vaktidir. Önümüze çıkan fırsatları onlar önümüze geldiğinde değerlendirmeli; o fırsatlar çıksın diye planlar içerisinde boğularak kendimizi harap etmeyi bırakmalıyız. "Bugün hiçbir şey yapacağım." diyebilmemiz dileğiyle...
*lütfen itiraf edin çok harika bir plan
Yorum Bırakın